Cezaevlerinin Boşaltılması  

Bir evvelki makalemde kısa vadede mahkum ve mahpus insanlarla cezaevlerinin dolu olduğunu, azaltılması/boşaltılması gerektiğini yazmıştım. Adalet olmadan daha çok cezaevleri yapılır, doluluk daha da artacaktır. Dolayısıyla adil adalet sistemine ihtiyaç vardır.

ORTA VADEDE

YAPILMASI GEREKENLER

Cezaevleri inşaatlarının durdurulması, inşaatı bitmeye az kalmış olanların da bitirilmesi gerekir. Yeni inşaat için yapılacak plan ve projelerden vazgeçilmeli/iptal edilmelidir. Müteakiben de mevcutların fazlalığı olursa ki olacaktır. Eğitim ve kültür hizmetlerinin verileceği mekanlara dönüştürülebilir,/dönüştürülmelidir de...

Cezaevleri boşaltılsa bile bu mantık, bu zihniyet ve bu çarpık kanunlarla kısa sürede yine dolacaktır. Bunun için de kalıcı tedbirlere ihtiyaç vardır. Milli Görüş’ün/Saadet Partisinin önerdiği; Önce ahlak ve maneviyatı esas alan adalet sistemi, eğitim sistemi, ceza kanunu, suç ve suçluyu ilgilendiren diğer hükümleri içeren değişikliklere ihtiyaç bulunmaktadır.

ADALET KAVRAMI

Adalet; düzenli ve dengeli davranma, her şeyin ve herkesin hakkını verme, haksızlıklardan uzaklaşarak orta yolu tutma, her şeyi yerli yerine koyma, insaf ve eşitlik anlamlarındadır. Geniş kapsamlı bir kavram olan adaletin zıddı zulüm, hıyanet ve insafsızlıktır.

Adalet, sadece devlet ve yöneticilerin sahip olması gereken bir vasıf değildir. Adalet, nitelik olarak hukuki, sosyal ve ahlaki alanların hepsini ilgilendirir. Bu manada adalet kişinin, kendine, ailesine ve çevresinde yer alanlara karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirilmesini gerektirir.

Peygamber efendimiz (sas) adalet konusunda, “Hükmünde ailesine karşı ve velayeti altında olanlar hakkında adil davrananlar, kıyamet gününde nurdan minber üzerindedirler.” Buyurmaktadır. (Müslim, İmare,18)

İslam dininin her alanındaki temel kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde bu konuda birçok emir ve tavsiyeler bulunmaktadır. Kur’an’da; “Deki, Rabbim adaleti emretti.” (A’raf,29)

Cuma hutbelerinin sonunda okunan ayet-i kerimede; “Muhakkak ki Allah, adaleti iyiliği akrabaya yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl,90) buyurulmuştur.

Kur’an-ı Kerim’de adaletin, sadece Müslüman olanlara değil cinsiyet, ırk, dil ve din farkı gözetmeden bütün insanlara, insan oldukları için uygulanması emredilmiştir.

İslam’a/Adil düzene uygun, çağımızın/devrimizin sorunlarını giderecek adalet düzenine ihtiyacımız bulunmaktadır. Yoksa 100 Yıldan/bir asırdan beri İdeolojiler ve İzm’lerle gelinen halimiz pür melalimiz açıkdır/ortadadır. “Mülkün temeli adalettir.” kavramı/sözü Arz dediğimiz, Dünya ve içindeki mahlukatı yaratan Allah(cc) olduğuna inanıyorsak, Mülkte Allah’ın olduğuna göre Dünya ve Ahiret mülkünde Allah’ın dediği olur/prensibiyle adalet düzeni tesisi edilmelidir.

Meselelerimiz, sorunlarımız katmerleşerek/artarak devam etmektedir. Herkes, her kesim ideolojisine veya izm’lerine göre adalet istiyor yahut adaleti buna göre uyguluyor. Bir türlü madden ve manen iki yakamız bir araya gelmiyor.

İzm’ler ve İdeolojiler Siyonizm’in küçük yavruları mesabesinde olup böl, parçala yut Projesi/ planını uygulamaktan ibarettir. Uygulama yaparken de yerli işbirlikçiler eliyle demokrasi kılıfı/ambalajı ile Ülkelere/ Milletlere sunmaktalar.

Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Turan Aydın Arşivi