Gülşen Çopur
Abdülhamid Han’ın Yol Arkadaşları
Biliyorsunuz üç gün önce Mavi Vatan’daki filonun en güçlüsü olarak bilinen Türkiye’nin 4. sondaj gemisi Abdülhamid Han, Akdeniz’deki ilk sondajı için demir aldı.
Aslında Mavi Vatan tabiri, içi oldukça dolu ve mühim bir tabir…
Mavi Vatan Türkiye’nin topraklarına verdiği değeri su varlığına da vermesi demek… Yani en kısa tabiriyle denizlerin de tıpkı anavatan gibi korunması gereken bir alan olarak görülmesi demek…
Türkiye için bu kavram son süreçte Akdeniz’de büyük önem taşıyor…
Çizilerek dayatılan sınırlara bir karşı koyuş biçimi de diyebiliriz…
Buna paralel olarak Abdülhamid Han’ın varlığı da karşı koyuşun somut örneği aslında…
****
Üç gün önce Abdülhamid Han sondaj gemimizin Doğu Akdeniz'de çalışma yürüteceği alan için düzenlenen ilanda hepimizin dikkatini çeken bir detay vardı.
Abdülhamid Han’ın yol arkadaşları…
Kimler mi onlar?
Sondaj gemimiz ile birlikte yol alan ‘Hakan İlhan’, ‘Kutsi İlhan’ ve ‘Murat İlhan’ isimli destek gemileri…
Yakın tarihi okuyan, bilen ya da şahit olan herkes bu 3 ismi duyunca eminim hüzünle karışık bir gurur yaşamıştır.
Bilmeyenler için şöyle bir bahsetmek gerekirse,
Hakan, Kutsi ve Murat 3 kardeş…
1960’lı yıllarda Kıbrıs’ta Türk alayında görev yapan Doktor Binbaşı Nihat İlhan’ın çocukları…
24 Aralık 1963 gecesi EOKA Rum Terör Örgütü tarafından Bu üç kardeş ve anneleri Mürüvvet Hanım evleri basılıp katledildiler. Tarihe ‘Küvet Katliamı’ olarak geçen bu olay Rum Çetelerin yaptığı Kanlı Noel Katliamı’nın sadece bir parçasıydı.
Lefkoşa’da Kumsal Mahallesi’ndeki tek katlı evlerinde mütevazı bir hayat sürmeye çalışan bir ailenin sırf Türk oldukları için canları o gün canları alındı.
****
10 aylık Hakan, 4 yaşında Kutsi ve 6 yaşında Murat…
EOKA’cıların kapıyı yumruklamasıyla anneleriyle evin küvetine saklanmaya çalışıyorlar. Fakat gözünü kan bürümüş ve tek dertleri yok etmek olan 3 EOKA’cı ölüm saçan Rum, onları küvette kurşun yağmuruna tutuyor… Murat, Kutsi ve Mürüvvet oracıkta kurşunlarla hayatlarını kaybederken, Hakan annesinin cesedinin altında nefessiz kalarak bir süre sonra vefat ediyor.
****
Tarihimize mıh gibi çakılan günlerden sadece biri bu…
O gün orada merhum gazeteci Sami Coşar tarafından çekilen tek fotoğraf var…
Sargı bezlerinin arasında Türkiye’ye servis edilen ve o günün kanıtı olan tek fotoğraf…
Bu Rum vahşetinin bize kalan resmi bir vesikası aslında…
Kanlı Noel Baskınları’nda Kıbrıs’ta Türklerin yaşadığı soykırımın en çarpıcı karesi…
O fotoğrafa bugün Mavi Vatan’da göreve çıkan 3 kardeş gemiyi gördüğüm zaman tekrar baktım.
Doğu Akdeniz’de görev yapan Abdülhamid Han gibi bir sondaj gemisine bu üç küçük kardeşin isimlerinin verildiği gemilerin refakat etmesi çok ama çok büyük bir anlam ifade ediyor.
Akdeniz’de öteden beri bitirilmeye çalışılan Türk varlığının filiz filiz inadına nasıl canlandığını gösteriyor…
Kısacası,
Bitmedik, unutmadık, ölmedik deniliyor…