Emrullah Nergiz
Bir Tebessüm Hayat Kurtarır
Bazen haberleri takip etmek işin içinde olduğumuz halde bizlerin dahi şirazesini kaydırıyor. Cinayet, tecavüz, gasp, haddi aşma…
Ya siyaset?
O buna şunu dedi. Öteki şöyle yaptı. İktidarıydı muhalefetiydi. Size de boğucu gelmiyor mu zaman zaman…
Etrafımıza tebessüm etmeyi unutuyoruz. Sanki sert bakınca karşımızdaki bizden korkar zannediyoruz. Hâlbuki küçük bir tebessüm neleri çözer bir bilseniz…
Hz. Peygamber (SAV) selamı aranızda yayın derken ne demek istiyor?
Birbirinize tebessüm edin. Allah rızası için güzel dileklerde bulunun. Birbirinizi sevin. Allah rızası için birbirinize yardımcı olun…
Toplumsal yaşamın olmazsa olmazları değil mi bunlar.
Her gün sayfa sayfa kaza kavga haberleri veriyoruz değil mi?
Mahkemeler avukatlar kinleşmeler hatta ölümle sonuçlanan kavgalar…
Elbette hepsi imtihan. Lakin Müslümanlar kavga için gelmedi bu dünyaya. Birbirine hırgür için gelmedi.
Gelin kendimizden başlayalım. Biri trafikte canınızı sıkan bir şey mi yaptı. Tebessüm edelim. Biz özür dileyelim geçip gidelim. 1 dakika sonra hatırlamayacağımız bir olay için ne canımızı sıkalım ne de geleceğimizi karartalım. Sadece trafik mi?
Arkadaşlarımızla birlikteyken, alışveriş yaparken hatta sosyal medya takip ederken.
O an gülüp geçmediğimiz şey bir bakmışsınız koca bir sorun olarak tepemizde duruyor.
Güzel bir mesnevi hikâyesi ile tamamlayalım.
GÜL BAHÇESİNE GÖTÜRÜRKEN
Allah’ın elçisi bir gün birkaç tutsak gördü. Tutsaklar öfkeyle homurdanıyor ama yine de açıkça bir şey söylemeye çekiniyorlardı. Kendi kendilerine:
‘Eğer o büyüler tarafından güçlendiyse, biz de büyüler yaptık ama neden tutmadı? Putlarımıza da yalvardık’ diyorlardı.
İçlerinden biri:
‘Mademki o alemlere rahmet, bizi böyle bağlı görünce neden tebessüm etti?’
Bu sözleri duyan Allah’ın Elçisi:
‘O tebessümüm savaşta sizi yenmemden ve sizi bu halde gördüğümden değil. Ben dünyayı ele geçireyim diye savaşmıyorum ki. Siz özgürken, söz sahibi iken de ben sizi böyle görüyordum. Çünkü bilgisizlikten pervane gibi ateşe saldırıp duruyordunuz. Sizi zincirlere vurulmuş halde amansız ateşten çıkarıp da gül bahçesine götürüyor olduğum için tebessüm ettim.’
Hayırlı Cumalar…