Bağlanma bebeğin bakım vereni ile arasında kurduğu özel bir bağ olarak ifade edilebilir.
Güvenli Bağlanma:
Güvenli bağlanmanın sağlıklı bir biçimde kurulduğu bebekler, birincil olarak belirlediği bağlanma objelerinin yakınlarında bulunmadığı durumlarda, çevresini gözlemleyip, yakınlığı koruyabilen kişiye karşı güvence üssü oluşturabilme becerisine sahiptir. Bu durumda yanlarından ayrılan bakım verenlerinin gidişine tepki verebilme durumları söz konusu olmaktadır. Fakat, bu protesto eylemi ebeveynin geri dönmesiyle yerini rahatlama davranışına bırakmaktadır.Güvenli bağlanan kişilerin duygu durumlarına bakıldığında daha çok karşılaşmış oldukları sorunlara karşı olumlu oldukları ve iyi niyetli tutum sergiledikleri görülmüştür.
Kaygılı Bağlanma
Bu bağlanma türünde bebeğin bakım vereni, bebeğin ihtiyaçlarını yerine getirirken tutarsız bir tutum sergilemekte ve isteklerine karşı tepkisiz kalmaktadır. Bu yüzden bebek annesi yanında olmadığı zamanlarda yoğun olarak kaygılı bir tutum içerisindedir ve annesi yanına tekrar geldiğinde uzun bir süre sakin haline geri dönemez. Annesinin yanında olmadığı zamanlarda ise çevresindeki diğer kişiler ile iletişim kurmakta zorlanmaktadır.
Korkulu Bağlanma
Bu bağlanma türüne sahip olan bireylerin benlik algıları olumsuz iken başkalarına karşı da olumsuz bakış modeline sahiplerdir. Bu sebeple bu bağlanma stilinin güvenli bağlanma stilinin tam karşıtı olduğunu söyleyebilmemiz mümkündür. Korkulu bağlanma stilinde birey hem kendine hem de çevresine değer vermemekte şüpheli durum sergilemektedir. Bu yönüyle öteki olarak adlandırılacak kişiler tarafından kabul görmeyi beklerlerken şüpheli yaklaşımlarından dolayı onlara karşı uzak dururlar. Aynı zamanda bu bağlanma stiline sahip bireylerin anne ve babalarının bağlanma stilleri araştırıldığında baskıcı ve otoriter tutum sergileyebilecekleri düşünülmektedir. Cinsiyet faktörü açısından bakıldığında ise kadınlarda erkeklere nazaran daha fazla korkulu bağlanma stiline sahip olduğu görülmüştür.
Saplantılı Bağlanma
Bu bağlanma türünde bireyin kendisi için algısı daha çok değersizlik, istenmeyen ve sevilmeyen duygular üzerine kurulmuştur. Kendisinin haricindeki yüklediği anlam ise değerli ve önemlidir. Bu mevcut paradigmadan dolayı ilişkilerine karşı takındığı tutum kendini çevresine karşı ifade edemeyen, yardım istemekten kaçınan ve güvensizlik konumu üzerinedir
