Erdemşah Mescidi

Bu hafta sizlere Şükran Mahallesi geri dönüşüm projesi ile birlikte gün ışığına çıkan Erdemşah Mescidi, mahallenin eski ismiyle Kale-i Cerp Mescidi’nden bahsetmek isterim.

Eser Türkiye Selçukluları dönemine ait olup kapısının üzerinde bulunan mermer sülüs kitabesinde

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Bu mescidi, büyük sultan, dinin ve dünyanın yücesi, fetihler sahibi müminlerin emirinin yardımcısı, Keyhüsrev oğlu Keykubat’ın saltanatı sırasında, Tanrı’nın rahmetine muhtaç zayıf kul Hacı İsmail oğlu Şemseddin Erdemşah 617 yılında yaptırdı. Allah’a hamdolsun.” yazmaktadır. Kitabeden de anlaşıldığı üzere eser I. Alaeddin Keykubat zamanında 617H/1220M yılına aittir.

Yapının vakfiyesi hakkında bir bilgi bulunamamıştır. Vâkıfı olan Erdemşah hakkında da net bilgiler bulunmamakla birlikte Sayın Konyalı eserinde, babası Hacı İsmail’in Horasanlı bir Türk olduğu hakkında belgeler olduğunu belirtmektedir.

Mescit süreç içinde oldukça tahrip olmuştur. Fakat bazı bilgiler ışığında zamanında zengin bir çini ve tuğla süsleme uygulaması olduğu düşünülmektedir.

Tek mekânlı, kare planlı ve son cemaat yeri olan bir mescittir. Tek kubbeli mescidin kuzeye açılan bir kapısı vardır. Asıl mescidin kapısı son cemaat yerindedir. Bazı kalıntılar burada vaktiyle küçük yuvarlak kubbelerin örttüğü bir son cemaat yerinin var olduğunu göstermektedir. Tuğla örgü sisteminin bazı yerlerinde çini pano parçaları görülmektedir. Kubbe örtüsü kurşun ile kaplanmıştır.

Mescidin kıble tarafındaki haziresinde bir mezar taşı ortaya çıkmıştır. Sayın M. Ali Uz, mezar taşının mahalleye adını veren Kale-i Cerb Sultan’a ait olabileceğini düşünmektedir.

Kentsel dönüşüm projesi ile ortaya çıkan pek çok güzide eserden biri olan bu mescidin restorasyon sonrasında bambaşka bir görüntüye kavuşacağı kesin. Bu heyecan verici sürece şahit olmakta oldukça değerli. Projeyi hayata geçiren Sayın Uğur İbrahim Altay ve diğer başkanlara, devamında projeye katkı sağlayan tüm birim ve personellere bir Konyalı olarak teşekkürlerimi iletiyorum. Hep dile getirmeye gayret ettiğim gibi geçmişi güzelliklerle dolu olan bir millet olarak tarihimize sahip çıkmak zorundayız. Çünkü bu uğurda verilen her türlü emeğin milletimiz adına muhakkak kıymetli geri dönüşleri olacağı kanaatindeyim.

Son olarak ecdat yadigârı bu eserlerin kıymetini bilip, tarihimize sahip çıkmak temennisi ve emeği geçen tüm büyüklerimize birer Fatiha hediye etmek duasıyla.

Sevgi ve saygı ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Özel Arşivi

Kavuk

26 Aralık 2024 Perşembe 00:00