Gülşen Çopur

Gülşen Çopur

İstiklal

Canavarca hislerin çağına denk geldik…

Terör, katliam, cinayet… Hepsi de en vahşi haliyle…

Çok yıprandık…

Şairin, ‘Etimle kemiğimle bu çağdan nefret ettim’ dediği çağdan on yıllar sonra asıl nefret edilmesi gereken çağdayız…

Hala kurtulamadım etkisinden, daha da sürer atlatması… Bir zamanlar duyduğum çoğu his bir gecede geri geldi…

Sadece İstiklal Caddesi’ni görmek, bir iki fotoğraf çekinmek için evden çıkan kızının cenazesine sarılan Ecrin’in annesi şu an ne haldedir düşünmeden edemiyorum.

Eskiden sadece ölenlere ağlardım. Şimdi kalanlarda yakıyor canımı.

Televizyonlarda sayı ve rakam olarak belirtilen yaralıların aslında nasıl olduklarını, yaradan kastın ne olduğunu da merak ediyorum.

O hengameden çıkıp belki sakat kalıp, hayata devam edebilmek mümkün mü?

Televizyonda ve sosyal medyada çokça gösterilen o bebek arabasından yaralı kurtulan 3 yaşındaki bebeğin içinde yaşadığı ve geleceğine yansıyacak travmayı kim bilebilir?

Bitsin istiyoruz.

Bitirilsin…

*****

OKULLARDA BURSLU YEMEK OLSA…

Üniversite hayatım boyunca devlet yurdunda kaldım. Yurdun yemeklerinden yedim.

Üniversitede de yemekhaneden verilen yemek bursundan kullanma hakkım olduğu için okulun yemekleri ile öğün yaptım.

Ki zaten burslu olmasa bile benim dönemimde okul yemekhanesi de çok cüzi miktarlar alıyordu.

Yıllardır düşünürüm. Bu sistem ilk ve ortaokullarda da olsa diye…

Geçtiğimiz günlerde bir öğretmenin aç olan bir öğrencisinden bahsetmesiyle tekrar bu durum beni düşündürdü açıkçası…

Yani Milli Eğitim Bakanlığı bu tarz bir çalışma yapabilir. Sonuçta ihtiyaç sahibi ve öğününü karşılayamayacak çocuklar sadece üniversitede değiller…

Hatta belki üniversiteli bir şekilde kendini idame ettirir fakat ilk ve orta öğretimdeki çocukların böyle bir yemek bursuna ve yemekhaneye daha çok ihtiyacı var.

İlkokul ve ortaokullara yemekhaneler kurulsa, kimisi burs alan kimisi cüzi miktarlar veren çocuklar bu yemekhanelerden yararlansa çok güzel olmaz mı?

*****

SONUNDA…

Günler öncesi gazetemizde de manşete taşıdığımız Huggy Wuggy oyuncaklar Ticaret Bakanlığı tarafından toplatılıyor. Oyuncak dediğime bakmayın ucube gibi bir formda tasarlanmış korkutucu bir karakter…

Özellikle son zamanlarda her dükkanda karşıma çıkmaya başlamıştı. Beni bile ürküten bu oyuncağı çocuklarına aileler neden alıyorlar anlamış değildim.

Bu oyuncak aslında korku filminden bozma bir oyunun başkarakteri…

En başta çocukların bu oyunu oynamaması gerektiğini, bu oyunun çocuklara cinayeti sıradanlaştırdığını uzmanlar defahatle dile getirmişti.

Sonunda Amerikan yapımı oyunun bu oyuncağına satış yasağı geldi. Ayrıca bakanlık aileleri de aldıkları oyuncakları geri iade etmesi konusunda uyardı.

Geç alınmış fakat doğru bir karar.

Umarım oyun içinde bir an önce bir yasaklama gelir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gülşen Çopur Arşivi