Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tahıl koridoru yeniden açıldı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, sözlerine AK Parti Grubu ve yönetiminde gerçekleştirdikleri değişiklikleri anlatarak başladı.
- BM'den Rusya'nın tahıl anlaşmasına geri dönmesinin ardından Türkiye'ye teşekkür
- ABD'den Türkiye'ye tahıl koridoru teşekkürü
- Rusya, Türkiye’nin diplomatik girişimlerinin ardından tahıl anlaşmasına geri döndü
Mahir Ünal'ın görevinden affı ile boşalan AK Parti Grup Başkanvekilliğine, daha önce de bu görevi yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin'i teklif ettiklerini bildiren Erdoğan, Mahir Ünal'a görev süresi boyunca Türkiye, TBMM ve AK Parti'ye katkıları için şahsı, arkadaşları ve milleti adına teşekkür etti.
Ünal ile farklı alanlarda ve farklı platformlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan, "Sizlerin de takdiri ile bu görevi üstlenecek Özlem Zengin kardeşimize muvaffakiyetler diliyorum." diye konuştu.
AK Parti Genel Merkezi'nde boşalan Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığına ise Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerinden Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur'u görevlendirdiklerini bildiren Erdoğan, Uygur'a da yeni görevinde başarılar diledi.
"(Mevlüde Genç) Mücadelemizi ondan aldığımız ilhamla sürdüreceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Solingen'den 1993 yılı Mayıs ayında milletin yüreğini yakan acı bir haber alındığını; Alman ırkçıları tarafından kundaklanan bir evde 5 vatandaşın yanarak hayatını kaybettiğini anımsattı.
Bu saldırıda kızlarını ve torunlarını şehit veren Mevlüde Genç'in, Avrupa'daki Türk ve Müslüman düşmanlığıyla mücadelenin adeta sembolü haline geldiğine işaret eden Erdoğan, "Kendisi geçtiğimiz günlerde vefat etti. Bugün de Amasya'da ebedi yolculuğuna uğurlanıyor. Mevlüde Genç Hanımefendi'ye Allah'tan rahmet dilerken, Avrupa'daki Türk ve Müslüman topluma karşı giderek artan düşmanlık dalgası ile mücadelemizi ondan aldığımız ilhamla sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.
Erdoğan, salondakileri ve ekranlardan kendisini izleyenleri, Genç'in ruhu için Fatiha okumaya çağırdı ve Fatiha okudu.
"80 senede yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını kazandırdık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın AK Parti'nin iktidara gelişinin müjdecisi olan 3 Kasım 2002 seçimlerinin 20. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Aziz milletimizin takdir ve teveccühüyle 3 Kasım 2002 tarihinde başlayan hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Rabb'imize, bizlere her karışı mübarek şehit kanlarıyla sulanmış bu vatana hizmet etme, milletimize hizmetkar olma şerefi verdiği için hamdediyoruz. Girdiğimiz 15 seçimin tamamında, demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her adımında, bizlerden desteğini, hayır duasını esirgemeyen necip milletimize, tüm fertleriyle ayrı ayrı teşekkür ediyorum." dedi.
Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, güçlenmesi, milletin hak ettiği hizmetlere kavuşması için partisinin çatısı altında farklı kademelerde görev yapmış tüm yol ve dava arkadaşlarına "Allah razı olsun" diyen Erdoğan, geride hayırla, güzellikle, takdirle anılacak eserler bırakarak ebediyete irtihal eden tüm arkadaşlarını, özellikle partisinin saflarında mücadele ederken bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen dava erlerini rahmetle yad ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, milletin güvenine mazhar olmuş bir kadro olarak tam 20 yıldır Türkiye'ye aşkla hizmet ediyoruz. Allah'a hamdolsun 81 vilayetimizin her ilçesinde, her mahallesinde, her köyünde velhasıl vatan topraklarının her karışında eserlerimiz var. Milletimizin 85 milyon ferdinin tamamının hayatına dokunan, hayat kalitesini yükselten, umudunu besleyen hizmetlerimiz var. Sadece sınırlarımız içinde değil, Balkanlar'dan Afrika'ya, Orta Asya'dan Latin Amerika'ya dünyanın dört bir yanında da iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik.
