Allah insanı varlıklar âleminde en değerli varlık olarak yaratmıştır. İnsana birtakım sorumluluklar yüklemiş, beraberinde birtakım nimetler bahşetmiştir. Bunlardan birisi sağlık bir diğeri ise boş zamandır.
Sevgili Peygamberimiz bu konuya dair bir hadîs-i şerifte şöyle buyurmaktadır: “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetlerin kıymetini bilmekte aldanmışlardır. Bunların birincisi sağlık, ikincisi ise boş zamandır.”
Bu hadîs-i şeriften anlıyoruz ki sağlıklı olmak büyük bir nimettir ve insana sunulmuş bir imkândır. Kaybedildiğinde geri kazanılması çok zor bir fırsattır. Hayatı, yaratılış gayesine uygun, kulluk şuuru içerisinde yaşamak için sağlıklı olmak öncelikli şartlardan birisidir. Sağlığı yerinde olmayanların ibadetlerini tam olarak yerine getiremedikleri hepimizin malumudur. Öyleyse Allah’ın bizlere lütfettiği sağlık nimetini korumak ve bu nimetin karşılığında Allah’a şükretmek temel görevlerimiz arasında bulunmaktadır.
Maddi ve manevi hastalıklardan uzak, sağlıklı bir hayat yaşayabilmek için iki hususa dikkat etmemiz gerekmektedir. Birincisi hastalık gelmeden önce gerekli tedbirleri almaktır ki, temizlik bunun en başında gelmektedir. İkincisi ise hastalık geldiğinde tedavi yollarını aramaktır.
Dinimiz, temizliği yaşamın temel unsurları arasında görmüş ve Hz. Peygamberimizin ifadesiyle temizliği imanın yarısı olarak ifade edilmiştir. Ayrıca ibadetlerde temizlik ilk şart olarak aranmıştır. Namazın temel şartlarından ilki temizliktir. Kişinin gusül gerektiği zamanlarda gusletmesi, beş vakit namaz, cuma ve bayram namazları için abdestini alması, bedeninde, elbisesinde ve namaz kılacağı yerlerdeki pislikleri gidermesi namazın farzlarındandır.
Ayrıca uykudan uyanıldığı zaman yemekten önce ve sonra ellerin yıkanılması, kasık ve koltuk altlarının temizlenmesi, tırnakların kesilmesi ve temiz tutulması, küçük ve büyük abdest yapıldıktan sonra vücudun temizlenmesi Sevgili Peygamberimizin işaret ettiği sünnetlerdendir.