Öğrenim hayatımın lisans döneminde hocalarımızın yazma eserlerle haşır neşir olması hep ilgimi çekerdi.

Ardından yüksek lisansa başladığımda özellikle seminer döneminde Caner Arabacı hocamın telkinleriyle bizlerde Osmanlı dönemi için yazma eserlerden faydalanmıştık.

Caner Hocam yüksek lisans derslerinde sık sık o eserlerin arasında nasıl kaybolduğunu ve gözden kaçan bazı bilgileri sayfa aralarında yakaladığında nasıl şaşırdığını anlatırdı. Bulduğu bilgilerden kısa anekdotlar paylaşırdı. Büyük bir hayranlıkla kendisini dinlerdim.

Başka bir hocam da hep şunu derdi. ‘Tarihçi kağıtla mutlu olur.’ Bu söz yıllardır aklımdan asla çıkmaz.

Gerçekten bazen bir kağıtta bir olaya ya da bir hayata dair bilinmeyenle karşılaştığınız da farklı bir haz duyarsınız.

Tabi yazma eserler apayrı bir dünya…

Yani hem tarihçi hem de gazeteci olarak söyleyebilirim ki yazma eserler geçmişi aydınlatan bir cümleyle birden insanın aklında farklı varyasyonlar canlandıran müthiş belgeler…

Böyle bir giriş yapmamın bir sebebi var elbette…

Mevlana Kültür Merkezi arkasında yapımına başlanan ve inşaatı şu an için bekleyen Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi uzun süredir gündemimizde… Bugün manşetimizde de yer verdiğimiz bu konu özellikle beni uzun zamandır düşündürüyor.

Neden düşünüyorum?

Çünkü burası hem Konya hem de Türkiye nazarında çok önemli bir yapı olacaktı. Yapımına başlandığında büyük bir heyecan duymuştuk.  Çünkü yazma eserlerin daha görünür ve güvenli bir bina da olması tabi ki tarihimiz açısından çok önemliydi. Kitap şifahanelerinin teknik imkan ve uzman personel yapısı genişletilerek bir çok nadide eserin restorasyonu ve yeniden hayat bulması sağlanacaktı! Kütüphanede ayrıca Hat Müzesi kurulacak ve birbirinden değerli hattatlarımızın nadide eserleri bir arada sergilenmiş olacaktı. İlk duyurulduğunda Konya’nın en önemli projelerinden biri diye verilen kütüphanenin önemi artık hatırlanmalı sanırım.

Konu ile ilgili konuşmak için Caner hocamı aradığımda kendisinin de bu derdi dertlendiğini gördüm. Uzun uzun konuştuk. Haberimizde konunun detaylarına daha rahat ulaşabilirsiniz ama kısaca hocam Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi’nin bekletilmesinin sadece Konya’ya değil Türkiye’ye de zarar olduğunu söyledi. “Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi Konya’ya değil Anadolu’nun tümüne Trabzon, Van, Diyarbakır’a varıncaya kadar hizmet veren yazma eserleri koruma, tedavi etme kurtarma konusunda hizmet veren önemli bir kurum. Geçmişi ayakta tutmaya gayret ediyorsunuz onun için özel bir önemin verilmesi lazım” diye de ekledi.

Akademisyenler ve bu işe baş koymuş insanlar için bu denli önemli olan bir merkezin bir an evvel öncelikli işler listesine alınmasını çok isterim.

İnşallah konu ile ilgilenen birimlerimiz daha hassas davranır diye düşünüyorum.