15 Temmuz 2016 Sonrası (2)

        Bu makalem, bir önceki yazı ile okunması halinde mesele daha iyi anlaşılmış olacaktır. 

       Ticaret kesimi ile mücadele ve hesap sormaya gelince; kısa süreli soruşturmalar, gözaltına almalar, kısmen  tutuklamalar olmuş,sonrasında ise malum FETÖ borsası ile  Parası olan,rüşvet verenler  dışarıda  kaldı.(Gazete haberleri ve Milletvekili Şamil Tayyar’ın açıklamaları)

      Üst kesim,İhanet/hain kesim ise;başta Amerika olmak üzere birçok Avrupa Ülkelerinde himaye edilmekte, başta Fetullah GÜLEN OLMAK ÜZERE kaçanlar,kaçırılanlar var bunlar geri istendi mi?istendi ise niye alınamıyor? Amerikalı papazı verdik,karşılığında Türkiyeli Papazı niye alamadık?Yunanistan’a kaçanlar var, istedik mi?yahut geri iade edildiler mi?

 İç kesimdeki mazlum vatandaşlardan hesap sorulurken,Hiyanet kesimi ve dış güçlerden hesap sorulamıyor? hatta itibarlı birer müttefik,stratejik ortaklıklar kuruluyor,dışta normalleşiyor,içte ise anormallik devam ediyor.

Olağan üstü hali devam ettiriyor,Devletin kurumları;Adalet ve İçişleri/ Emniyet teşkilatı Fetö operasyonları ile meşgul oluyor,olmayada devam edecek.Türkiye’nin başkaca hiç bir sorunu yokmuş gibi varsa Fetö yoksa fetö.

       Devletlimiz! Reis bey; “At izi,it izine karıştı” demişti.Devlet yönetiyorsun,Devletin kurumları var, Adalet Bakanlığı,İçişleri bakanlığı ve bakanlıkların alt birimleri, kurumları var.Karıştırmazsın,bunlar ayırt edilebilecek işler ve de zor değil.

Olağanüstü hali kaldırırsınız, Kanun Hükmünde kararnamelere son verirsiniz. ibadet/cemaat kesimi olan Vatandaşlarla uğraşmayı bırakırsınız,bu kesimden tutuklu,hükümlü olan veya iddianamesi hazırlanmayan insanlar var ise adil ve yeniden yargılama ile Cezaevlerinde olanlar salıverilir.Bundan sonrasında ise vatandaşlara karışı iftira,karalama ve şikayetlere yer vermeden icraat yapılır.Bu minval üzere politikalar uygularsın,Vatandaşlarda Adalete gider,Mahkemeler de adil karar verirse,İktidarda/Hükümette Adli kararlara göre bu konuda ki icraatlarını uygularsa mesele kalmaz.

      15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü,“Demokrasi ve Milli Birlik Günü” adıyla resmîleşti, tatil oldu. Darbe kalkışmasının yıldönümlerinde gerçekten “milli birlik günü” haline getirebildik mi?

2021 yılında “Yeni Kapı Ruhu”Adıyla törenler yapıldı.O törenlere her kesimden katılım vardı.Kısmen birlik mesajları verildi.

Ancak,Bu yıl 2022 de, “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” kutlama töreni İstanbul’da Saraçhanede yapıldı. Cumhur ittifakı partilerin politik bir şovu ve mitinge dönüştürüldü,kutuplaştırmaya,ötekileştirmeye yol açtı. Milletin bütününe mal edilmesi gereken direniş şerefinin şu veya bu kesimin uhdesine hasredilmesi hem gerçeğe, hakka ve adalete uygun değildir hem de milleti birleştirecek bir faktörün milleti ayrıştırma vesilesi yapılması çok tehlikelidir.Bu durum Vatanseverlik değildir.

       Siyasi iktidar bu durumu, ilan ettiği olağanüstü hal, önlemler üzerinden katı otoriter bir rejim inşa etmenin vesilesi kılmış, geçici olması gereken kaçınılmaz sert tedbirleri, sürekli düzenlemeler haline getirmiştir.

 15 Temmuz’un ertesi günü ilan edilen olağanüstü hal, bu çerçevede devreye giren kararnameler de, kimi yasaları elden geçirmiş, örneğin TSK’yı düzenleyen kanunlar değiştirilmiş,Askeri okullar,Akıncı üssü  ve Askeri hastane ve diğer nice askeri kurumlar kapatılmıştı.

Politik Yerli işbirlikçi parti,bu başarısız darbeyi otoriter düzeni inşa etmek için kullanarak 2017 referandumuyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi’ni kurdu.

24 Temmuz  Gazeteciler ve Basın Bayramı münasebetiyle Yerel Medyanın sorunlarının konuşulacağı proğramlar yapılması,çıkan sonuç bildirgesindeki bu sorunların giderilmesi/çözülebilmesi için Devlet kurumları nezdinde girişimde bulunabilir mi?

Ayrıca her mesleğin Odaları var,Medya mensuplarının Odası yok, “Basın-yayın ve Medya Odası” veya her hangi bir adla bir Oda kurulabilir mi? Bu konularda Gazeteciler Cemiyeti Konya Şube yöneticilerimize büyük görevler düşmektedir.Bayramsa bayramımız  kutlu olsun.

 Hoşça kalın,dostça kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Turan Aydın Arşivi