Nesrin Erkan Sabuncu
Selçukya Şairleri-13 Yakup Çak
1971 yılında Karaman’da doğan şairimiz ilkokulu köyünde, ortaokulu Karaman’da okuduktan sonra, Meram Ticaret Lisesinde başlayan eğitimini tamamlayarak özel bir sektörde çalışmaya başlamıştır.
Sessiz, sakin bir kişiliğe sahip olan şairimizde dostluk ve kardeşlikle birlikte yardımseverlik duygularının da pekişmiş olduğu açıkça görülür.
Kızı Zehra ve daima hayalinde yaşattığı ‘Peri’si ile sessiz sakin bir yaşam sürmekte olan Yakup Çak’ın şairliğinin yanı sıra roman ve deneme yazıları da bulunmaktadır.
Bunlar sırasıyla 2010 yılında Sızak, 2012 yılında Yanık Bahar ve 2021’de Yollar Huzura Çıkar olmak üzere yazarımızın üzerinde halen çalışmakta olduğu yeni bir roman çalışması da bulunmaktadır.
Yakup Çak üyesi olduğu Selçukya Kültür Sanat Derneği’nde çalışmalarını ve etkinliklerini sürdürmektedir.
Şimdi hep birlikte şairimizin dizelerinden örnekler sunalım ve onu daha yakından tanıma imkanı bulalım.
***
SONBAHAR
Kaldır göz kapaklarını,
Kirpiklerindn tutunduğum hayatıma kast ete !
“Hayat” diye yaşadıım
Bu keşmekeş hatıralar yığınından kaçıyorum ben.
Kaldır o karanlık gözlerini yerden,
Bakışların toprağın bile ciğerine batıyor,
Ateşleri bile, ateşe veriyorsun başlarınla.
Yüreğimbuna nasıl dayansın ?
Silme sakın gözlerini, düşürme beni kirpiklerinden,
Koparma hayattan, senden...
Kırılmış aynalarda görüyorum resmini,
Her parça daha çok sen gösteriyor
Yüreğime ekiyorum gözlerini,
Sonra dudaklarımı,adınla ıslatıyorum,
Gözlerim yaşarıyor ve düşen damlalarla,
Suları ıslatıyorum...
Hiçliğim, batıyor yüreğime,
Herşeye rağmen sen diyorum, bir görsen...
Yüreğimi yeniden bakışlarınla vursan,
Sen revan olan gönlüme sürsen gözlerini.
Kaldırımların üzerine halı gibi dokunan
Sarı yaprakları sersem, ayaklarının altına
Benliğimi sende eritsem, gözlerinden ben baksam
Bendeki seni görür müyüm?
Sevgili, yüreğime dokunuyorsun yine
Hayallerimi, rüyalarımı esir ediyorsun,
Bak benim saçlarım gibi,
Ağaçların da saçları sararmış, mevsim sonbahar
Canımdan ten düşüyor. Ağaçlardan yapraklar,
Yoksa bu son balar, “son/ bahar” mı?
Titriyorum, havanın soğuğundan mı?
Yoksa bu hüzün tablosundn mı bilmiyorum.
Rüzgarlar, insana dokunduğu gibi serin dokunmuyor yeşile
Canevinden vuruyor,har oluyor .
Gazele çeviriyor yaprakları,
Islak ıslak kurutuyor hayatı ve sen gibi yakıyor, kavuruyor,
Ten evime hazan rüzgarı gibsi vuruyorsun.
Bitiriyorsun, tükeniyorum,
Ey yüreğimi gazele çeviren hazan bakışlım
Ömrüme kastettiğine değil, sensizliğe yanıyorum.
Hani, kirpiklerinden tutunmuştum hayata
Gözlerinden içmiştim abı hayatı,
Seninle şenlenen gönül haneme gelişin ilkbahardı
Rengarenk çiçeklerin vardı,
Ne de çabuk geçti zaman,
Ne de güzel kavurmuştu hasretin, temmuzu, ağutosu,
Yokluğunu giydirme bana ne olursun,
Burcu burcu senin kokuna hasret bırakma,
Sen ki benim için candan ötesin ey yar !
Ve artık biliyorum gidiyorsun mevsim son bahar...
Yakup Çak