Geride bıraktığımız 20 yılda, bizden önceki 80 senede yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını ülkemize kazandırmayı başardık. Birileri, sürekli engellemenin, engel çıkarmanın, takoz olmanın peşinde koşarken, biz eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, spor tesisleri, bütün bu alanları güçlendirdik. Yollar, konutlar, havalimanları inşa ettik. Fakir fukaraya, garip gurebaya biz sahip çıktık. Savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan kurtardık. Ülkemizi pek çok yenilikle tanıştırdık. Asrın projeleri olan nice eserlerle tarihe adımızı yazdırdık. Yatırımlarla birlikte hak ve özgürlüklerde de Türkiye'yi dünyanın parmakla gösterilen ülkelerinden birisi haline getirdik. Milli iradenin üzerinde yıllardır Demokles'in kılıcı misali duran ne varsa, gerektiğinde canımız pahasına verdiğimiz mücadeleyle, hepsini de tehdit olmaktan çıkardık."
Erdoğan, AK Parti'nin 20 yılda Türkiye'ye kazandırdıklarının teker teker sayılamayacağını belirtti.
AK Parti iktidarlarının, birçok saldırıya, hainliğe ve sayısız hukuksuzluğa maruz kaldığını aktaran Erdoğan, partisinin iradesini kırmak, hedeflerinden vazgeçirmek, milletle aralarına nifak sokmak için tüm piyonların üzerlerine salındığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet mitinglerinde ordumuzu kışkırtarak, Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek, 17-25 Aralık girişiminde yargı ve emniyet birimlerimizi kullanarak, çukur eylemlerinde vatan topraklarının bütünlüğünü hedef alarak, 15 Temmuz gecesi doğrudan canımıza ve demokrasimize kast ederek, her yol ve yöntemi kullanarak bizi yıldırmaya, korkutmaya, yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta zorluklar karşısında geri adım atmadık. Baskılara, tehditlere, saldırılara boyun eğmedik. Rabbimizin yardımı, sizlerin gayretleri, milletimizin sarsılmaz desteği sayesinde hamdolsun tüm badirelerin üzerinden geldik."
Partisinin 20 yıllık tecrübe, ilk günkü aşk, heyecan ve azimle Türkiye'ye hizmet mücadelesini sürdürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Nasıl 20 senedir milletimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmediysek, bugün de mesajlarımızı doğrudan milletimize veriyor, istişarelerimizi milletimizle yapıyor, istikametimizi yine milletimizle birlikte belirliyoruz." diye konuştu.
"Türkiye Yüzyılı" vizyonu
Erdoğan, son iki haftada şehir ziyaretleri gerçekleştirdiğini, toplu konut, arsa ve iş yeri projesinin temel atma törenine katıldığını, çeşitli programlar, kabuller ile bu süreyi dolu dolu geçirdiğini anlattı.
Hafta sonu da "Türkiye Yüzyılı" programının tanıtımını yaparak gelecek vizyonlarını milletle paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nın tanıtımını yaparken bu vizyonu milletimizle birlikte oluşturacağımızın ve inşa edeceğimizin altını özellikle çizmiştim. Bu amaçla 81 ilimizde ve ilçelerinde milletimizin her bir ferdinin Türkiye Yüzyılı'na ilişkin düşüncelerini, beklentilerini, tekliflerini ifade edebilecekleri bir seferberlik başlatıyoruz. Bugüne kadar her işimizi nasıl milletimizle istişare içinde yürüttüysek Türkiye Yüzyılı'nı da aynı şekilde tekemmül ettireceğiz." diye konuştu.
"Projeyi çökertmeye yönelik kirli propagandalar"
Türkiye'nin ilk yerli ve milli otomobil markası Togg'un, Cumhuriyet'in 99. kuruluş yıl dönümünün anlamına yaraşır bir şekilde 29 Ekim'de banttan indirildiğini anımsatan Erdoğan, "İnşallah şubatta satışı, mart sonunda teslimi başlayacak Togg, vatandaşlarımıza verdiği umut ve heyecan yanında Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi dünyada başarıyla temsil edecektir." bilgisini verdi.
İlk günden itibaren projeyi çökertmeye yönelik kirli propagandalar yapıldığını belirten Erdoğan, "Kirli propagandalara aldırmadan, bizlere, milletimizin 60 yıllık bir hayalini de gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını ve gururunu yaşatan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum." dedi.
Türkiye'nin vizyon projeleri arasında yer alan Togg'un seri üretiminin yapılacağı Gemlik Kampüsü'nde gerçekleşen açılış töreninin videosunu izlettiren Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere, programa katılan siyasi parti genel başkanlarına, misafirlere ve tüm dava arkadaşlarına teşekkür etti.
"İngiltere'nin hamburgeri Amerika'dan daha mı iyi?"
