Emrullah Nergiz
Yiğidi Öldür Hakkını Yeme
Rabbim bir daha böyle acılar göstermesin. Sonrasında neler olduğuna birlikte şahitlik ettik. Gelin biraz olanlardan bahsedelim.
Yıllardır bu şehrin kendine özgü kimliğinden bahsederiz. Konya’nın hizmet ve yardım konusunda 10 yapıyorsa 1 ini gösterdiğini biliriz. Bu halden imtina etmeyiz.
Şehrin kimliğidir bu. Gerek dini gerekse örfi anlayışımız bunu gerektirir.
Bir elimiz verir diğer elimiz görmez…
İşte bu altyapı ve balık bilmezse Hâlık bilir düsturu ile depremin üzerinden bir saat bile geçmeden Konya ayağa kalktı.
Dakika dakika dinledim o anları.
Her anı ile gurur duydum. 04.17’de ortalık yerle bir oluyor, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve yakın ekibi 05.00’da AKOM’da toplanıyor. İlk kurtarma ekibi 06.00’da hiçbir şey bilmeden yola çıkıyor.
O saatlerde Konya’nın Hatay’dan sorumlu olduğu dahi belli değil. Ama Uğur Başkan biran önce yola çıkma talimatı veriyor. Zira yol uzun Adana’ya varmadan sürecin bir parça netleşeceğini ön görüyor.
Zor anlar. Verilmesi zor kararlar…
Hatay’dan sorumlu olduğumuz kesinleşince Vali Vahdettin Özkan ile yola çıkıyorlar. Durumun vahametini gördükten sonra ivedi şekilde harekete geçiyor Uğur Başkan. Konya’nın organizasyon kabiliyetini sahaya tam anlamıyla yansıtıyor. 2500 personel Hatay için seferber oluyor.
Kimi zaman engellemelere, zaman kaybına neden olanlara inat hiç kimseyi dinlemeden doğru bildiğini yapıyor Başkan. Zira o yapmasa birileri gibi emir beklese 20 günde Hatay bu hale gelir miydi?
En önemlisi su. KOSKİ gerçekten bu alanda çok büyük iş çıkardı. Hatay’ı sokak sokak gezdi ekipler biran önce temiz suyu şehirle buluşturmak için gece gündüz demeden çalıştılar.
Defin işlerinde. Yardımların organize edilmesinde. Özellikle ilk günlerde çok ciddi sıkıntı olan lojistik meselesinde dahi öyle anlar yaşandı ki…
Fabrikasını depo olarak kullandırmak istemeyen bir zat ile Uğur Başkan’ın o anki diyaloğunu buraya yazsam tek başına çok şey anlatır…
Lakin dedim ya ilk başta… Tıpkı şehir gibi başkan da mütevazı. Birileri gibi reklam yapma derdinde değil.
Hatay için günlerce bölgede kaldı.
Düşünün yatak yok tuvalet yok duş imkanı yok.
Birkaç saat ayakta kestirme dışında uyku yok…
Hangi bünye dayanır buna. Anca Allah yardım ederse ayakta durabilir insan.
Ve insanların yardımına koşandan Allah yardımını esirgemez.
Bugün en ummadıklarımız dahi ‘ADAM ORADAYDI’ diyebiliyorsa. İşte sebebi bu.
Evet, İstanbul Ankara İzmir Belediyeleri’nin yaptığı gibi ilk günden ‘buradayız’ dercesine birkaç araçla reklam yapmadı Konya…
Evet, en görünür yerler bu belediyelere verilirken en kenar mahallelerdeki çalışmalara yönlendirildi Konya…
Evet, Konya yaptı ama biz yaptık diye üstüne çöktüler…
Lakin bu şehir edebinden bir şey kaybetmedi. PR kasacağız diye reklam yapma yolunu seçmedi. Evvela Allah rızasını gözetti.
O kadar çok hikâye var ki. O kadar çok anı. Bu deprem çok şey gösterdi bize… Ve bu şehirde hala kahramanların ayakta durduğunu öğretti. Yiğidi öldür ama hakkını yeme…
Uğur İbrahim Altay amasız fakatsız takdiri ve teşekkürü hak etti. Allah razı olsun. Ya ekibi… Hangi birini sayayım…
KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir, su sorununun bu kadar hızlı çözülmesinde onun günlerce sahada kalması ve teknikten anlaması vardı.
Uğur Başkan sahada iken AKOM’u koordine eden başkanvekili Mustafa Uzbaş… Her nerede ihtiyaç varsa koşan Genel Sekreter Ercan Uslu ve yardımcıları…
Hizmet düsturu ile gerek sahada gerekse masada sürekli didinen Ahmet Pekyatırmacı, Hasan Kılca ve Mustafa Kavuş…
Sahadaki mücadele kadar iletişimin önemini ‘baraj patladı’ meselesinde bir kez daha çok iyi anladık. Bu yüzden baştan sona iletişimin başında duran ve Konya algısını en doğru şekilde yöneten Ahmet Bilgiç…
İsmini sayamadığım ilçe belediye başkanlarımız. Büyükşehir ve Merkez ilçe çalışanları…
Allah hepinizden razı olsun. Minnettarız her birinize.
Bu şehir her birinizle gurur duyuyor. Yüzümüzü ağarttınız.