Unutmam, Korkma Sevgilim

  Unutursun demiştin ya sevgilim unutamadım bir türlü. Ne seni unutabildim ne de aklımdan silebildim.

     O elimi ilk tuttuğun anı ve saçlarımda ellerini gezdirdiğin o saati asla unutamadım.

     Bazen dayanamadım çok unutmak istedim ama beceremedim. Kızma ne olur. Unutmayı istememin sebebi isyanımdandır.

      Dedim ya zaten beceremedim. Unutmak isterken bile her dakika, her saniye, her salise ismini tespih ettim dilimde.

      Bana yazdığın o dillere destan şiirde “Unutursun” diyordun ya unutmak şöyle dursun aklımda mıh gibiydin, seni söksem izin vardı ta derinlerde.

      Biliyor musun bazen ben de çok korktum seni unutursam ne yaparım diye. Seni hatırlamazsam bil ki aklımı yitirmişimdir.

     Her kapı çalışında içim içime sığmaz, acaba sen mi geldin diye hep kapımı yoklardın. Kapıyı açınca saçlarımı koklardın. Her bir o an o kadar güzeldi ki. Bir rüya gibi, bir hayal gibi, bir masal gibi… Şimdi hepsi geride kalan, adına mazi denen delice yaşadığımız o günler nerede?

      Nasıl dilin vardı “Yeni bir sevgili bulunca beni unutursun.” demeye? İlkim de sonum da ömrüm de tek sendin sen.

     Geceler boyu seni sayıklarken, seni ararken gündüzümde saçlarıma aklar düştü sevgili.

   Ben seni sevmedim diye nasıl inkar edeyim? Seni göremediğim, sesini duyamadığım o anlarda öyle çok dövündüm ki evdeki duvarlar şahit, masalar, sehpalar, kanepeler şahit; gözyaşım şahit, perdeler şahit.

      Sırf sen mutlu ol diye evleniyorum dedim oysa. Oysa ben hiç evlenmedim ki.

    Etme kurbanın olayım, etme! Deme öyle sözler. “Unutursun diye çok korkuyorum.” diyorsun ya ben seni aklıma, ben seni yüreğime, ben seni ömrüme kazıdım. Korkma sevgilim, korkma… 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Halime Doğru Arşivi