Göz göze olduğum gözler uzakta
Pusular kurulmuş yollar tuzakta
Hala kokusu var o mor kazakta
Aşkımdan çürürüm çık gel diyemem
Yağmura sözüm yok rahmet deryası
Olmuştun gönlümün sevda feryası
Dilimden düşmeyen zikir yasası
Aşktan deliririm çık gel diyemem
Yanan güzel mumlar eridi bitti
Umut dolu günler nereye gitti
Esti hazan bize ayırdı itti
Aşkımdan ölürüm çık gel diyemem
Hocam
Yandım küle döndüm tekrar alıştım
Ne karanlık gecelerle savaştım
Gözlerimden akan sele karıştım
Yerde sürünürüm çık gel diyemem
Halime
Belki takdirim de bunlar yazılı
Katilim gururum hem de azılı
Kalbimdeyse bir çift mezar kazılı
Kara bürünürüm çık gel diyemem
Hocam
Bu nasıl bir endam aklımı aldın
Kocamış gönlümü sevdaya saldın
Öldürdün defnettin namazım kıldın
Sağmış görünürüm çık gel diyemem
Halime
İnsanın yazısı kader gülecek
Sevdiğin insanlar kıymet bilecek
Bu dünya yalan elbette geçecek
Adım silinirim çık gel diyemem
Hocam
Yaslandım toprağa ses gelmez yardan
Sensiz geçen günler sayılmaz kârdan
Sesle sevdiceğin kaldır mezardan
Sanma erinirim çık gel diyemem
Halime
Servet altını ne etsin bu deli
Yüreğim coşkundu çarşamba seli
Halime'm neylesin uzanan eli
Şair bilinirim çık gel diyemem
Şiiri bazen yazdık bitti sanırız ama üstadlarımız bazen bizlere eşlik ederek o şiiri devam ettirir. Bu şiirim de onlardan biri.
Siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim.
Malum önümüz kurban bayramı.
"Kurban, İbrahim'ce bir adanış, İsmail'ce ise bir teslimiyettir." Şimdiden herkesin kurban bayramını kutlar ve büyüklerimizin duasını yinelemek isterim.
"Rabbim bu aylara bu günlere tekrar kavuştursun" AMİN AMİN ECMAİN...