Erdoğan, cumartesi günü Gaziantep'e gideceklerini, yapımı tamamlanan eserleri hizmete açacaklarını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aşk ile çalışan yorulmaz. Bu inançla, ülkemiz, milletimiz ve aydınlık yarınlarımız için koşturmaya, ter dökmeye devam ediyoruz. Durmak yok, yola devam. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP ve yoldaşlarının nelerle uğraştığını sizler de takip ediyorsunuz. Her biri ayrı bir mutfak kültürü olan illerimizi ziyaret etmek, vatandaşın sofrasına oturmak varken utanmadan, sıkılmadan 10 bin kilometre öteye, sırayla hamburger turları düzenliyorlar. Bilmiyorum, İngiltere'nin hamburgeri Amerika'dan daha mı iyi? Şimdi oraya gidecek galiba, ardından Almanya'ya gidecek. Almanya'da hamburgeri bırak da orada döner var, döner yersin. Şimdi de geçmişte renkleri ayırarak, son dönemde 'çete' diye itham ederek, şevklerini kırdığı, önlerini kestiği kendi yatırımcılarımızdan özür dilemeden güya Londra'ya temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Daha düne kadar 4 farklı dilde uluslararası yatırımcıları açıkça tehdit eden sanki kendisi değilmiş gibi çıkmış bugün yatırımdan bahsediyor. Yatırım kim sen kim. Ülkenin gerçeklerinden kopuklukları, Türkiye'de ne olduğunu, ülkemizin nereye geldiğini, hangi meseleleri aştığını dahi bilmeyecek seviyedeler."
"Kabuk bağlamış yaraları deşme pahasına gündeme taşıdılar"
CHP'nin başörtüsüne yönelik kanun teklifini eleştiren Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Başörtüsü konusunu, kabuk bağlamış yaraları deşme pahasına bir gece yarısı gündeme taşıdılar. Bunu da içerisinde türlü sinsiliklerin, tuzakların, sapkınlıkları meşrulaştıran belirsiz ifadelerin olduğu bir yasa teklifiyle yaptılar. Biz de CHP ve şürekasının bu oyununa, başörtülü ve başı açık tüm kadınlarımızın kılık kıyafet özgürlükleri ile birlikte ailenin korunmasını esas alan anayasa değişikliği teklifimizle karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize rozet takma yarışına girdi. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü aday da çıkarırlarsa şaşmayın. Buna yönelik adımlar atacaklar. Bugüne kadar niye yoktular? Çünkü onların cibilliyetinde bu yok, ruhlarında böyle bir şey yok.
Daha düne kadar Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla partinizde olan hanımefendinin, ikna odalarında kızlarımıza neler çektirdiğini siz nerelere kaçıracaksınız? Bunları nasıl yok farz edeceksiniz? Üniversitelerimizin kapılarında, kızlarımızın başörtülerini açtıran siz değil miydiniz? İşte o hanım, ikna odalarının kurucusu kızlarımıza az mı çektirdi? Bizim polis kardeşlerimizi de acımasız bir şekilde kullandılar ve kızlarımızın başlarından başörtülerini çekip alarak onlara zulmettiler. Bunları sen bize nasıl unutturacaksın? Bay Kemal, biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa önümüzdeki seçimde hadi bakalım başörtülü adayları koy. Koy, seni de görelim. Bak HDP, öyle veya böyle bir tane koydu. Hadi sen de koy, görelim. Sizin geçmişteki ağa babalarınız Meclis'ten başörtülü kızlarımızı dışarı atmanın gayreti içindeydi. Hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler? Siz onları yaptınız ama biz de Meclisimize elhamdülillah başörtülü kızlarımızı koymak suretiyle size ders verdik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hak verilmez alınır" sözüne inandıklarını ve başörtüsü hakkını kadınlara iade ettiklerini kaydetti.
Erdoğan, "Arkadaşlarımız, hazırlıklarını tamamladığımız Anayasa değişikliği teklifimizi, Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ve Meclis'te grubu bulunan diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar. Cumhur İttifakı olarak Milliyetçi Hareket Partisiyle arkadaşlarımız şu anda görüşmelerini yapacaklar ve bu görüşmelerden sonra inşallah bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız." diye konuştu.
