Gıda Güvenliği Önceliğimiz Olmalı!

Gıda Güvenliği Önceliğimiz Olmalı!
 Muhabir
Dünya genelinde yaşanan iklimsel değişikliklerin gıda güvenliğini gündeme getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, gıdanın herkesin en birincil ihtiyacı olduğunu belirtti

Son yıllarda tüm dünyada yaşanan iklim krizi ve kuraklık, gıda güvenliği konusunu sık sık gündeme getiriyor. Uzmanlar, yaşanan iklimsel değişikliklerin önüne geçilememesi halinde daha büyük krizler yaşanabileceğinin altını çizerken, gıda güvenliğinin, milli savunma kadar önemli olduğunu da vurguluyor. Konunun önemi hakkında gazetemize konuşan Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, “Amerikalı Diplomat Henry Kissinger’ın bir sözü var, ‘Petrolü kontrol ederseniz ülkeleri kontrol edersiniz, gıdayı kontrol ederseniz tüm insanlığı kontrol edersiniz’ diye. Bu gerçekten gıdanın önemini anlatan stratejik bir söz. Tabi bu siyasi bir söz ama akademik gözle bakıldığı zaman da durumun önemini belirtiyor” ifadelerini kullandı.

GIDA BİRİNCİL İHTİYACIMIZ

“İnsan hayatının devam ettirilebilmesi için gıdanın bir olmazsa olmazlığı var” diyen Bayramoğlu, “Bu ihtiyacı gideremediğimiz zaman insanların güvenlik ihtiyacını, eğitim ihtiyacını, statü ihtiyacını, aidiyet ihtiyacını karşılasanız bile, belirli bir noktada beslenme ihtiyacını karşılamazsanız insanları tatmin etmiş olmazsınız. İnsanın ihtiyaç algısı ilk önce beslenmedir. Bu yüzden bir ülkede her ne olursa olsun gıda güvenliği sınır güvenliği kadar birincil ihtiyaç olarak gündemde tutulmalıdır” dedi.

HİÇBİR ÜLKE KENDİ KENDİNE YETEMEZ

Gıdanın olmadığı yerde tehlike çanlarının çalmaya başlayacağını belirten Bayramoğlu, “Şu anda dünyada bir su ve iklim sorunu var. Bu artık bütün dünya ülkelerini ilgilendiren bir durum haline geldi. Gelecekteki dünya için, gıdanın sürdürülebilirliği için devletlerin bütüncül bir adım atması gerekiyor. Dünyada gıda anlamında kendisine tam anlamıyla yetebilen hiçbir ülke yoktur. Tarım ürünlerinin yetiştirilmesindeki ekolojik faktörler sınırlayıcıdır. Türkiye’nin ekolojik yapısında üretilecek ürünler bellidir. Rusya’nın, Amerika’nın ekolojik yapısında üretilecek ürünler bellidir. Mesela Rusya tahıl üretiminde arz fazlasına sahiptir. Türkiye Rusya’dan tahıl ithal etmektedir. Türkiye sebze üretimde arz fazlasına sahiptir. Rusya’ya sebze ihracatı yapmaktadır. Rusya’da narenciye yetişmiyor. Bu ülkeye kendi kendine yetersiz bir ülke diyemeyiz. Bir ülkenin üretebildiği ürünlerle üretmediklerine göre gıda yeterliliği var ya da yok demek doğru değildir. O yüzden bu anlamda ülkelerin birbirine bir muhtaçlığı vardır. Her ülkenin üretim deseni kendi ekolojik yapısına göredir. Türkiye genel olarak birçok üründe kendine yeterlidir. Sahip olduğu arazi ve diğer üretim faktörlerini etkin bir şekilde kullanmaktadır. Türkiye’nin tarım potansiyeli toplam nüfusu besleyebilecek yeterliliktedir. ” şeklinde konuştu.

ŞU ANDA GIDA YOKLUĞU YAŞAYAN ÜLKELER VAR

Gıda tehdidinin şu an halihazırda bazı ülkelerde yaşandığını söyleyen Bayramoğlu, “Şu an gıda yokluğunu Türkiye gibi ülkelerde yaşamıyoruz. Fakat yaşanan ülkeler var. Mesela bunu bugün Sudan’da görebiliyoruz. Gıdaya erişemeyen insanların her türlü güvenliği ihlal etmesi olasıdır. Yani açlık insanlara gayri yasal yolları sevk edebilmektedir. Gıda güvenliği her türlü güvenliğin temelini oluşturur. Gıda güvenliğini tehdit eden kuraklık ve iklim değişikliği dünya toplumlarını zor durumda bırakabilir” diye konuştu. •Büşra Gültaş