Konyaspor`umuzun mağlup olduğu haftalarda maç sonu oluşan moral bozukluğu ile yazı yazmayı çok tercih etmiyorum. Mağlubiyet bazen doğru düşünmeyi ve doğru görmeyi engelliyor. Bu nedenle de Vatuz maçı sonu yazı yazmayı hiç istemedim. Vatuz mağlubiyetinin temel sebebinin çimlerden ve hoca ile oyunculardan kaynaklı olduğunu düşünenlerdenim. Sahada topun yuvarlanırken nasıl sektiğini hepimiz çok net gördük. Bu da pas oyununu oynayamamamızın nedeni oldu. Geçmişe dönüp hayıflanmanın kimseye bir faydası yok. Önümüze bakacağız. Sahamızın berbat olmasından dolayı TFF Başakşehir maçını Eskişehir`e aldı. Tabi bu karar tüm Konya`lıyı ziyadesiyle üzdü, kızdırdı. Vatuz maçı sonrası oluşan tepki tekrar katlanarak zirve yaptı ve evimizdeki maç deplasmana döndü. Eskişehir`de hafta içi maçlarının yorgunluğunu iki takımda net bir şekilde gördük. 90 dk boyunca rakip çok etkili olmamakla birlikte son dakika net gol pozisyonundan sonuç alamazken temsilcimiz iki önemli fırsatı değerlendiremedi. Beraberlik iki takımında istediği sonuç oldu diyebiliriz. Maçta göze çarpan en önemli noktalar; Amilton`un, Muhammed`in, Rahman`ın ve Soner`in etkisiz oyunlarıydı. Ne topu ayaklarında tutma ne de ikili mücadelelerde hiç varlık gösteremediler. İlhan Hocanın da çok iyi olmadığı ve konsantrasyon eksikliği yaşadığı görülüyor. Muhammed ile ilgili düşünceler tamamen negatif seyrediyor. Amilton taraftar için istenmeyen adam. Geçen sezonun son haftalarının flaş ismi olan Rahman da maalesef son maçlarda çok kötü. Yeni gelen transferlerin uyum süreci maalesef tamamlanamadı. Bu da yedek kulübesinden yeterli katkının olmamasına neden oluyor. Her iki yarınında en iyisi Amirdi. Amir takımın yarısı gibi. Hem ataklarda hem de defansta çok iyi oynadı. Maçın genelinde takımın aklının hala Vatuzda olduğu aşikardı. Bu ruh halinden bir an önce kurtulmamız lazım. Toplanmamız çok uzun sürerse hatırlamak dahi istemediğimiz 2018-2019 sezonun tekrarı olabilir. Kaosa sürüklenmemeliyiz. Son olarak sahamızın tekrar oynanabilir hale dönüşmesi uzun süreceğe benziyor. Rıdvan Dilmen bir programda dile getirdiği milli araya kadar iç saha maçlarımızın deplasmanda oynanması ve ligin ikinci yarısında bu maçların içerde oynanması teklifi çok makul görünüyor. Sahamızın bozulmasının temel sebebi İslami Dayanışma Oyunlarıysa bu mağduriyeti hem Gençlik ve Spor bakanlığı hem de Türkiye Futbol Federasyonu gidermelidir. Bu konuda Kulüp Başkanının, Gençlik ve Spor Bakanının, Federasyon Başkanının ve bu konuda inisiyatif alacak mercilerin harekete geçmelerini bekliyoruz. Saygı ve Selamlarımla...