Bu teklifin, başörtüsü meselesini bir daha açılmamak üzere milletin gündeminden çıkarma yanında muhalefet için de bir turnusol kağıdı olacağına inandığını söyleyen Erdoğan, "Teklif görüşmeleri başlayınca; kimin demokrasiden, özgürlüklerden ve aileden, kimin de faşizmden ve sapkınlıktan yana olduğu görülecektir. Bizim beklentimiz; siyasi görüşü ve partisi ne olursa olsun milletimizin iradesini temsilen Meclis'te bulunan her milletvekilinin ben inanıyorum ki bu teklifi destekleyeceğidir." değerlendirmesinde bulundu.
"Başörtüsünü 'Bir metrelik bez parçası diyerek' aşağılayan sen değil miydin?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal sana sesleniyorum: Başörtüsünü 'Bir metrelik bez parçası diyerek' aşağılayan sen değil miydin? Sen bunları unutturmaya çalışıyorsun ama televizyonların arşivleri bunları unutturmuyor." ifadesini kullandı.
Salondaki partililerin "Yuh" demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yok, yok sakın. O, onlara kalsın. Bize yakışmaz. Biraz sonra geleceğim daha farklı şeyler var. Oralarla, bunlara biz, hem hukuk dersi hem ahlak dersi vereceğiz hem de şimdi kurulacak bu aile kurumunun dersini vereceğiz." sözlerini sarf etti.
Erdoğan, 2008'deki düzenlemeyi iptal için koşa koşa Anayasa Mahkemesine götüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendi kirli ve yasakçı geçmişiyle yüzleşme imkanını kaçırmaması gerektiği kanaatinde olduklarını belirterek, "Bu süreç, CHP Genel Başkanı yanında 28 Şubat dönemi ve sonrasında gazete köşeleri ile Meclis kürsülerinden başörtülü kızlarımızı hedef gösterenler için de bir özeleştiri fırsatıdır." görüşünü paylaştı.
"Biz şimdiye kadar milletimizin hakemliğinden asla korkmadık, kaçmadık"
Anayasa değişikliği teklifinin, milletin de taleplerine uygun şekilde çok geniş bir mutabakatla hayata geçmesini ümit ettiklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şayet böyle bir tablo oluşmazsa, bir teklifim var; halk oylaması dahil diğer adımları atmaya da biz AK Parti olarak hazırız. Biz şimdiye kadar milletimizin hakemliğinden asla korkmadık, kaçmadık. Meclis'te gereken çoğunluk oluşmazsa hiç şüphesiz son söz milletimize ait olacaktır. 'Sandık' sözünü duyar duymaz CHP Genel Başkanı'nın alelacele yaptığı açıklamaları ise bu şahsın ve partisinin milli irade korkusunun yeni bir emaresi olarak görüyoruz. 2023 seçimlerine sayılı aylar kalmışken, daha cumhurbaşkanı adaylarını dahi belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor. Esasen bunların her işleri gibi helalleşme çağrıları da sadece yalan dolan ve göz boyamadan ibarettir."
"Linç girişimi, helalleşme maskesinin ardındaki CHP'nin asıl yüzünü ortaya sermiştir"
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı'yı tebrik eden Erdoğan, "Orada yapılan linç girişimi, helalleşme maskesinin ardındaki CHP'nin asıl yüzünü ortaya sermiştir." dedi.
Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nin, kendi belediye başkanlığı döneminde, Veysel Eroğlu'nun da İSKİ'nin başında bulunduğu dönemde yapılmış bir tesis olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Şimdi bunlar, bunları tekrar yeniden açma gayretlerine girerek hava yapıyorlar. Ama bunda nezaket falan diye de bir şey yok. Hiç böyle bir şey görmemiş. Bunlar hazıra da konamazlar. Bunların öyle bir dertleri de yok. Siyasi rekabeti, siyasi husumet olarak gören, şiddete meyilli bu faşist güruhu, İstanbullu kardeşlerimle birlikte milletimizin vicdanına havale ediyoruz." açıklamasında bulundu.
"TBMM'nin, yargıya yönelik tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir, sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz? Ya yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasada bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli. Bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargıyla beraber soracağız, sorduracağız. Yargının kararlarını beğenmeyip, eleştirmek başka şeydir, doğrudan yargı kurumuna ve oradaki temsilcilerine hakaret etmek, saldırı teşebbüsünde bulunmak başka şeydir. İlkinin demokraside yeri vardır, ikincisi ise düpedüz faşizmdir. Yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin, yürütme organına, onun temsilcisi olan şahsımıza ve kabinemizdeki bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gerekenler yapılmazsa yine söylüyorum; demokrasinin temel kurallarından olan güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin, tüm grupları ve mensuplarıyla bu hususta üzerine düşeni süratle yerine getirmesini bekliyoruz."
"Bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde soracağız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarındaki iddialara işaret eden Erdoğan, "Bu zatın, önceki gün bizi, bakanımızı ve Emniyet Teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcılarıyla aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik, artık tüm sınırların aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil, tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde soracağız. Canlarını dişlerine takarak, ülkemizin güvenliği, şehirlerimizin huzuru, her bir insanımızın hayatından ve geleceğinden emin olması için çalışan kolluk güçlerimizin kahraman mensuplarının haklarını korumak da boynumuzun borcudur." diye konuştu.
Tüm güvenlik teşkilatlarını izam eden bu tür akıl ve insaf dışı ithamların, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaştığına dikkati çeken Erdoğan, "Hele bugünlerde tabii çılgına döndü. Kamuoyu araştırmaları, bütün bunlar bu masanın etrafındakileri çıldırtıyor. Daha çok çıldıracaksınız. Yeter ki biz arazide, sahada, dağ, taş, köy demeden Cumhur İttifakı olarak çalışmaya devam edelim." ifadesini kullandı.
Erdoğan, güvenlik güçlerinin, FETÖ'den PKK'ya kadar tüm terör örgütlerinin tasallutundan arındırılıp milletine ve devletine sadakatle hizmet eden bir yapıya kavuşmasının birilerini rahatsız ettiğini söyledi.
Yeni yapısıyla emniyet ve jandarma teşkilatlarının yanı sıra Sahil Güvenliğin de her alanda olduğu gibi organize suçlar ve özellikle uyuşturucuyla mücadelede tarihi başarılara imza attığını ifade eden Erdoğan, "Bu büyük başarı, dünyada yayımlanan raporlarda da açıkça belirtilmektedir. Dünyanın pek çok ülkesi artık mücadele edemediği için uyuşturucuyu adeta serbest bırakmışken, biz mücadele çıtasını sürekli yükseltiyoruz. Bay Kemal, sadece geçtiğimiz yıl 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz, 153 bin kişiyi yakalamıştır. Bunlardan 22 binden fazlası da uyuşturucu ticareti suçundan tutuklanmıştır. Uyuşturucu ticaretine dünyadaki en ağır cezaları veren ülkelerin başında biz geliyoruz bay Kemal, biz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son beş yıl içinde bini aşkın uyuşturucu şebekesinin çökertildiğini, cezaevlerinde uyuşturucu suçundan yatan tutuklu ve hükümlü sayısının ise 35 binden 117 binin üzerine çıktığını söyledi.
Tüm bu gayretler sayesinde Türkiye'de uyuşturucuya bağlı ölümlerin geçtiğimiz sene itibarıyla 270'e düştüğünü, bu yıl da yüzde 25 daha azalış eğilimi gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Adam ne diyor? Biz cari açığımızı uyuşturucu satışıyla kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak ya, bu ne akıl ya? Uyuşturucu satışı yanında bağımlılarıyla mücadelede de önemli mesafe katettik. Tedavi merkezlerinin sayısını 79'dan 138'e çıkartırken, 81 ilimizde 105 Yeşilay danışmanlık merkezini faaliyete geçirdik. 2019 yılında yaptığımız bir yasal düzenlemeyle tedaviyi zorunlu hale getirdik. Anne babalardan üniversite öğrencilerine ve özel meslek gruplarına kadar son 5 yılda toplam 5 milyon insana yüz yüze bilinçlendirme ve farkındalık eğitimleri verdik. Kimyevi bir uyuşturucu olan metamfetamin maddesi ile tüm dünyanın başı dertte ama biliyorum ki senin de başın dertte. Türkiye, geçtiğimiz yıl 5,5 ton, bu yılın ilk 10 ayında 12 ton bu uyuşturucudan yakalayarak mücadeleyi en üst seviyede yürüten ülkeler arasında yer almıştır. Bay Kemal, ne yaptığımızı öğrendin mi? Bunları biz yapıyoruz. Tüm bu gerçeklere rağmen uyuşturucuyla ülke tarihinin en etkin mücadelesini yürüten bir hükümeti ve ona bağlı kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunmak, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir.
