Her şeyden öte henüz hiçbir şey yokken sadece Allah vardı. Bizler, şu içinde yaşadığımız dünya, diğer gezegenler ve kainat ve daha bilmediğimiz nice yaratılmışlar yüce Allah‘ın ilminin ve iradesinin sonucudur. Varlığımızı ve yaşamamızı borçlu olduğumuz Allah’a inanmak ve ona gönülden teslim olmak hepimizin teşekkür borcudur. Bu sebeple Allah Teala’yı tanımak, güzelliklerini öğrenmek ve öğretmek tanıtmak hepimizin sorumluluğundadır.
Rabbimizi tanımak ve öğrenmek ona karşı olan saygımızı ve sevgimizi daha da arttıracaktır. Yüce Rabbimiz en güzel kitabından öğrenebiliriz: “O vardır ve varlığının başlangıcı ve sonu yoktur. [Hadid, 57/1, 2] O her şeyi yaratandır ama kendisi yaratılmamıştır. Her şey varlığını devam ettirebilmek için O‘na muhtaçtır ama O hiç kimseye muhtaç değildir. Her şey çifttir ve başka şeye benzer, ama O tektir ve hiç bir şeye benzemez. [Şura, 42/11] Her şeyin bir sonu ve eceli vardır ama O‘nun sonu ve eceli yoktur. [Bakara, 2/255] Her şey eksik ve kusurludur ama O tam ve kusursuzdur. Her şeyi, başka bir şey sınırlar ama O‘nu hiç bir şey sınırlayamaz. Her şeyin varlığı mümkündür ama O’nun varlığı zorunludur. Her şeyin yokluğu mümkündür ama O’nun yokluğu düşünülemez. Her şeyin ilmi sınırlıdır ama O’nun ilmi sınırsızdır.” O; vardır, birdir, her şeyi yaratandır, yarattığını en güzel yaratandır. Merhametinin, lütuflarının ve kereminin sonu yoktur. Adil olandır asla zulmetmez. Habir olandır her şeyi bilir. Kadir olandır istediği her şeyi yapar. Hakim olandır hikmetsiz ve gayesiz bir şey yapmaz. Vedud olandır, çok sever kullarını, sevdiğinden dolayı asla Rabbim diyeni, el açanı geri çevirmez.
Yüce Rabbimiz, şüphesiz bizim bildiğimiz-bilmediğimiz, tanıdığımız-tanımadığımız özelliklerinden çok daha büyüktür. Bizler ana rahminde yaratılan her yavruda, topraktan çıkarılan her yaprakta, semadan indirilen her damlada onun azametini, celalini ve cemalini her an açık bir şekilde görmekteyiz. O’nu bizim bildiğimiz kadarıyla değil kendisinin bildiği kadarıyla övebiliriz ancak. O’na, layık olduğu hamd ile hamdedebiliyoruz. Verdiği nimetler ve ikramlar nedeniyle O’na sonsuz şükürler ediyoruz. Rahmetine güvenip her günahımızdan sonra yine O’nun kapısını affına sığınarak çalıyoruz. Lütfettiği nimetlerinin daha güzellerini ahiret aleminde de rahmetiyle kucaklamak istiyoruz. Bizleri kendisine iman etme şerefinden ve bahtiyarlığından asla mahrum etmemesini O’nun yüce zatından edeple mahcubiyetle haşyetle umutla diliyoruz.