Dünya tarihinin en ciddi depremlerinden birinin üzerinden 1 ay geçti. Türkiye olağanüstü bir çaba ile enkazın altından kalkma mücadelesi verdi. Başka bir ülke olsa bu kadar dayanışma bu kadar yardımlaşma olur muydu bilemiyorum lakin bizim ülkemiz tarihin verdiği özgüven ile çok büyük bir yardımlaşma örneği sergiledi.

Onca vilayet içinde Konya’mız yardım denilince akla gelen ilk şehir hüviyetine uygun olarak bölgede çok önemli işler yaptı. Geçen hafta bunun bir bölümünden bahsetmiştim sizlere. Sayamadığım onlarca isim vardı.

Kuşkusuz Konya’daki yardımların koordinesinden tutun Hatay’daki süreci devlet nezdinde yöneten başlıca isim Konya Valimiz Vahdettin Özkan Bey idi.

6 Şubat’tan beri şehre hiç gelmedi Vali Özkan.

Tam 1 ay. İlk haftalarda arabada, son günlerde ise bir konteynırda süren bir hayat. Belki karelerde hiç görmedik. Konya’nın genetiğine uygun olarak reklam derdine düşülmeden geçen bir ay…

Bu söylediklerim bazılarımıza masal gibi gelebilir. Ya da görev olarak algılanabilir. Kusura bakmayın ama parti ayrımı gözetmeden söylüyorum ne başkanlar ne valiler var, göstermelik birkaç fotoğraftan sonra rahatını bozmadan şehrine dönen veya sağlam otellerde kalmaya devam eden…

Bu yüzden sessiz sedasız Hâk rızasını gözeterek bir şeyler yapmak çok değerli.

Türkiye böyle sessiz sedasız çalışan isimlerin üzerinde yükseliyor. Yoksa 1 ay gibi kısa bir sürede bu derece büyük bir depremin yaraları bu derece sarılabilir miydi?

Biz Müslümanız. Yaşananlardan ibret almak ve Rabbimize yönelmek zorundayız. İnanıyoruz ki bu zorluğun ardında bir kolaylık gelecek.

HER ŞARTTA KARİZMA ÇİZİLDİ

Geçen hafta İYİ Partili siyasiler ile yaptığımız sohbetlerde Meral Akşener’in masadan kalkma ihtimali üzerinde çokça durmuştuk. Meral Hanım, Kılıçdaroğlu başrolündeki dayatmalara dayanamayarak bu ihtimali gerçekledi.

Şimdi siyasette kartlar yeniden karılacak.

Asıl neden Kılıçdaroğlu’nun başkanlık ısrarının yanında İYİ Parti’nin örtülü olarak HDP ile ittifak içinde olmak istememesi diyen parti yöneticileri var.

Tüm bunların yanında, Cumhur İttifakı’nın ilk turda zafer kazanmasını engellemek için böyle bir yol izlendiğini düşünenler de var. Bu sürecin planlı bir şekilde 3-4 adayla seçimlere giderek son turda Erdoğan’ı devirmekle sonuçlanacağını düşünüyorlar. HDP riskini almama adına yapıldı diyorlar.

Planlı ya da plansız kuşku yok ki muhalefetin karizması her şartta çizilmiş durumda.

Kendi aralarında uzlaşamayan bir buçuk yılda bir karar alamayanlar mı yönetecek bu ülkeyi?

Kimi kandırıyorsunuz?

Vatandaşlar sizin oyuncağınız değil.

Hani adayınız hazırdı. Hani seçim tarihi açıklandığı anda ertesi gün siz de açıklama yapacaktınız!

Hepsi yalan mıydı!

Hani başkan adayını belirleme hususunda bilmem kaçıncı toplantıda bilmem kaçıncı ilkeler üzerinde uzlaşı sağlamıştınız!

Kusura bakmayın da böyle ne siyaset olur ne de ülke yönetilir. Siz vekil olun. Koltuklarınızı korumaya devam edin. Gerisi baya boyu aşan bir şey…