Binalardaki sinsi tehlike: Korozyon! Korozyon nedir, nasıl tedbir alınır?
Depremlerin ardından vatandaşlar yaşadıkları binaların ne kadar güvenli olduğunu araştırmaya başlarken, uzmanlar, binaların ömrünü çürüterek güvensiz hale getiren 'korozyon' tehlikesine karşı uyarıda bulunuyor.
İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, dış ortama maruz kalan yapılarda özel tedbirlerin alınmasının yapı ömrünü ve güvenliğini artıracağını söyledi.
Büyük depremlerin ardından özellikle eski binalarda yaşayan vatandaşların çoğu, binasının sağlam olup olmadığını merak etmeye başlarken, binalarda korozyonun zararlarına dikkat çekiliyor.
KOROZYON SEBEBİYLE YAPI ASLINDA TASARLANDIĞI GİBİ DAVRANIŞ GÖSTERMİYOR
İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, inşaatlarda son zamanlarda yalıtım faktörünün göz ardı edilmesinin donatı korozyonuna sebep olduğunu söyledi. Akın, "Özellikle temellerde bohçalama ve benzeri sürme ya da yapıştırma şeklinde yapılmayan yalıtımların ilerleyen süreçte yapının temelinde, perde duvarlarında ve benzeri yerlerinde kullanılan donatının korozyona uğramasına, hacimsel olarak genişlemesine, bir taraftan da kesik kaybına neden oluyor. Bu da herhangi bir deprem ya da normal kuvvet altında yapının güvenliğini etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi" dedi.
Akın, "Bu korozyonu en çok nerede görüyoruz; özellikle dış ortama açık istinat duvarları, köprü ayakları, deniz yapılarında, orada deniz suyunun da etkisi var, bunlara dikkat edilmeli ve gerekli önlemler mutlaka alınmalı. Çünkü siz bir kolona koyduğunuz donatının büyük bir kısmının korozyon sebebi ile kaybediyorsunuz ve herhangi bir deprem anında ya da normal kullanım anında bu korozyon sebebiyle yapı aslında tasarlandığı gibi davranış göstermiyor. Bu konunun daha hassasiyetle ele alınması ve bu konu hakkında çalışmaların yapılması da aslında bize depremin ve yapıların neden daha sık kontrol edilmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor" dedi.
ÖZEL TEDBİRLERİN ALINMASI FAYDALI OLACAK
Yalıtım işinin ciddiye alınması, özellikle dış ortama maruz kalan yapılarda özel tedbirlerin alınması gerektiğini anlatan Dr. Süleyman Kamil Akın, "Korozyona uğramış yapı toprakla temas ettiği için ya da gerekli yalıtım yapılmadığı için kesik kaybına uğramış birçok yapının da bu sebeple hasar gördüğüne şahit olduk. En önemli tavsiyem, yalıtım işinin ciddiye alınması; özellikle dış ortama maruz kalan ortamlarda özel tedbirlerin alınmasının faydalı olacağı ve yapı ömrünün, dolayısıyla yapı ömrünü ve kullanımı artıracağı yönünde. Bununla birlikte birçok çalışmalar yapılmış. Yapılan çalışmalar sonucunda korozyonun çok ciddi bir hasar sebebi olduğu ortaya çıkmış. İstanbul’da 1 buçuk milyon konutun taşınmasından bahsediliyor. Aslında belki zemin etkilerinin yanı sıra yapılarda o zamanki yapım şekli olarak deniz kumu kullanılması korozyonu hızlandırması en önemli sebeplerinden bir tanesi olarak da karşımıza çıkıyor. Mutlaka ve mutlaka bu korozyon hasarının göz önüne alınarak korozif bölgelerin ya da korozyon uğraması muhtemel bölgelerin suya karşı dirençli hale getirilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
Konya’da konu ile ilgili protokol yapıldığını aktaran Dr. Akın, "Depremden sonra Konya Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, İnşaat Mühendisleri Odası, Konya Teknik Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümleri ortak bir protokole imza atıyor. Bu protokol çerçevesinde İnşaat Mühendisleri Odası ya da üniversitelere başvuran insanların standart bir ücret karşılığında yapılarının ön değerlendirme raporları hazırlanacak. Bu raporlar neticesinde binaların risk durumları vatandaşa ve ilgili belediyesine bildirilecek. Bu sayede elimizdeki riskli yapıların hem sayısını hem de neler yapılabileceğini hızlıca ortaya koyacağız. Bu yapıların daha sonra İnşaat Mühendisleri Odasınca bu işte uzman ve akredite kendi sayfasında yayınlanan inşaat mühendisleri tarafından performans analizlerinin yapılması, lisanslı laboratuvarlardan alınan deney numunelerine göre bu çalışmalar yapılacak. Daha sonra gerekirse güçlendirme, güçlendirme maliyeti fazla çıkar yeniden yapım maliyeti tercih edilirse de yeniden yapıma yol açacak" diye konuştu.
KOROZYON NEDİR?
Korozyon, metal veya metal alaşımlarının oksitlenme veya diğer kimyasal etkilerle aşınma durumu. Demirin paslanması, alüminyumun oksitlenmesi korozyona örnek olarak verilebilir. Türkçeye yabancı dillerden giren korozyon sözcüğü; yenme, kemirilme gibi anlamlarla alakalıdır. Aşınma, çürüme, paslanma, bozulma ve yenim gibi sözcüklerle karşılanabilir.
Yüzeyleri uygun şekilde korunmayan metal ve metal alaşımlarının bozunmaları önemli bir teknolojik sorundur.
Metal ve alaşımların kararlı halleri olan bileşik haline dönme eğilimleri yüksektir. Bunun sonucu olarak metaller içinde bulundukları ortamın elemanları ile tepkimeye girerek, önce iyonik hale ve oradan da ortamdaki başka elementlerle birleşerek bileşik haline dönmeye çalışırlar; yani kimyasal değişime uğrarlar ve bozulurlar. Sonuçta metal veya alaşımın fiziksel, kimyasal, mekanik veya elektriksel özelliği istenmeyen değişikliklere (zarara) uğrar.
Korozyon, metalik malzemelerin içinde bulundukları ortamla reaksiyona girmeleri sonucu, dışarıdan enerji vermeye gerek olmadan, doğal olarak meydana gelen olaydır.
Korozyon olayları, her ortama ve her farklı tesir mekanizmalarına göre cereyan eder. Buna göre elektro-kimyasal veya kimyasal korozyon farklı olur. Makinalar üzerindeki mutad korozyon tertibatı genel olarak elektro-kimyasal olaylardan ileri gelmektedir.