Var git yoluna hadi var git bayım.
Ben bu yorgun gönlümle o kadar çok çile o kadar çok acılarla boğuştum ki hepsini toplayıp bir çuvala doldurdum..
Ve o çuvalı da götürüp derin suları olan Nil nehrine attım.
O yüzden benim seninle savaş yapmaya hiç mi hiç niyetim yok;
Görüyorum ki sen sevmek nedir bilmeyen hatta kırıntılarını bile kaybetmiş kendini kas katı bir beton haline getirmiş acınası bir sevgi yoksunusun.
Oysa sevmek kadar güzel bir şey var mı?
Sevmek kadar değerli, sevmek kadar mutluluk veren bir şey var mı?
Biliyorum diyeceksin ki var..!
Yine bana kendinin saçmalıklarından ve zırvalıklarından bahsedeceksin.
Ama hiçte öyle değil, sevgi dünyanın en güçlü silahı hatta bütün hastalıkların panzehiridir sevgi;
Hani sana beton gibisin demiştim ya beton bile çatlaklarından çiçeklere yol veriyor, bak papatyalar açmış.
Nedir senin bu halin, nedir bu sevmeye karşı düşmanlığın oysa bir yıksan o ördüğün kahrolası taş duvarları olay bitecek;
Maalesef ki sen yıkmak istemiyorsun be bayım..
Biliyor musun hiç iyi değilsin aslında, hiç gülemiyorsun, hiç mutlu olamıyorsun, hiç mi hiç heyecan yaşayamıyorsun;
Sevgi eksik olduğu müddetçe mutluda olamayacaksın.
Diyorsun ya hani, beni böyle sevsinler..
Peki ya sen neden herkesi olduğu gibi kabul edip olduğu gibi sevmiyorsun be bayım..
Bunu hep karşıdan bekliyorsun bu bencillik değil mi?
İşte sen bu bencil kelimesine bile itiraz ediyorsun, hep ben bilirim kafasında ben bilirim egosundasın..
Bir şey diyeyim mi bayım sen var ya sen aslında hiç mi hiç bir şey bilmiyorsun.
Sana şunu da diyeyim..!
Her şeyi bilen kişi ve kişiler var ya hiç bir zaman ben bilirim demezler;
Her zaman sen bilirsin siz bilirsiniz der.
Bu da sevginin ve naifliğin bir göstergesidir.
Benlik kavramı değil bizlik kavramı daha güçlüdür bu insanlarda..
Senin eksiğin çok be bayım...
Sen benlik denizinde boğulmaya hızla giden bütün mürettebatı hırsı uğruna denize atan ve kendi benliğinde, yalnızlığında boğulan, sevgiye aç zavallı birisin işte be bayım zavallı.