Akıl, izan sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum; bizim uyuşturucu gelirleriyle cari açığı kapatmak gibi bir derdimiz yok ama birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucuyla kapatmak istediği de kesindir. Üstelik bu kişinin ekonomik krize çare olarak uyuşturucu ve organ kaçakçılarından vergi almayı teklif eden bir zihniyete sahip olduğunu da tekrar hatırlatmak isterim. Sizlerle paylaşacağım bilginin, bu zatın kapı arkalarında gizli saklı ittifak içinde olduğu kesimlerden kaynaklanan asıl sıkıntısını ortaya koyacağına inanıyorum. 15 Temmuz'dan bu yana PKK terör örgütünün en önemli gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretindeki elini kolunu kıran çok önemli operasyonları biz gerçekleştirdik. Sadece bu amaçla düzenlenen operasyonlarda 53 terörist etkisiz hale getirilirken, 362 milyon kök kenevir, 275 ton esrar ele geçirilerek örgüte 287 milyar liralık darbe vuruldu. Sanıyorum bu zatın sergilediği akıl, vicdan ve ahlak dışı uyuşturucu hezeyanının sebebi şimdi daha iyi anlaşılmıştır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, gözünü ve gönlünü milletine çevirmek yerine tüm söylemini terör ve suç örgütlerinin mensuplarının yönlendirmesine göre oluşturduğunu söyledi.
"Bu zatın durumu artık bizim şaşırma duygumuzun da önüne geçmiştir." diyen Erdoğan, "Görüldüğü gibi karşımızda neresinden tutsanız elinizde kalan bir zihniyet ile onun ülkesine ve milletine karşı sorumluluk duygusunu kaybetmiş aktörleri var." dedi.
"Türkiye CHP'nin oynadığı kirli senaryoları pek çok kez görmüş, tecrübe etmiştir"
AK Parti Grubu olarak beceriksizliklerini, hırsızlıklarını, riyakarlıklarını, hezeyanlarını, provokasyonlarla örtmeye çalışanların oyununa gelmeyecek basirete sahip olduklarını dile getiren Erdoğan, kendi istedikleri gibi davranmayan, konuşmayan, kendilerine tabi olmayan hiç kimseye tahammül edemeyenlerin, TSK'ya iftira atan alçaklarla ilgili kendilerine hak, hukuk ve özgürlük dersi vermeye kalkmasının da ayrı bir garabet olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu ikiyüzlü tavır, aynı zamanda karşımızdakilerin özgürlük anlayışındaki çarpıklıkları da göstermektedir. CHP ve şürekasının özgürlükten anladığı iftira atma özgürlüğü, yalan söyleme özgürlüğü, terör örgütü propagandası yapma özgürlüğüdür. İcazet almak için kapısını aşındırdıkları yerler dahil dünyanın hiçbir medeni ülkesinde böyle bir özgürlük tanımı yoktur. Milletimizin önce 2023 seçimlerinde ardından da 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu müzmin ve müptezel faşist zihniyeti tarihin çöp sepetine atacağına iman ediyoruz. Bunların milletimize hesap verme günü gelene kadar biz eser ve hizmet mücadelemizi, hukuk ve demokrasi zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz. Unutmayın Türkiye merhum Menderes'ten itibaren başrolünü CHP'nin oynadığı bu kirli senaryoları pek çok kez görmüş, tecrübe etmiştir.
Ülkemize telafisi mümkün olmayan, ağır bedeller ödeten tüm darbelerin kargaşa ve kaos ortamının hazırlayıcısı CHP'den başkası değildir. Üniversite gençlerinin kıyma makinalarında öğütüldüğü yalanından rahmetli Menderes'e atılan alçakça iftiralara, sokakların karıştırılmasından darbe çağrılarına kadar sivil siyasete yönelik anti demokratik girişimlerin tamamının gerisinde CHP zihniyeti vardır. Uyuşturucu hezeyanı da aynı zihniyetin ürünü olarak tarihin utanç sayfalarındaki yerini almıştır. Türkiye'nin kader seçimleri olacak 2023 seçimleri öncesinde CHP'ye bu doğrultuda yeni görevler ve talimatlar verildiği anlaşılıyor. Sandığın rengi belli oldukça, siyasi iklimi zehirlemeye yönelik sinsi ve yıkıcı çabaların artması muhtemeldir. Teşkilatlardan önümüzdeki dönemde çalışmalarını bu hassasiyetle yürütmelerini beklediğimin altını çizerek belirtmek istiyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Millet İttifakı'na yönelik eleştirilerde bulundu.
Ülkede ve millette meydana gelen her gelişmenin "giderek bir sirk çadırını andıran 6'lı masadan bir şey çıkmayacağını ortaya koyduğunu" belirten Erdoğan, her seçimde olduğu gibi 2023 seçimlerinde de derli toplu, sıkletlerine uygun bir muhalefetle yarışmak istediklerini vurguladı.
