Türkiye'nin 735 talebi reddedildi

Türkiye'nin 735 talebi reddedildi
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye bugüne kadar 2012’den 2022’ye kadar yabancı ülkelerden terör suçları çerçevesinde Türkiye bin 998 tane adli yardımlaşma talebinde bulunmuş. Şu ana kadar 735’i reddedilmiş 18’i kabul edilmiş" dedi.

Bakan Bozdağ, Ankara'da düzenlenen 13'üncü Büyükelçiler Konferansı'na katıldı. Bozdağ, Türkiye'deki anayasal reformlara ilişkin, "Türkiye hukuk devleti; hukukun üstünlüğü, insan halkları ve adalet konusunda büyük mesafeler katetti. Hukuk ayıbını biz anayasamızdan temizledik; hak aramanın, yargılamanın önünde pek çok engel vardı bunları bir bir ortadan kaldırdık. Türkiye darbeler geçmişi çok olan bir ülke. Darbe yapanların yargılanması da yasaktı. Biz ne yaptık? Yargılamanın önündeki engeli kaldırdık. Darbe yapanlar yargının önüne çıktılar, millet önünde hesap verdiler. Hukuk devleti böyle güçlendirilir" diye konuştu. 

'HAKSIZ ELEŞTİRİLERİ KINIYORUM'

Yargıya yönelik eleştirilere de yanıt veren Bakan Bozdağ, 2021 yılında hukuk mahkemelerinde 4 milyon 331 bin 680, ceza mahkemelerinde ise 3 milyon 290 bin 125 olmak üzere toplam 7 milyon 621 bin 783 dava görüldüğünü belirterek, şunları söyledi: 

"Şimdi ben soruyorum? Türkiye'yi eleştirenler, 7 milyon 621 bin 783 davadan kaç tane davayı gündeme getiriyor? 'Adalet yok' diye bağıranların gündeme getirdikleri dava sayısını 'say' dediğinizde 5'ten fazlasını sayan çıkmıyor. O, 5 tanesini de bilmiyorlar. Sadece taraftarlıklarına göre; dosyayı görmeden, delilleri görmeden, taraftarlarının yazdıklarına inanarak o dosyada görev yapan hakim ve savcıları mahkum eden yaklaşımları ortaya koyuyorlar. Bir ülke düşünün, her yıl mahkemelerinde 8 milyona yakın dava görüşülüyor, karara bağlanıyor ama tartışılan dava sayısı 3. O davalar da terörle ilgili davalarla alakalı. Peki biz hüküm verirken 8 milyon dosyadan 2 tane dosya tartışılıyor, eleştiriliyor, diye 8 milyon dosyada verilmiş hakkaniyete uygun bütün bu kararları göz ardı mı edeceğiz? Bu ülkenin yargısını 2 tane dosya üzerinden yargılayıp, bu ülkenin adalet anlayışını iki siyasal taraftarlığa göre yargılama yapan sosyal medya veya siyasetçilere göre değerlendirip, dosyayı, delili bilmeden Türkiye’nin adalet sistemini ve yargısını, yargı görevini yapanları mahkum etmek adil midir? Adil değildir. O yüzden ben hakim ve savcılarımızın üzerine haksız bir şekilde eleştiriler yönelten, siyasi taraftarlığa göre yargı kararlarını değerlendirip siyasi anlayışlarının terazisinde tartıp dosya ve delil bilmeksizin karalayanları buradan kınadığımı ifade etmek istiyorum." 

'BÜYÜK HAKSIZLIK VAR'

Bakan Bozdağ, ABD'den, terör suçlarından aranan 236 kişinin iadesini talep ettiklerini hatırlatarak, "Şu ana kadar 20 tanesine ret vermişler. Hiçbir tanesini kabul etmemişler. Söz konusu adli yardımlaşmada teröristler ve terör suçları ile ilgili iade talepleri olduğu zaman Avrupa, maalesef Türkiye’nin taleplerine kör ve sağır kalıyor. Terör suçlularını, terör örgütlerinin argümanları ile muhafaza ettiği gibi Türkiye’ye karşı da müdafaa ediyorlar. Burada büyük bir haksızlık var. Terörist başı Fetullah Gülen ile ilgili ABD’ye sunduğumuz dosya dünyanın yeterli delil bakımından en donanımlı dosyasıdır. ABD’nin yetkililerine bakanımız da defalarca söylemiştir. Ben de bizzat gittiğimde muhataplarına söyledim; bu dosyadan iade yapılmazsa başka hiçbir dosyadan iade yapılmaz, bu dosyadaki deliller yeterli görülmezse başka hiçbir dosyada deliller yeterli görülmez. Bize dediler ki 'Biz iade için adli makamlara göndermiyoruz, dosyayı reddederler. Biz Türkiye’yi koruyoruz'. Biz de 'Yahu siz gönderin adli makamlara, korumayın Türkiye'yi. ABD adli makamlarına gönderin, bu delilleri görünce onlar ne karar verecek hep beraber görelim. Adli süreçleri biz takip ederiz' dedik. Bizim istememize rağmen Türkiye’yi korumak için adli makamlara göndermediğini iddia eden bir anlayış var" dedi.

'UYGULANMIŞ KARARA UYGULANMAMIŞ, DİYEMEZ’

Bakan Bozdağ, Osman Kavala ile ilgili de "Biz bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına uyduk ve uyguladık. Osman Kavala hakkında AİHM’in verdiği hak ihlali kararını da Türk mahkemesi uygulamış ve uymuştur. Başka bir suç nedeniyle yargılama nedeniyle tutuklamış, yargılaması devam etmiş ve yargılaması devam etmiştir. Şimdi hükümözlüdür. Başka bir ihlal iddiası başvurusuna konu olabilir. Önüne geldiğinde de mahkeme bunu değerlendirip karara bağlayabilir ama uygulanmış bir karara 'Uygulanmamış' diyemez. Bizim Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği kurumlarından beklediğimiz şey Türkiye’ye karşı adil ve tarafsız olmalarıdır. Osman Kavala konusunda Türkiye kararı uyguladığı halde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne müracaat edildiğinde Bakanlar Komitesi yıllar yılı bekleyen bu dosyaların hepsini görmezden geldi. Nerede adaletleri? Hemen toplandılar, karar aldılar. AİHM’e görüş sordular. AİHM de buna maalesef jet hızı ile karar verdi. Bizim istediğimiz eğer bir ihlal varsa elbette Türkiye uyacaktır ama başkalarına yaptığınız muameleyi Türkiye’ye yapmamalarıdır. Maalesef bize karşı adil ve tarafsız bir yaklaşım ortaya koymadıklarını buradan açıkça ifade etmek isterim” diye konuştu.