Konya'nın en görkemli ilçesi. Akın akın göç alıyor. Ziyaret eden ayrılmak istemiyor

Konya'nın en görkemli ilçesi. Akın akın göç alıyor. Ziyaret eden ayrılmak istemiyor
Konya'nın en görkemli ilçesi belli oldu. Meram son yıllarda en çok göç alan ilçeler arasında yer alıyor

Konya, Türkiye'nin en büyük şehirlerinden biri olup tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bilinmektedir. Bu şehrin en görkemli ilçelerinden biri de hiç şüphesiz Meram'dır. Meram, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve misafirperver halkıyla adeta bir cazibe merkezi haline gelmiştir.

Meram, son yıllarda artan göç hareketleriyle dikkat çekmektedir. Şehrin diğer bölgelerinden akın akın insanlar Meram'a yerleşmekte ve buna bağlı olarak ilçenin nüfusu hızla artmaktadır. Bu durum, Meram'ın yaşam standartlarının yükselmesine ve ekonomik açıdan daha güçlü bir konuma gelmesine katkı sağlamaktadır.

45439559955-3dd1fb7a5e-k-1.jpg

İŞTE MERAM HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

Meram, kelime olarak “istek, amaç, gaye, maksat” gibi anlamlar içerir.(TDK). Belki de bu anlam, halkımızın ince zekâsıyla “Meram’ı görme ve Meram’ı yaşama” arzusunu ortaya koyan bir isimlendirme olarak da değerlendirilebilir. Çünkü gerçekte de Meram, yüzyılların ötesinden süzülüp gelen tarihi dokusunun yanı sıra yeşilin suyla buluşarak Meram’a has Gedavet (1) rüzgârlarıyla yüreklere esintiler sunması, Meram’ı herkesin görmek için can attığı bir yer haline getirmiştir.

Medeniyetlerin buluşma noktalarından biri olan Konya tarihi ile Meram’ın tarihi arasında elbette ki bir paralellik söz konusudur. Konya’nın kadim zamanlardan beri süregelen köklü bir yerleşim merkezi olması ve Meram ilçesinin de bu yerleşimlere ev sahipliği yapması nedeniyle çok bilinen ve sevilen bir yer olma niteliği kazanmasına yol açmıştır. İnsanların mağaradan çıkıp ilk yerleşim merkezi kurdukları yerlerden biri olarak kabul edilen ve on bin yıllık bir geçmişe sahip olan Çatalhöyük gibi önemli bir yerin şehrimizde olması ve Kilistra antik kentinin ilçe sınırları içerisinde yer alması da genel anlamda Meram’ın tarihi önemini ortaya koymaktadır.

Geçmiş çağlarda Konya; Hititler, Frigler, Lidyalılar ve Persler tarafından yönetilmiştir. Büyük İskender ve Romalılar tarafından da ele geçirilen Konya, tarih sahnesinde daima ön planda bulunmuştur. Bizanslılardan sonra Selçukluların hâkimiyeti altına giren Konya, Anadolu Selçukluların başkenti olmasıyla daha da önem kazanmış ve bu dönemde şehir adeta bir ilim ve kültür merkezi haline gelmiştir.

Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasıyla birlikte Konya’da hâkim olan güç Karamanoğulları Beyliği’dir. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altına giren şehirde Meram, her zaman müstesna bir yere sahip olarak günümüze mesire yeri kimliği altında, bozkırın ortasında açan nadide bir çiçek misali yeşiliyle, bağlarıyla ün salarak ve modern bir çehreye bürünerek ulaşmıştır.

20.06.1987 günü T.B.M.M. de kabul edilerek 27.06.1987 gün ve 19500 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3399 sayılı Kanun gereğince Konya İl Merkezi Büyükşehir statüsüne kavuşarak Karatay, Selçuklu ve Meram adıyla üç ilçeye ayrılır. İlçenin kuruluş çalışmaları 08.08.1988 tarihinde resmen bitirilerek hizmete başlamıştır.


İlçemizin rakımı 1016 m. yüzölçümü 1949 km²′dir. Meram ilçesi, Konya’nın güney ve güney batısında yer alır. Ankara-Konya, Isparta-Konya, Antalya-Konya, Mersin-Konya ve Adana Konya olmak üzere beş önemli yolun geçtiği merkezdedir. Kuzeyinde Selçuklu; güneyinde Çumra, Akören ve Bozkır; batısında Beyşehir ve Seydişehir; doğusunda Karatay ilçeleri vardır.

