Turan Aydın
‘LGBTİ’ Sapkınlığı Ve Dernekleri
LUT (A.S)IN kavminin, eşcinselliği nedeniyle Kur’an-ı Kerim’de helaki zikredilir.(Araf;80-84 ayetler)
Sapkınlık gösteren, sapkınlıklarında ileriye giden bu kavim, helak olmuştur. Allah’u Teâlâ bu tür sapkınlıkları yasaklamaktadır.
Yaratılış itibariyle Ferdi olarak, eşcinsel olanlar her Millet ve toplumlarda var. Ancak kişisel tercihlere kimsenin karıştığı yok. Örgütlenme/ teşkilatlanma şeklinde topluca/ topyekün çalışma ve faaliyet içerisinde bulunmaları,Millet ve toplumları ifsat etmekle kalmıyor, kötülükleri yaygınlaştırıyorlar. Geçmişten günümüze kadar Ülkemizde hiç olmamıştı. İki binli yıllardan sonra teşkilatlandılar ve faaliyetlerini yoğunlaştırdılar.
SİYONİZM’İN işbirlikçisi ve temsilcisi olan Avrupa Ülkelerinin oluşturduğu Avrupa Birliği(AB) oluşumu, Siyonizm’in “BÖL-PARÇALA YUT “Projesinin uygulamasından birisi olup Aileyi bölmek, parçalamak, toplumları ferdileştirmek, ferdileşen insanlara nasihat eden, inanç ve kültür aktarması/nakledilmesini yapacak Aile büyükleri bulunmasın, “ avımızı kolay avlayalım, aldatalım/kandıralım. Diyorlar.
Yalnız ve ayrı yaşayan Erkek ve Kadını, çocukları aldatarak bu sapkınlıklarına destek almak, işbirliklerine/ faaliyetlerine insan kaynağı oluşturmak. Eylemler yaptıracak çoğunluğa ulaşmak. “LEZBİYEN, GEY, BİSEKSÜEL, TRANS VEYA İNTERSEKS “LGBTİ”DERNEK’ler faaliyetlerde bulunmaktadır.
Bu tür dernekler ile Aile ve Kadın Dernekleri Avrupa Birliği(AB)finans DESTEĞİ ve fon ayırarak, propagandası sponsorluğu da dâhil bütün destekleri Devletler/iktidarlar eliyle yaptırmaktadırlar. Barındırma ve kollanmaları da yerli işbirlikçi bazı belediyeler yapmaktadırlar. Örneğin, Medyaya yansımıştı/gündeme gelmişti. Starbucks Batı’nın tüm dünyaya dayattığı sapkınlık topluluğuna son 1 yılda 700 bin dolar destek verdiğini açıklamıştı.
Ülkemizde işbirlikçi yönetimler/iktidarlar Avrupa Birliğine(AB)girme uğruna ve iktidar olmaları ve iktidar olduktan sonra da iktidarlarının devamı için Dernekler Kanun’undaki değişiklik yaparak “LGBTİ” oluşumuna dernek kurma ve örgütlenmenin önünü açmıştır. Dolayısıyla bu sapkın dernekler mitingler, yürüyüşler ve benzeri eylemler yapmaktadırlar.
Ülkemizde Aile ve Kadın Dernekleri de kurulmuş ve faaliyet göstermektedirler. Bu derneklerin de çoğunluğu Aile ve kadına değer verdiklerinden değil? Aile ve kadını ayrıştırarak, yalnızlaştırarak, ferdileştirerek emellerini gerçekleştirmek için Çalışmaktalar.
“Cinsiyetsizleştirmek, insan neslini azaltmak, Aile kurumunu yok etmek isteyen küresel ve emperyalist lobilerin varlığını medya yıllardır haber vermektedir.(Mine Alpay Gün)
Cinsiyetsizleştirmekten kasıt Kadın ve Erkek diye iki cins insan olmayacak, ne kadın kadınlığını, ne erkek erkekliğini, gerek cinsiyet olarak gerekse görev olarak yapamayacak, doğmayacak, doğurmayacak dolayısıyla nesil diye bir şey olmayacak, Nüfus azalmış olacaktır.
İslam’ı referans alan, Milletimizin Kültür ve manevi değerlerine uygun kurulmuş Aile ve Kadın dernekleri de var. Ancak çalışma ve faaliyetleri cılız, güçsüz ve eylemsiz haldeler. Sebebi ne ola? Neden suskun ve sessizler? Yahut neden etkin olamamaktadırlar.
Güzide bir söz var. Ormana, baltası omzunda Ormanı katledecek, ağaçları kesecek Ormancı denen adam girmiş, Ancak ormandaki ağaçlar dile gelmişler, kendi aralarında müzakere ederler, şu kanaate varırlar, ne yapabiliriz ki Baltanın sapı bizden derler.
Bu güzide sözden anladığım, Aile ve Kadın derneklerinin Başkan ve yöneticilerinin suskun, sessiz ve yetersiz olmaları yahut etkin ve yetkili eylemde bulunmamalarının sebebi Müslüman görünümlü, bizden birisi veya birilerinin Hükümet/ iktidar olmaları mı? Yoksa iktidarın bizi yanıltmış ve aldatmış olmasından mı?
Geçen hafta İstanbul’da “Ailelerimizle, ailemiz için buluşuyoruz. “mitingini, doğrudan, direkt her hangi bir dernek değil, bir platform yaptı, bu platforma 150’ye yakın dernek, vakıf yetkili ve üyeleri destek vermiş oldu. Uyudular, uyuttular, nihayeti uyandılar yıllar sonra da olsa ki bir ilki gerçekleştirmiş oldular. Bu da bir gelişme sayılır. Ne diyelim, Allah akıl ve fikir versin. Duasında bulunalım.
Konya’da bu tür dernekler belki kurulmuş değil, ileri ki yıllarda kurulmayacağı ne malum, kurulmasının garantisi var mı? Bize ne olacak demeyelim. Seksen il/vilayet var, bu İller Ülkemizin uzuvları gibidir. Bir uzuv(vücut organlarından bir parça) hasta olursa, bütün beden hisseder. Prensibi ile İl/Vilayet olarak bizde hissederiz.
Ebeveynler olarak, Kimimizin yakınları, akrabaları, kiminin Çocukları, torunları diğer İllere Askerlik yapmak için, Memuriyet görevi veya Ticaret yapmak üzere gidenler olabileceği gibi Üniversitelere Eğitim/tahsil yapmak amacıyla gidenlerin aldanıp, kandırılıp Allah muhafaza buyursun sapkınlığa bulaşmayacaklarının veya bu derneklerde görevli olmayacaklarının garantisi VAR MI?
Selam ve dua ile