AĞUSTOS KONUĞU
Odama biran giren uçucu bir böcek
Arıdan irice,. Kanatları renkli.
Dolaştı bir süre, vızıldamadan
Sonra bulup yolunu pencerenin
Çıkıp gitti.
Bir öykü çeviriyordum Çehov”dan
Masamda bira bardağı
Odam, kitaplarım , olağan dünyam...
Tül perdede ağustos ışınları.
Tanık oldu yaşamıma
Bu uçucu böcek sadece bir an
Çıkıp gitti sonra
Tıpkı yaşamıma bir an katılan
Sonra yitip giden bir sevgili gibi !
ATAOL BEHRAMOĞLU
**
HASAT
Havalar çok sıcak, nemli
Mevsimleden yaz.
Köyleri gezip dolaştım
Sevincimi anlatamam...
Göreniz şaşarsınız !
Bu ne bereket, bu ne bolluk...
Buğdaylar sararmış,
Başakları iri,s ıkıca ve dolgun.
Mısırlar boylanmış, sömekeri gelişmiş
Günebakanlar olgunlaşıp boynun eğmiş,
Patatesler, soğanlar sökülmeye hazır
Karpuzlar toplanmayı bekliyor...
İrili ufaklı salatalıklar büyümüş,
Taze, yeşil, tüylü bamyalar yetişmiş
Sırada domates, patlıcak, biber var.
Çiftçi Mehmet Emmi gayretli.
Salkım salkım üzümler, ballı ballı incirler,
Yakında yapılır bağ bozumu
Üreticiler bağda, bahçede ve tarlada
Boncuk boncuk terlemiş, ekmeği için çalışıyor.
Açıklanan taban fiyatları düşük
Yetiştirilen ürünler para etmiyor.
Gübre, ilaç, mazot pahalı
Çekilen zorluklar cabası...
Onca varlık içiinde yokluk yaman bir çelişki
Toprak bakarsanız cömert,
Emek değerlenirse anlamlı...
Emeğin karşılığını bulması ne güzel !
Şimdi hasat zamanı ...
MEVLANİ ULUSOY
****
BU TOPRAĞIN CANLARI
Avuçlarıyla yoğurdu toprağı , toprağın oğlu
Kara sabanı günlerce tarlada koşturdu.
Umut, ekmeğine katık; alın teri su oldu
Yaşamın anlamını nasırlı ellerinde buldu !
Şafakla bir kalktı toprağın kızı
Şafak yıldızı gibi tarlaya doğdu.
Ekin ekti- ot yoldu,
Toprakla ( ana-kız ) oldu !
Ekininle olur köylü gardaş
Senin çaban sunar bize aş.
Ürünün bol olsun, çıkmasın emeğin boş...
Senin çabanla doyar; 50 milyon baş!
Emeğinle olur köylü bacı
Saçların gibi altın sarısı...
Buğday başakları
Kıvancımız sonsuz; siz, bu toprağın canları !