Dünyanın nazar boncuğu eski görünümüne kavuşuyor!
Konya'nın Karapınar ilçesinde bulunan Meke Gölü'nün eski görünümüne kavuşturulması amacıyla, yılda 4 milyon metreküp suyun göle aktarılması için aralıksız çalışılıyor.
Karapınar-Ereğli kara yolunun 7'nci kilometresindeki Meke Gölü, volkanik patlama sonucu 5 milyon yıl önce meydana gelen kraterin zamanla suyla dolmasıyla oluştu.
Her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret edip kamp yaptığı gölde, suyun geçmişte 12 metre derinliğe kadar ulaştığı biliniyor.
Göl, son yıllarda iklim değişikliği ve küresel ısınmaya bağlı olarak, yer altı su seviyesinin azalmasıyla kuruma noktasına geldi.
Meke Gölü'nün su potansiyelinin artırılması ve yeniden hayat bulması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde, iki yıl önce başlatılan Karapınar Atık Su Arıtma Tesisi'nden gölü besleyen kaynaklara su taşınacak projede sona yaklaşıldı.
Göle yılda 4 milyon metreküp su akacak
Karapınar Belediye Başkanı Mehmet Yaka, bu durumun sadece Meke Gölü'nün suyunun çekilmesi olarak değil, havzadaki suyun çekilmesine bağlı olarak ortaya çıktığını söyledi.
Gölün eski görünümüne kavuşabilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın devreye girdiğini vurgulayan Yaka, "Karapınar Atık Su Arıtma Tesisi'ndeki suyun, içilebilir kalitede arıtılarak göle verilmesi kapsamında hazırlanan projenin çalışmaları devam ediyor. Son aşamasına gelindi. KOSKi tarafından yürütülen projede, kapalı mekanların tamamlanması ve pompa terfi istasyonlarının yapılmasının ardından arıtılmış su göle verilecek." diye konuştu.
Yaka, suyun verilmeye başlanmasıyla gölün eski ihtişamına kavuşmasını beklediklerini dile getirdi.
Projeyle, yılda 4 milyon metreküp suyun göle verilmesinin hedeflendiğini anlatan Yaka, "Göle verilecek su, yağış artışına bağlı olarak ilerleyen yıllarda daha da fazla olabilir. Meke Gölü'nün asıl su kaynağı yağmur sularıdır. İnşallah yağmurun da iyi yağması neticesinde yeniden o güzel görünümüne kavuşacağına inanıyoruz." dedi.
Bölge çiftçisinin de artık modern sulama yöntemlerini kullandığına, iddia edildiği gibi bilinçsiz sulamanın yapılmadığına dikkati çeken Yaka, ancak İç Anadolu'nun karasal iklime sahip olması nedeniyle, yağmur alamadığı dönemlerde hızla kuraklığa teslim olduğunu belirtti.