Sivaslı birinin adı neden Konya'nın önemli caddesine verildi? Cevabı sizi duygulandıracak

Konya'nın en önemli caddelerinden birisinin neden "Sivaslı Ali Kemal" olduğu merak ediliyor. Bu sorunun cevabı sizi çok duygulandıracak. İşte detaylar...
Sivaslı Ali Kemali Efendi, Sivas’ın Gemerek bucağında, Bostancıoğullarından Müderris Ömer Efendi’nin oğlu olarak dünyaya geldi. Aile kökleri, dedesi Ali Efendi’ye uzanan bir ulemalar silsilesine dayanıyordu. Annesi ise Bünyan’ın Çiftlik köyünden Hanedanoğulları'na mensuptu.
Üç yaşındayken babasını kaybeden Ali Kemali Efendi, önce dedesi, sonra dayısı yanında büyüdü. İlk eğitimini dayısının yanında aldı; ancak, babasından duyduğu bir hakarete karşılık vererek memleketini terk etti ve izini kaybettirdi. Yıllarca Kayseri, İçel, Gaziantep, Kilis, İstanbul, Halep, Şam ve Mısır’da dolaşarak çeşitli medreselerde okudu. Arapçayı mükemmel bir şekilde öğrenirken, Kıbrıs’ta Magosa metropolitinden Rumca ve Latince de edindi. Ermenekli Deli Şükrü Efendi’nin ünü, mantık ve felsefede yükseldiği dönemlerde onun medresesine girdi ve hocasından icazet aldı. İçelli Müderris Kazasker Ayni Efendi’nin yanına geçerek de tefsir ve fıkıh dersleri aldı.
KONYA'DA PEK ÇOK TALEBE YETİŞTİRDİ
Mersin’de, kardeşi Ahmet Efendi ve eniştesi tarafından bulunup memleketine geri götürüldü; ama kısa sürede tekrar kayboldu. Otuz üç yaşında genç bir müderris olarak Konya’ya yerleşti ve burada İplikçi Medresesi’nin müderrisliğine getirildi. Bu dönemde Konyalı İbrahim Efendi’nin kızı Emine Hanım ile evlendi (1890) ve Ziyaiye ve Feyziye medreselerinde pek çok talebe yetiştirdi.
Medreselerin eğitim sisteminden memnun kalmayarak Konya İdadisi’ne öğretmen olarak atandı. Arapça, Farsça ve dini bilimler dersleri vermeye başladı. 1908’de Konya’da Hukuk Mektebi açıldığında, Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye müderrisliği görevine getirildi. Kısa bir süre de Darülhilafetilaliye’de hocalık yaptı.
OSMANLI MECLİSİ’NDE KONYA’YI TEMSİL ETTİ
Ali Kemali Efendi, 1912 yılında İttihat ve Terakki Fırkası’ndan milletvekili seçildi ve Osmanlı Meclisi’nde Konya’yı temsil etti. Sosyal yönü oldukça güçlüydü; Birinci Cihan Harbi ve Millî Mücadele dönemlerinde önemli görevler üstlendi. Konya’da Türk Ocağı’nın şubesini açtırarak Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Konya heyetinin başkanlığını üstlendi. Millî ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için büyük çaba harcadı ve cehaletle mücadele etmeye adandı.
Kapalı bir hayat tarzını benimseyen Ali Kemali Efendi, tasavvufla ilgisini çevresinden gizli tutarak kendisini zahir ilimlere mensup bir hoca olarak tanıttı. Abdülaziz Mecdi Tolun, onun samimi ve açık sözlü bir veli olduğunu belirtir.
Zahir ilimlerde uzmanlaşmış genç bir müderrisken, Konya’ya yerleştikten sonra tasavvufla ilgilenmeye başladı. İbn Arabi, Sadreddin-i Konevi ve Mevlâna gibi İslam mutasavvıflarının eserlerini okuyarak derinlemesine incelemelerde bulundu. Zamanla, Bezm-i Muhabbet adında bir sohbet grubu kuruldu ve Ali Kemali Efendi, bu toplulukta aranan bir figür haline geldi. Mitinglerde etkileyici konuşmalar yaptı ve çevresindeki tartışmalarda ikaz ve nükteleriyle dikkat çekti.
KONYA İÇİN ACI GÜN
3 Ekim 1920, Konya için acılı bir dönemin başlangıcıydı. O gün Delibaşı etrafında çıkan kargaşa nedeniyle isyancılar Konya’yı ele geçirdi. Ali Kemali Efendi, evinden alınarak hapsedildi; suçu ise Kuva-yı Milliyeci ve eski İttihat ve Terakki mensubu olmaktı. O geceyi ibadetle geçirdi. 4 Ekim’de mahkûmlar Aslanlı Kışla’ya sevk edilirken, Ali Kemali Efendi yolculuk sırasında vefat etti. Vefatından önce bir dostuna, "Ben bunları affettim; müsebbip cehalettir," diyerek vasiyette bulundu. Cenazesi hükümet meydanında toplandı ve Üçler Mezarlığı’na defnedildi.
Kabir taşında ise şu ifadeler yer alıyor:
"Zâir! Bu mezarda, cehlin tasallutu ve taassubun kini meknuz isyanda darben şehit edilen Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Konya Heyet-i Merkeziyesi Reisi ulemadan Sivaslı Ali Kemâlî Efendi Hazretleri medfundur. Düşmanlarını affeden bu ruhun aff-ı İlâhiyeye mazhariyeti için dua et. Yevm-i İsneyn 4 Teşrin-i evvel 1336."
Ali Kemali Efendi, birçok eser vermesine rağmen, talebe yetiştirmeyi eser yazmaya tercih etti. Sadece "Mizânü’l-mantıkü’l-İsagoci" isimli Arapça bir ilmî eseri ve "Hayâlât" adında bir tasavvufi risalesi vardır. "Hayâlât," mektuplar biçiminde yazılmış ve birer nüshası Abdülaziz Mecdi Tolun’a gönderilmiştir.
Ali Kemali Efendi, dört çocuk babasıydı. Kızı Nefise, Konya’nın tanınmış avukatlarından merhum Mehmet Ali Apalı’nın annesiydi. İttihatçılığının eleştirildiği bir dönem yaşasa da, Millî Mücadele yıllarındaki gayretleri ve Konya’nın ilim ve irfanına sunduğu katkılar unutulmaz bir gerçek olarak kalmıştır.