Filistin Davası

İsrail ile normalleşmek, Filistin ile anormalleşmektir.

Türkiye ile İsrail arasındaki “NORMALLEŞME” dramının  son perdesi İsrail işgali altındaki topraklarda gerçekleşti. Dışişleri Bakanımız siyonist rejim yetkilileri ile bir araya geldi, 15 yıl sonrasında ilk ziyaret ve temaslarda bulunmakta, “NORMALLEŞME” Türkiye ile Tel Aviv arasında olmaktadır. Türkiye ve Filistin halkları olmak üzere farklı kesimler tarafından üzüntü ile karşılanmakta, Türkiye yeniden aldatılmasından endişe edilmektedir. Zira çok iyi bilinmektedir ki İsrail ile normalleşmek Filistin ile anormalleşmek anlamına gelmektedir.

Dışişleri Bakanımız “İsrail’le ilişkilerin normalleşmesinde Filistin yönetimiyle eşgüdümü sürdürüyoruz.” sözlerini söyledi, daha önce de  “İsrail’le ilişkilerimizin normalleşmesini Filistin çok istiyor.”demişti.Bu sözlere karşın Filistin halkının meşru temsilcisi olan HAMAS, Türkiye ile İsrail rejimi arasında ilişkilerde “Normalleşme” olmasına tepki göstermiş ve söz konusu durumun kabul edilemez olduğunu dile getirmişti.

Mescid-i aksa muhafızı; “Erdoğan, politikalarını gözden geçirsin”

İsrail rejimine karşın cihat eden Mescid-i Aksa muhafızı Hatice Huveys de bir çağrıda bulunmuş ve siyonist rejimle normalleşme yapılmamasını talep etmişti. İsrail’le normalleşmenin kabul edilemez olduğunu söyleyen Huveys, “İsrail, sadece işgalci ve katildir. İsrail ile normal bir ilişkimizin olması söz konusu değildir. Bu sebeple Sayın Erdoğan’dan politikasını yeniden gözden geçirmesini rica ediyoruz.” demişti.

İSRAİL YİNE Mİ ALDATACAK?

İsrail rejimi, önceki normalleşme sonuçlarında yapılan anlaşmaya uymamış, aksine Gazze’ye yönelik uygulanan ablukanın kaldırılmasına uymamış, abluka resmileşmiş ve kemikleşmiş bir şekilde devam ettirmiştir. Ayrıca İsrail, Gazze’ye yardım ulaştırma konusunda da verilen sözde durmamış, insani yardım, mal ve malzemesinin girmesine kısıtlama getirmiş, çok az yardımın girişine izin vermiş, hatta zaruri gıda vs. mallara el koymuştur. Dolayısıyla bu kez normalleşmede de Türkiye’yi aldatabileceği endişesi taşımaktayız.

İsrail; sadırgan,işgalci ve siyonist terör devletidir. Normalleşmek Türkiye’mizin dış politikası olamaz. Birleşmiş Milletler (BM) teşkilatı siyonist bir oluşumdur. Çünkü İsrail’le ilgili ikiyüze yakın veya daha fazla karar almasına rağmen uygulatamamış, İsrail’de uygulamamış, bu münasebetle BM.nin hiç bir yaptırımı olmamıştır.

İsrail çete başısı Herzog Türkiye’ye davet edilip ağırlanması, Filistin’in temsil edilmemesini istemesi vb. daha nice talepleri olmuştur. Maalesef kamuoyuna yansımış değildir. Hükümet yetkilileri Herzog’la yapılan görüşmenin sonuçları Milletimizden/Halkımızdan gizlenmekte midir? niye yeterli açıklama yapılmaz.

normalleşmeyin! İsrail sadece işgalci ve katildir.” (Milli gazete,22.03.2022) uyarısı yaptı. Çünkü İsrail’le normalleşmek, Filistin davasını satmaktır.

Türkiye’nin yeri, işgalci ve katil İsrail değil, 74 senedir Siyonizm’e  karşı can ve kanları pahasına mücadele veren Filistinli kardeşlerinin yanı olmalıdır. Biliyoruz ki Milletimiz/halkımız Filistinli kardeşlerinin yanında olmasına rağmen maalesef  Devletimizin yöneticileri Normalleşme nedeniyle İsrail’in tarafında olmuştur..

Kudüs ve Mescid-i Aksa duyarlılığı ile bilinen Anadolu Gençlik derneği (AGD) /Milli gençlik Vakfı(MGV) “Dünya Kudüs Günü” programı düzenlemiş, “Kudüs özgürleşinceye kadar çalışacaklarını” ilan etmişlerdir.

Hoşça ve sağlıkla kalınız.  

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Turan Aydın Arşivi