Prof. Dr. Fetullah Arık açıkladı. Konya deprem açısından güvenli mi?

Prof. Dr. Fetullah Arık açıkladı. Konya deprem açısından güvenli mi?
Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, deprem riski az olan Konya ve çevresindeki fay zonları hakkında bilgiler verdi.

Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, Konya fayının tüm olarak kırılması halinde 6 veya 6,5 büyüklüğünde deprem üretebileceğini söyledi.

Prof. Dr. Arık, “Deprem olacak mı? Hangi büyüklükte olacak?' tahminlerini yapmaktansa en az 6,5 büyüklüğünde depreme dayanacak yapılar yapılması gerekiyor” dedi.
Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, deprem riski az olan Konya ve çevresindeki fay zonları hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Fetullah Arık, Konya fay zonunun Ardıçlı bölgesinden başlayıp güneye doğru ardından da Hatıp bölgesine kadar devam ettiğini söyledi.



“Konya fayının bir bütün halinde kırılması gerçekleşirse 6 buçuk büyüklüğünde deprem üretebilir”
Konya'nın kendine özgü bir deprem sistemi olduğunu aktaran Prof. Dr. Arık, "Diğer faylardan bağımsız Konya kent merkezini dikkate alırsak hemen kentin batısında dağlarla ovayı ayıran sınır aslında Konya fay zonu. Bu Selçuklu Üniversitesi Kampüsü ve Ardıçlı bölgesinden başlayıp güneye doğru devam ediyor ve Hatıp bölgesine kadar uzanıyor. 50 kilometre uzunluğunda bir fay zonu bu. Bazı yerlerde fayın genişliği yüzeydeki izlerine göre 4 kilometreden daha fazla izlenebiliyor. Faya paralel ya da biraz daha dik gelen konumda daha küçük faylarla birlikte, Konya fayının bir bütün halinde kırılması gerçekleşirse ki bu da ihtimal dahilinde, 6 veya 6,5 büyüklüğünde deprem üretebilir. 6 veya 6,5 büyüklüğündeki depremin neticesini merak edenler için söylemek lazım, Konya'daki yerel zemin şartlarını ve yapı stokumuzla karşılaştırdığımız zaman ciddi bir hasar oluşturur. Çünkü yapılarımızın önemli bir bölümü 1999 öncesi yapılmış olan, mühendislik hizmeti görmemiş olan yapılar. Sonrasında yapılan yapılarda ise zeminle ilgili çalışmalar yeterince yapılmış mıdır? Bunların yeniden değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.



“6,5 büyüklüğünde depreme dayanacak yapılar yapılması gerekiyor”
Konya bölgesinin Türkiye’deki diğer illere göre daha güvenli olduğunun altını çizen Fetullah Arık, “Konya’ya baktığımız zaman Türkiye'nin diğer bölgelerine göre daha güvenli. Ancak tamamıyla deprem riski yoktur diyemeyiz. Yani Konya'da deprem olabilir. O nedenle biz deprem olacak mı? Hangi büyüklükte olacak? Nerede olacak? Tahminlerini yapmaktansa en az 6,5 büyüklüğünde depreme dayanacak yapılar yapılması gerekiyor. Mutlaka sağlıklı ve güvenli bölgelerde yer seçimi planlanan her yapı için zemin kontrollerini yapıp onun üzerine statik projelerimiz yapılmalı. Projenin her aşamada ve bitimine kadar kontrol edip, denetimlerini yapıp ruhsatlarımızı ona göre almalıyız” ifadelerini kullandı.



“Hemen 6,5 büyüklüğünde deprem olarak algılamamak lazım”
Geçtiğimiz günlerde Konya merkezli meydana gelen depremin çok sığ, 1 kilometre derinlikte bir hareket olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arık, “Bu oluş yeri dikkate alındığı zaman Tatlıcak fayı olarak isimlendirmiş olduğumuz yer bilimsel çalışmalarla tespit edilen örtülü bir fay üzerine ve bu 3 büyüklüğünde de bizi hiç endişelendirmemesi bir depremken ciddi bir şekilde hissettik. Çünkü çok sığ, 1 kilometre derinlikte hareket meydana gelmiş oldu. O nedenle bir hissetme oldu. Vatandaşlarımızın çok paniklemesine gerek yok. Şu aşamada hemen 6,5 büyüklüğünde deprem olarak algılamamak lazım. Ama yapılaşmalarımızı mutlaka projesinden tavanına kadar hem gerekli mühendislik hizmetlerini almasını sağlamalıyız hem de imalat esnasında titizlikle kontrol edilmesi gerekiyor. Çünkü bu depremlerin bize öğrettiği en önemli sonuç bu” şeklinde konuştu.



“Çökmelerin bir sebebi de sarsıntılar”
Depremlerin ardından Konya Ovasında sayısı 2 bin 500’ü geçen obrukların sayısında artış olabileceğini anlatan Arık, “Obrukların oluşumu için birçok mekanizma var. Yeraltı sularının seviyelerinin değişmesiyle, üstteki örtü kalınlığının azalmasıyla, üstteki örtü kalınlığı azaldıktan sonra, yoğun yağışlı dönemden sonra ağırlaşmadan dolayı da çökmeler meydana gelebiliyor. Çökmelerin bir sebebi de sarsıntılar. Yapay ya da doğal sarsıntılar ki deprem bunlardan bir tanesi. Bu depremlerden sonra çökmeye yaklaşmış olan bazı yerlerde obruk sayısında artışlar gözlemleyebiliriz. Ancak şu anda sahada yapmış olduğumuz kât'i bir gözlem olmadığı için 'bu şekildedir' demek oldukça erken. Sahada bunu daha net bir şekilde söyleyeceğiz. Ama dünyada kabul edilen, deprem oluşturacağı çökme anında kontrol eden faktörlerden bir tanesi de depremlerdir” diye konuştu.