"Maalesef bahtımıza çıka çıka kavgadan, kumpastan, birbirlerine laf yetiştirmekten, şehit yakınlarımız dahil, millete hakaret etmekten başka hiçbir vasfı olmayan ekip çıktı." ifadesini kullanan Erdoğan, "Bırakın ülkenin dertlerine derman olmayı, kendi en basit meselelerini bile çözemeyen bu toplama yapının akıbeti karanlıktır, başarısızlıktır; Allah'ın izniyle büyük bir hüsrandır. Önümüzdeki 7 aylık süreç, inşallah bu hakikati çok daha belirgin hal getirecek, bunların foyalarının tamamen dökülmesini sağlayacaktır. Daha düne kadar, sırtlarını sıvazlayanların da bunlardan köy de kasaba da olmayacağı gerçeğini kabullenmeye başladıkları anlaşılıyor." diye konuştu.
Erdoğan, "etrafında oturanların ve çevresinde oluşanların sayısının da iyice karıştığı bu masada" ne yapılırsa yapılsın, kendi gündemlerine odaklanacaklarını vurguladı.
"Ekonomi modelimiz meyvelerini veriyor"
Erdoğan, küresel ekonomik krizin sebep olduğu hayat pahalılığıyla mücadelenin ana öncelik olmayı sürdürdüğünü kaydetti.
Tüm dünyanın son 60-70 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla boğuşurken, Türkiye'de ekonomi çarklarının döndüğünü ifade eden Erdoğan, "Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmek olarak özetlediğimiz ekonomi modelimiz meyvelerini veriyor. Anladın mı bay Kemal? Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme, nasıl büyüdüğümüzü öğrendin mi? Öğrenemezsin, sende o kapasite yok." ifadelerini kullandı.
İhracatın her ay rekor kırdığını; iş gücündeki rekor artışla istihdamın 31 milyonla tarihin en iyi seviyesine ulaştığını söyleyen Erdoğan, turizmde salgın döneminde yaşanılan kayıpları telafi etmenin ötesine geçme başarısı gösterdiklerini söyledi.
"Türkiye içi rahat şekilde kışa giriyor"
Avrupa dahil pek çok ülkenin yaklaşan kış şartlarıyla beraber kendilerini enerji kıtlığına hazırladığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin içi rahat bir şekilde kışa girdiğini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğü bilgisini veren Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile de görüşeceğini kaydetti. Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Zelenski ile de görüşeceğim. Türkiye, artık doğal gazda bir hub, enerjide bir hub. Dolayısıyla Avrupa'ya bizim üzerimizden enerji ihracı da olacak. Tahıl koridoru zaten çalışıyor, bu konuda hamdolsun süreci gübre ile birlikte daha iyi bir konuma getirdik. Daha bir kaç ay öncesine kadar Rusya-Ukrayna krizinde ülkemizin takip ettiği dengeli politikayı eleştirenler, şimdi dünyanın her yerinde bizi örnek alıyorlar. Aynı şekilde faizleri düşürerek üretimi ve istihdamı destekleme politikamızın da ne kadar isabetli olduğu gün geçtikçe daha iyi görünüyor. BM'den uluslararası kuruluşlara ve ekonomistlere varıncaya kadar birçok kurum ve kuruluş, bizim enflasyonla faiz arasında kurduğumuz sebep sonuç ilişkisine hak veriyor. Yılbaşından sonra göreceksiniz. Biz nasıl faizi düşürüyorsak dünyada da faizi indirmeye başladıklarını göreceksiniz."
Tek bir çakıl taşının dahi bizden kopartılmasına müsaade etmeyiz
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dün yaptığı görüşme üzerine Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ı arayarak bugün saat 12.00'den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden planlandığı gibi devam edeceğini bildirdiğini açıkladı.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geride kalan 20 yılda büyük bir titizlikle uyguladıkları eser ve hizmet siyasetine, Türkiye'nin güvenliğini güçlendirme, vatandaşın refahını yükseltme sözlerine, bu zor dönemde de sahip çıktıklarını söyledi.
Küresel gelişmeleri Türkiye'nin lehine çevirmeye yönelik gayretleri kesintisiz sürdürürken vatandaşları çaresiz bırakmadıklarını dile getiren Erdoğan, gıda güvenliğinin küresel gündemin en üst sıralarına çıktığı günümüzde üreticileri her alanda desteklemeyi görev addettiklerini ifade etti.
