Son 7-8 aydır garip bir simülasyonun içindeymiş gibi hissetmiyor musunuz?

Her ay aldığım aynı marka peynir bu süreçte 23 liradan 72 lira seviyesine geldi. 5 kilosunu 22 liradan aldığımız toz şeker bugün 150 lira.

 

Onlarca yüzlerce ürün bazlı örnekler verebilirim.

Lakin derdim sadece gıda ürünleri değil.

Kasım 2021’de ortalama 500 bin liraya satılan 3+1 bir daire için bugün istenen bedel 1 milyon 5 yüz bin lira.

 

Yine o tarihlerde 200 bin liraya satılan ortalama bir aracın bugünkü satış bedeli 500 bin TL.

Kasım 2021’de mazot ya da benzin fark etmez pompa satış fiyatı 8 lira bandındaymış. Bugün 30 liradan kapak açıyoruz.

 

Meğer şairin dediği gibi bedava yaşıyormuşuz bedava…

 

Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ekonomi standardının açıklık getiremeyeceği şeyler yaşadığımızın farkına varalım istiyorum.

 

İster pandemi sonrası deyin. İster savaş. İsterseniz başka bir şey…

Tüm dünyada yaşanan enflasyondan bahsedelim.

Hepsine hak veriyorum, doğrudur.

 

Lakin bizde özellikle kendi elimizle yaptığımız çok farklı bir fiyat yükseltme politikası var.

 

Örnek vereyim. Birebir yaşanmış. Daha iyi anlaşılsın.

1 ay kadar önce dolar 15-16 lira iken metrekaresi 10 TL’den bir ürüne pazarlık edildi. Bir iki gün içinde dolar 16-17 arasına oturdu. Yani aşağı yukarı 2 gün içinde kur %10 arttı.

 

Aynı esnaf iki gün içindeki dolar artışını gerekçe göstererek ürünün metrekare fiyatını 13 lira yaptı.

Dolar %10 artıyor. Ürün %30 artıyor.

 

1 Kasım 2021’de 9 lira bandında olan dolar kuru bu 7-8 ay içinde maksimum 2 katına çıktı.

 

Dolar gerekçe gösterilen kimi ürünlerde 3,4 hatta 5 katı fiyatlanmalardan bahsediyoruz.

 

Kesinlikle normal değil bu yaşananlar.

 

Ekonomi ile hükümet politikası ile ya da ne bileyim başka bir şeyle izahı mümkün değil.

İhtiyacı olmadığı halde zam gelecekmiş diye ayçiçek yağının bir günde 2 katına çıktığı günü unutmayın.

Aynı şey geçtiğimiz gün toz şekerde yaşandı.

Meşhur alım satım sitelerinde 400 bin liraya satılan araç bir gecede 500 bin lira oldu. Kur artışı %10 ürünlere yansıması %30-40 oluyor.

 

Kesinlikle normal değil bu yaşananlar.

Hükümet istediği kadar tedbir alsın, karar açıklasın ne bileyim politika değiştirsin.

Kendi ellerimizle kazdığımız bir kuyunun içinde gibiyiz.

Çıkmak için uğraştıkça kazdığımız kuyunun daha da derinleştiğinin farkına varamıyoruz.

Kimi zenginlerimiz mallarımız 4-5 katına çıktı diye bayram ediyor.

Orta hallimizin 100 bin liralık aracı 400 bin lira olmuş. İçten içe bir zenginlik havası…

Zaten ağzı yüzü düzgün ikinci el bir araç almak istiyorsanız 500 bin lirayı gözden çıkarmanız gerekiyor.

 

Şaka yapmıyorum ya hu!

500 bin lira! Dile ve yazıya kolay geliyor.

Çoğumuz için hayal olan bedeller bugün çerez parası gibi geliyor.

 

Hani olurdu ama 5-10 yılda olurdu ağzımızı açmazdık.

 

7-8 ayda bu kadar değerlenme hiç ama hiç normal gelmiyor.

Mesele ne iktidar ne muhalefet... Mesele ülke…

Allah hayırlara getirsin hepimiz aynı gemideyiz.