15 Temmuz gibi kanlı darbe hadiseleri olmaması için bu tarihi unutmamalı ve unutturmamalıyız. Bu yüzden birkaç gündür sürekli 15 Temmuz ile ilgili yayınlarımızla yoğun bir şekilde okurlarımıza birlikte oluyoruz.

O gece gerçekten hiç beklemediğimiz bir şekilde gelen telefonlar ile irkildik sonra gece yarısı olmadan kendimizi sokaklara attık. Önce Konya Emniyet binasının oraya sonra Konya Valiliği önündeki mahşeri kalabalığa katılmıştık. Bu alanlardan sosyal medyalarımızda yayınlar yaptık.

Her şeyin birbirine karıştığı kimin dost kimin düşman bilinmediği çok farklı bir geceydi.

Bugün geldiğimiz noktada devletin kılcal damarlarına sızmış olan bu hain yapının büyük bölümünün temizlendiğini bilmek içimizi bir nebze soğutuyor. Özellikle şehitlerimize ve gazilerimize karşı bu bizim için olmazsa olmaz bir mesele…

Vatanın bölünmez bütünlüğü ve devletin daimi olması için böylesi yapılardan kurtulması gerekiyor. Alacağımız en büyük ders yeniden FETÖ benzeri oluşumlara mahal vermemek olmalıdır.

Uluslararası istihbarat örgütlerinin taşeronluğunu yaparak Türkiye'yi ele geçirmek isteyen birileri hep olacaktır. Çünkü Türkiye vazgeçilmez bir pozisyonda ve binlerce yıllık devlet geleneğini sahip merkez bir ülke…

Burada altını çizmemiz gereken önemli bir durum da milyonlarca vatandaşımızın arasında belki yüz binde birlik kılcal damara sızmış alçak yapıdaki kişilerin ayıklanmasıdır. Zira FETÖ yüzünden birçok insanımız mağdur olmuştur. Gerek dini hassasiyetleri gerekse milli hassasiyetleri yüzünden bu yapının elemanı olmadığı halde birçok insanımız maalesef yaftalanmıştır. Bu alçaklar kendilerini gizlemek için vatandaşlarımızı adeta siper etmiştir. 15 Temmuz'un 7. yılında bu hain yapı ile hiçbir şekilde ilgisi olmayan insanları ayıklayabilmek çok önemli bir mesele olarak önümüzde durmaktadır.

Gerek toplum olarak gerekse devlet görevlileri olarak bu ayrımı en hassas şekilde yapmalıyız…

ZAMLARIN SEBEBİ NE?

Türkiye'de seçim öncesi vaat çılgınlığı çok anlamsız bir hal aldı. Muhalefetin iktidara gelebilmek için bol keseden sallaması vatandaşlarımızın buna inanması ve hükümeti de zorlanacağı şeyleri yapmaya itti ve bugünlere geldik. Ona zam buna zam şuna zam derken herkese her şeye verilen zamlar bedava verilen doğalgazlar elbette bir yerlerden çıkacaktı. Bir şeyler almadan verebilmek kime mahsustur?

Asgari ücret arttı. Memurlara işçilere emeklilere zam verildi, çok güzel daha çok olsun ama…

Vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz diye her türlü kesime verilen ücretler arttı. Arttı da ne oldu?

Daha mürekkebi kurumadan istisnasız her şeye yeniden zam geldi. Dün petrol ürünlerini 5₺ birden yapılan zam yeniden her şeye fiyat güncellemesi gelecek anlamı taşıyor.

Hepimizin şunu anlaması lazım maaşlarımızın artması demek istisnasız satın aldığımız bütün şeylerin artması anlamına geliyor.

Acayip bir kısır döngünün içerisindeyiz umarım yeni ekonomi yönetimi bizleri bu girdaptan kurtarabilir.