Misafir evin bereketidir. Yaratılışı gereği insanoğlu toplu halde yaşama, çevresindeki insanlarla hayatı, acı ve tatlı yönleriyle paylaşma ihtiyacını hisseder. Bu çerçevede insanların dostlarını ziyaret etmesi, gelen misafirlerini de güzel bir şekilde ağırlaması İslam ahlakının en güzel örneklerindendir.

İletişimin en güzel yollarından biri de misafirliktir. Misafirlik, insanların kaynaşmasına, dostlukların pekişmesine vesile olan en güzel iletişim sebebidir. Modern dünyada kalabalıklar içerisinde yalnızlaşan, sosyal duyarlılıklarını kaybetmeye başlayan insanın, ziyaretleşmek gibi İslam ahlakının güzel hasletlerini canlandırması gerekmektedir.

Rabbimiz Kuran’da misafirin nasıl ağırlanması gerektiğini Hz. İbrahim (a.s.) örneği ile şöyle anlatmaktadır. “İbrahim'in ikram gören misafirlerinin haberi sana geldi mi? Onlar İbrahim'in yanına girmişler “selam!” demişlerdi. İbrahim de onlara; “selam size” diye mukabelede bulunmuştu. İçinden de “Bunlar yabancı kimseler” diye geçirmişti. Hemen sezdirmeden ailesinin yanına varıp (pişirilmiş) semiz bir dana getirmiş, onlara sunarak “(Buyurun) yemez misiniz?” demişti.” (Zariyat, 51/24-27)

Dostlarımızı ziyaret etmek, gelen misafirlerimize de can-ı gönülden ilgi göstermek ve gerekli ikramı yapmak, dinimizin ve kültürümüzün bizlere bıraktığı en güzel miraslarındandır. Bu mirası yaşatmak bizim en önemli görevlerimizdendir. Covid-19 pandemi sürecinde bu güzellikten maalesef mahrum kaldık ve anladık ki misafirlik ziyaretler hem insan hayatı açısından hem de bizim topraklarda çok önemli bir yer edinmiş.

Dua üzerine Resulullah (sav)’in bu konudaki şu güzel tavsiyeleri ile sonlandıralım “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, misafirine ikram etsin” [Buhari, Edeb, 85] “Şu üç kişinin duası kesinlikle geri çevrilmez: Mazlumun duası, misafirin duası ve ana-babanın evladına olan duası” (Ebu Davud, Vitir, 29)