Vatandaşın en ciddi problemleri arasında ev ve araç sorunu geliyor.
Hükümet her iki konuda da öncelikli olarak çalışmalar yapıyor ama maalesef yeterli değil. Çünkü toplumsal olarak konuyu çözmeye odaklanmak lazım.
Konya'mızda dahi bazı otoparkların altında sıfır araçların depo edildiği duyumlarını alıyoruz.
İkinci elde pandemi ve çip krizi sonrası başlayan arz talep sıkıntısı bu süreci yaşamamıza neden oldu. Lakin toplumun her kesiminden yatırım yapmak isteyenlerin araç almaya başlaması krizin tırmanmasına neden oldu.
Bakanlık 6 ay 6000 km sınırını bireysel kullanıcılara indirgeyecek. Özellikle bireysel al sat yapanların takip denetimi artacak.
İkinci el fiyatları sıfır araç fiyatlarını geçemeyecek.
Diyorlar ki bu işi bypass etmek kolay. Satıcı sıfırdan düşük fiyat yazar. Alıcı arayınca gerçek fiyatın bu olmadığını söyler mesele çözülür…
Bence öyle yağma olmaz. Böyle yapanlar için hemen bir şikayet hattı ve yaptırım getirilmeli.
Eğer bunların hiçbiri çözüm olmazsa yurtdışından 3 yaş altı araç ithalatının önü açılacak.
İnşallah bu aşamaya varmadan sorun çözülür.
KONUT MESELESİ DAHA ÖNCELİKLİ
Pandemi, kur krizi, enflasyon derken depremin ardından Türkiye'deki konut sorunu zirve yaptı. Altın ve döviz yatırımcısının ev ve araç yatırımına yönelmesi ile tıpkı ikinci el araçta olduğu gibi konutlarda da hem kiralar hem de konut fiyatları şimşek hızıyla yükselişe geçti. Birçok vatandaş için ev almak bu şartlarda gerçekten hayal. Ev almayı bir tarafa bırakın defalarca manşet yaptık kiralık ev bulmak bile samanlıkta iğne aramaya benziyor.
TOKİ bir yere kadar meseleyi çözse de özel sektör işin içine girmezse konut kredisi daha da büyür. Ekonomi yönetimi enflasyon sorununu çözer ise kredilerin önü açılacaktır. Dolayısıyla vatandaşlar uzun vadeli ev alma yoluna bu şekilde girişebilir. Her zaman söylüyoruz her şey devlet eliyle olmaz olamaz müteahhitlerde bu sorunun çözülmesinde biraz daha taşın altına elini koymalı. Bildiğiniz üzere son dönemde müteahhitler konut üretmekten imtina ediyor daha çok iş yeri üretme yoluna gittiler. Gerekirse kazançlar yüzdeler biraz düşmeli ama hem istihdam bakımından hem de insanların barınma ihtiyacını kolay karşılaması açısından konut üretimi hızlanmalı. Arz talep olayı dengelenmeli. Türkiye bunu daha önce başardı 5-10 yıl önce asla böyle bir sorundan bahsetmiyorduk. Eğer doğru adımlar atılırsa yeniden o sorunsuz günlere dönebiliriz.
