Gülşen Çopur

Gülşen Çopur

Buruk 24 Kasım

Dün ülke genelinde çocuğundan gencine, orta yaşlısına herkes hayatında ilmek ilmek izi olan öğretmenlerinin gününü kutladı.

Mehmet Akif’in deyimiyle hepimiz, ‘Vefa Yokuşu’nu hakkıyla tırmanarak en azından bir günde olsa öğretmenlerimizin gönüllerine dokunduk.

Bu yılki programlarda Ayşenur Öğretmen’in izi vardı. Daha taze yitirdiğimiz Ayşenur’un yası öğrencilerin şiirlerine, tiyatro gösterilerine yansıdı. Takip ettiğim tüm programlarda aynı gözyaşı ve duygu yoğunluğu yaşandı.

Öğrencileri için siper olan kendi canını hiçe sayan, büyük bir felaketin oluşmasını önlemek için kendini feda eden Ayşenur öğretmen de artık Şehit Necmettin ve Aybüke öğretmenler gibi fikirlerimizde yaşayacak…

Ruhları şad olsun…

*****

ÜCRET EMEK İKİLEMİ

Ayrıca öğretmenlere ayrılan bir günde bir parantez de ücretli öğretmenlerimiz için açmalıyım.

Ücretli öğretmenlik diye soğuk bir kavram var bildiğiniz üzere…

Bir bölüm üzerine herkes gibi dirsek çürütmüş çalışmış mezun olmuş öğretmen adaylarının, kendi çevrelerindeki okullarda belli bir ücret karşılığı görevlerini yapmaya çalıştıkları sistem…

Fakat ücretli öğretmenler geçmişten beri çalıştıkları okullarda hep ikinci sınıf insan muamelesi görmüşlerdir. Yurdun çoğu yerinde ücretli öğretmene mobing normaldir.

Yani onlara sanki diğer öğretmenlerle aynı fakülteleri bitirmemişler gibi davranılır…

Fakat onlar bunu dert etmektense görevlerini yapıyor olmanın mutluluğu ile çalışırlar. Hatta bazı öğrencilerin favori öğretmeni bile olurlar…

Özellikle geçtiğimiz pandemi döneminde ücretli öğretmen olarak çalışan birçok arkadaşım aldıkları üç kuruş maaşı bir kenara koyup gerçek bir eğitimci nasıl olur o kadar güzel göstermişlerdi ki. Hepsiyle gurur duymuştum.

Hiçbirisinin aldıkları maaş çabalarını ve haklarını ödemez…

Umut ediyorum ki onların da bu emeğini bir gün bir gören olur.

*****

RASYONEL BİR SEVGİ

Evet, öğretmenlik bizim anlayışımızda her yönüyle kutsal bir meslek…

Özellikle bizim biz olduğumuz ilkokul ve ortaokul sıralarında tanıştığımız öğretmenlerimizi hayatımızın hiçbir evresinde unutmayız.

Onların yerleri her birimizde ayrıdır. Genellikle öğretmenlerimizden bahsederken işledikleri derslerle anmayız onları. Ya kişilikleri etkilemiştir bizi, ya duygusal oluşları ya da sert tavırları…

Mesela ben matematikten nefret eden bir öğrenciyken ortaokuldaki matematik öğretmenini kendine idol edinen bir miniktim.

Onun düşünceleri, hayat felsefesi, verdiği nasihatler bana anlattığı kareköklü ifadelerden, oran orantıdan, rasyonel sayılardan daha çok işledi.

Yıllar geçse de hala kendisiyle görüşür, fikirlerini alır, azıcıkta dertlerimi anlatırım. Ama hala matematiği sevmediğimi de bilir…

Buradan Matematik Öğretmenim Ayşegül Akın gibi öğrencilerinin hayatına mükemmel izler bırakmış bizi hayata dimdik hazırlamış bütün öğretmenlerimize teşekkür ederim…

Hepinizin günü kutlu olsun.

İyi ki varsınız…

Siz sağlam bir nesil yetiştirdikçe Aybüke Öğretmeni, Necmettin Öğretmeni, Ayşenur Öğretmeni öldüren köhne beyinler de yok olup gidecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gülşen Çopur Arşivi