BATE maçları sonrası atılan “Ne takım ama!” manşetleri ve taraftarların zihninde oluşan olumlu hava, Avrupa yolculuğumuzu sona erdiren ve bu sezonki ilk mağlubiyet olan Vaduz maçı ile yerini öyle bir karamsarlığa bıraktı ki,  sanırsınız uğruna övgüler dizilen ve sezonu üçüncü bitiren takım;  yönetimi oyuncusu ve teknik heyeti ile bu takım değil!

Eleştiri elbette olacak, taraftarların en büyük hakkıdır da ama kırıp dökmeden, yakıp yıkmadan…

Hoca da dahil hepimizin eylem ve söylemleri, Vaduz’u çok rahat geçeceğimiz yönünde idi, hatta olimpiyatlarda karşılaştığımız Azeri spor muhabirleri ile muhabbetlerimizde; Neftçi Bakü ve Konyaspor’u Play-Off’larda karşılaştırmış, Azeri gardaşlarımızdan bu karşılaşma sonrası da Konyaspor’un çok rahat gruplara kalacağı görüşünü almıştık. Gelin görün ki hiçbir maçın oynanmadan kazanılamayacağı gerçeğini hep birlikte, acı bir şekilde tecrübe etmiş olduk.

Gelinen noktada; yapılmayan transferlerden kadro tercihine, oyuncu değişikliklerinden oyuncuların ruhsuzluğuna kadar pek çok noktada eleştiride bulunulabilir, bu eleştiriler olacakta ama sanki her sene Avrupa kupalarında çeyrek finale oynuyormuşuz da bu sene gruplara bile kalamadık tribinden kurtulup lige odaklanarak, Vaduz maçı sonunda Nalçacılılar’ın yaptığı gibi; “Aşk laftan anlamaz ki!” deyip sevgiliye sımsıkı sarılma vakti!

İnşallah yapılacak transferler ve İlhan Hocanın dokunuşları ile kısa sürede form tutacak takım, bu sezon sonunda da şehrimizi yeniden Avrupa’ya taşıyıp bizlere “Nerede kalmıştık?” detirtecektir!

TUNAHAN ÇİÇEK GİBİ ADAM ÇIKTI

Yazımın sonunda, taraftarın onca tepkisine rağmen attığı üçüncü golden sonra; Konyasporlu taraftarlara saygısından mıdır yoksa( doğru mu yanlış mı bilmiyorum ama)  Afyonlu olduğu için komşuluk içgüdüsüyle mi, nedendir bilmiyorum ama gol sonrası sevinmeyerek adamlık gösteren Tunahan Çiçek’e teşekkür etmek istiyorum. Teşekkürler Tunahan Çiçek!