Tarımsal alanların çok olması ve günümüzde büyük değer kazanan organik tarım nedeniyle bu üretim alanında önemli merkezlerden biri olma yolunda ilçemizin hızla ilerlemesine yol açmıştır. İlçemizin kuzeyi ve batısı dağlar ve tepeler ile çevrilidir. Güney kısmı ise açık ve ovalıktır. Kara iklimimin hâkim olduğu ilçede sulama ihtiyacı büyük ölçüde ilçe sınırları içerisinde yer alan Altınapa Barajı’ndan karşılanırken, son yıllarda baraj sularının Konya’ya şebeke suyu olarak verilmesiyle kısmen barajdan ve kısmen de yer altı sularından karşılanmaktadır. Altınapa Barajı’ndan gelerek şehre su veren Meram Çayı da üzerindeki tarihi köprü ile ayrı bir ilgi kaynağıdır.

f203bfd5-big.jpg

Meram’da bulunan tarihi eserler nedeniyle birçok bölge sit alanı ilan edildiğinden söz konusu alanlarda yapılaşmaya izin verilmemektedir. Yerel yönetimlerin de hassasiyetle üzerinde durduğu yeşil alanların korunmasına yönelik olarak da imar çalışmaları doğanın korunması esas alınarak gerçekleştirilmektedir.

İl merkezine 8 km uzaklıkta olan Meram’ı Evliya Çelebi, 1648 yılında ziyaret ettiğinde şöyle der: “Peçevi şehrinin Baruthane Mesiresi, Kırım’ın Sudak Bağı, İstanbul’un yüz yetmiş beşten fazla bahçe ve yanında gülistanları, Tebriz’in Şah-ı Cihan Bağı, bu Konya’nın Meram mesiresinin yanında bir çemenzâr bile değildir.” Ayrıca Evliya Çelebi, seyahatnamesinde gezip gördüğü yerler arasında bağ, bahçe ve bostanlardan söz ederken, bu tür yerlere her defasında “Bağ-ı Meram” ifadesini kullanarak Meram’ın haklı şöhretinin boşuna olmadığının altını çizer gibidir.

Birçok tarihi esere ev sahipliği yapmanın onurunu üzerinde taşıyan ilçe, Kilistra antik kentinden kalan önemli eserleri de geleceğe taşımaktadır. Ayrıca Selçuklu döneminde Meram Çayı üzerine yapılan bir köprü, Karamanoğlu Beyliği döneminden kalan Hasbeyoğlu Mescidi, Hamamı ve Dar’ülhuffazı, Şeyh Sadreddin Konevi Mescidi ve Türbesi, Sırçalı Medrese, İplikçi Camii, Tavus Baba Türbesi, dünyada bir aşçı için yapılan tek türbe olan Ateşbaz Veli Türbesi, Kızlar Kayası, Sahibi Ata Camii ve Külliyesi, Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi, Sahip Ata Vakıf Müzesi ve Atatürk Evi başlıca ziyaret yerlerindendir.

Meram kadim zamanlardan beri doğası ile ün salmıştır. Bu durum günümüze de yansımıştır ve ilçede birçok mesire alanı mevcuttur. Yazın sıcak günlerinde insanlar bu alanlarda Gedavet rüzgârı eşliğinde doğanın sesini terennüm etmektedirler. Meram Köprüsü civarındaki çay bahçeleri yanında Dere bölgesi ile Meram’ın farklı bölgelerine dağılmış parklar ve bahçeler insanımıza hizmet etmektedir. Şehrin yanı başında çamlık bir alana sahip olmasıyla ve meraklılarının seherde seslerini dinlemek için beklediği bülbüller, Meram’ın neden vazgeçilemez olduğunun delilleri gibidir.

Meram ilçe sınırları içerisinde yer alan mahalle sayısı 69’dur. Şehrin gürültüsünden uzak olması sebebiyle her zaman yerleşimde ön sırayı alan ilçemizin nüfusu da son yıllarda ciddi artışlar göstermiştir. 2019 yılı itibariyle adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre ilçe nüfusu 344.546 olarak tespit edilmiştir. Nüfusun oturduğu evler büyük oranda betonarme ve çok katlıdır. İlçe merkezinden uzaklaştıkça Meram’a yeni katılan ve eskiden köy olan mahallelerde ise genel olarak evler kerpiçten ve ahşaptan üretilmiştir. İlçe Belediyesi tarafından gerek toplu konut projeleri ve gerekse kentsel dönüşüm kapsamında başlatılan başarılı hamlelerle, doğaya uyumlu, modern ve daha yaşanabilir konutlar olarak insanımızın hizmetine sunulmaktadır.

İlçede okuma yazma oranı %98’lerin üzerindedir. Bünyesindeki birçok ilk ve orta öğretim kurumu yanında iki de üniversite bulunmaktadır.

Meram Belediyesi kuruluş tarihinden itibaren Meram’ın yeşil dokusunu ve tarihi eserlerini tahrip etmeden modern yerleşimler oluşturmanın gayretiyle çalışmaktadır. Doğayı korumanın yanında yeşil alanların artırılması için vatandaşlarla işbirliği içinde “doğayı korumanın insanı korumakla eş anlamlı” olduğunun bilincinde olarak daha yeşil bir Meram’ı geleceğe emanet etmek amacıyla su ve yeşilin başkentinde çalışmalarını özveriyle sürdürmektedir. Tarihin ve doğanın iç içe geçtiği Meram, gelecek yüzyıllarda da insanları Gedavet rüzgârıyla serinletmeye devam edecektir.

(1) Yaz mevsiminde Meram’dan Konya merkeze doğru esen serin yöresel rüzgâr.

Kaynak: meram.bel.tr

Kaynak:Haber Merkezi