Burcu Çiçek Yağcı
Çocuklarda Uyum ve Davranış Bozukluğu Nasıl Oluşur?
Davranış, bireyin dışarıdaki insanlar tarafından doğrudan doğruya gözlemlenebilecek eylemleri, hareketleridir. Uyum ise bireyin sahip olunan özellikleriyle benliği ve çevresi arasında dengeli ilişki kurması ve bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürmesidir. Çocukların belirli konularda çatışma yaşadıkları birtakım uyumsuz davranışların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Kişilik, çatışma çözme becerileriyle gelişen bir oluşumdur. Çocuk gelişiminde yetenek ve becerilerin kazanılması kadar sorun çözme becerisinin de kazanılması gelişimin bir parçasıdır. Çocuğun gelişim dönemine bağlı olarak yaşadığı olağan sorunlarla, uyum bozukluğu olarak kabul edilen davranışlar arasında ayırım yapmak bazen ebeveynler için kolay olmayabilir. Yaşanan sorunun gelişim döneminden mi kaynaklandığı, yoksa gerçek anlamda bir davranım bozukluğu mu olduğunu anlamak için önemli olan ayrıntılar söz konusudur. Uyum ve davranış sorunlarına yol açan birçok sebepten bahsedilebilir. Bu sebepler: -Anne baba tutumları; aşırı baskıcı, zorlayıcı, gevşek veya aşırı korumacı tutumlar. -İhmal; çocuğun fiziksel, duygusal ve sosyal gereksinimlerinin zamanında ve yeterince karşılanmaması halinde verdiği tepkiler. -Şiddet; fiziksel, duygusal ya da sözel olarak çocuğa zarar verme, aşağılama, uzun süreli ve aşırı cezalandırma. -Ayrılık, anne babadan uzun süreli ayrı kalma, sık bakıcı değişiklikleri. -Boşanma, ölüm, günlük rutinde yaşanan büyük ve ani değişimler, kardeş doğumu, kaza, hastalık, afet gibi travmatik olaylar gibi sebepler çocuğun ruhsal yapısını etkileyerek sağlıklı olan davranışlarının yapısını bozarak uyum problemlerini açığa çıkarabilir. -Bu davranış bozuklukları 3 bölüm şeklinde incelenebilir; -Alışkanlık bozuklukları: Parmak emme, tırnak yeme, alt ıslatma, dışkı kaçırma, mastürbasyon, saç koparma. -Davranış bozuklukları: Yalan söyleme, çalma, inatçılık, zarar verme. -Duygusal bozukluklar: Korku, kaygı, çekingenlik, tik, kekemelik, uyku ve yeme bozuklukları. Uyum ve Davranış Bozukluğu Olan Çocuklara Nasıl Yaklaşılmalı? İlk olarak davranış bozukluğunun çeşitli ruhsal ve bedensel sebeplere bağlı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle genel olarak baskıcı ve ayıplayıcı söylem ve davranışlardan uzak durulmalıdır. Çocukların düşüncelerinin sorulması ve onların dinlenmesi gerekmektedir. Okul ortamında ya da arkadaş ortamında fikirleri sorulmalı ve fikirlerine saygı gösterilmelidir. Çocukların da bir birey olduğunu unutulmamalı ve onlara hissettirilmelidir. Çocukların davranışlarının ayıplanması ya da fikirlerinin önemsenmemesi içine kapalılık ya da davranışlarını gizleme gibi durumlara neden olmaktadır. Bu durumlarda ileriki dönemlerde çok daha ileri seviye davranış bozukluklarına neden olabilmektedir. Öncelikle çocuklarda karşılaşılan sorunlar ile ilgili olarak profesyonel destek alınması son derece önemlidir. Çocuklarda meydana gelen davranış problemlerinin en büyük etkileri aile içinde olmaktadır. Ailede yeterli desteği görmeyen çocuklar hırçın davranışlar sergileyebilmektedir. Ayrıca bazı durumlarda ise aileden göremediği sevgiyi dışarıda aramaya başlayarak daha problemli davranışlara neden olabilmektedir. Öncelikle aile tarafından çocuğun davranışlarına dikkat edilmesi ve saygı gösterilmesi gerekmektedir. Çocukların dinlenmesi ve davranışlarının nedenlerinin sorulması ve hatta bu davranışlarının sonuçlarının konuşulması son derece önemlidir. Bu konuşmalar esnasında sakin kalmalı; azarlamak, bağırmak, kızmak eleştirmek gibi durumlardan kaçınılması gerekmektedir. Aksi takdirde sorun büyüyerek devam edebilir. Çocuklarda ya da aile içinde oluşan birçok problem önemsenmemektedir. Özellikle çocuklarda olan davranış bozuklukları çoğu zaman ileride geçeceği düşüncesi ile dikkate alınmamaktadır. Ancak çocuğun yaş dönemine uygun davranışlar sergilemediği görüldüğünde takip edilerek profesyonel bir destek alınması son derece önemlidir. Aile, okul ve danışmanlık hizmeti veren uzmanlar ile yapılması gerekenleri birlikte uyum içerisinde yapmalıdır. Aile okul ve danışman iş birliği olduğu zaman çözüme daha kolay varılabilir. Özellikle çocukların oyun ortamında daha rahat bir şekilde duygu ve düşüncelerini anlattıkları gözlemlenmiştir. Bu nedenle çocukların yaşadığı davranış bozukluklarının tedavisinde oyun terapisi oldukça önemlidir. Oynanan oyunlar esansında çocuğun içindeki duygu ve düşüncelerin dışa aktartılması sağlanarak hangi tür davranışlar sergilendiği çok rahat bir şekilde görülebilmektedir. Oyun terapisinde, oyun esnasında düzeltilmesi gereken davranışlar gösterilerek bilinçaltındaki o davranışların iyileşmesi sağlanmaktadır. Çocuklar hayal dünyaları geniştir ancak beyinleri de her türlü bilgi ve sevgiye açtır. Bu nedenle çocukların her anında onlara sevgimizi ve saygımızı göstermeli bir birey olduklarını unutmadan onlara sevgiyle yaklaşmamız elzemdir. Sevgi, dünyada gelmiş geçmiş en etkili ilaçtır. Sevgiyle kalın...