Tarım sektörünü rahatlatacak bazı müjdeleri de paylaşan Erdoğan, çiftçilere yapılan mazot ve gübre destekleme sistemini değiştirdiklerini ve ödemeleri öne çektiklerini belirtti.
Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı hububat üreten çiftçilere, 2022 yılı dönemine ait mazot ve gübre desteklerini, Mart 2023 yerine bu yıl içinde ödemeye başlayacaklarını bildiren Erdoğan, "Mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerimiz, ekim döneminde girdi maliyetlerinin altında zorlanmadan üretim yapabilecek. Mazot desteğini, ürün bazında yüzde 130 ile yüzde 395, gübre desteğini ise yüzde 130 ile yüzde 163, sertifikalı tohum kullanım desteğini yüzde 50 ile yüzde 150 arasında değişen oranlarda artırdık." diye konuştu.
Bu konuda AK Parti milletvekillerine görev düştüğünü, bunları her zeminde anlatmaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Buzağı başına verilen temel desteğimizi 370 liradan 500 liraya yükselttik. Tarımsal destekleme bütçemizi, 2002 yılındaki 1,8 milyar lira seviyesinden 30 kat artışla 2023 yılında 54 milyar liraya çıkardık. Geleneksel bitkisel üretimini desteklemek amacıyla verilen sıfır faizli yatırım ve işletme kredisinin üst limitini yüzde 100 artışla 200 bin liraya yükselttik. Bu kredinin yarısı, mazot ve gübre alımında kullanılabilecek." ifadelerini kullandı.
"Koopbakkal projesi başlatılacak"
Üreticilerin işlerini kolaylaştırmaya yönelik dijital dönüşüm hamlelerine devam ettiklerini anlatan Erdoğan, ekim başından itibaren Çiftçi Kayıt Sistemi'ne e-Devlet kapısından da erişim imkanı sağladıklarını aktardı.
Üreticilerin, desteklemeler için tüm başvurularını artık herhangi bir yere gitmeden e-Devlet üzerinden zahmetsizce yapabildiğini bildiren Erdoğan, ekim başından bugüne toplam 400 binin üzerinde çiftçinin, Çiftçi Kayıt Sistemi belgesini e-Devlet üzerinden oluşturduğunu söyledi. Erdoğan, geçmişte olduğu gibi çiftçilerin her zaman yanında olmaya ve "Sen üret yeter" diyerek çiftçileri ve üretimi desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.
Millete, temel ihtiyaç maddelerini ulaştıran perakende piyasasındaki dengesizlikleri düzeltmek için kurulan kooperatif marketlerin aynı zamanda üreticiyle tüketiciyi doğrudan buluşturduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şimdilik 1335'e ulaşan bu marketlerimizin sayısını en kısa sürede 2 binin üzerine çıkaracağız. Ayrıca ilk etapta 6 şehrimizde 250 noktada uygulamaya başlayacağımız Koopbakkal projesiyle de vatandaşlarımıza temel tüketim maddelerini, bakkal formatındaki satış yerlerinde ulaştırmayı planlıyoruz. Büyüklükleri 75 ila 150 metrekare arasında olacak, sayılarını da 1000'e çıkaracağımız bakkallarımız, bu alanda faaliyet yürüten vatandaşlarımız tarafından işletilecek. Koopbakkal'ların şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."
"Tahıl koridoru planladığı gibi devam edecek"
Tahıl koridorunun yeniden açıldığı müjdesini paylaşan Erdoğan, "Sayın Putin ile dün yaptığımız görüşme üzerine Rusya Savunma Bakanı Sayın Şoygu, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar'ı arayarak bugün saat 12.00'den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden planlandığı gibi devam edeceğini bildirdi." dedi. Erdoğan'ın, bu açıklamaları partililerce ayakta alkışlandı.
Konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Bay Kemal, görüyorsun, bölgesel çalışmıyoruz, küresel çalışıyoruz ve aynen bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Putin ile de mutabık kaldığımız gibi öncelikle Afrika'nın fakir fukara, garip gureba ülkelerine bu koridoru işletecek. Somali, Cibuti ve Sudan'ı ilk etapta ele almayı o da bize tavsiye etti. Bunu da yapacağız." değerlendirmelerinde bulundu.
"AK Parti'de yüreğinde millet ve memleket sevdası olan herkese yer var"
Üye sayısı itibarıyla Türkiye'nin en büyük siyasi partisi olan AK Parti'de, yüreğinde millet ve memleket sevdası olan herkese yer bulunduğunu, gönüllerinin açık olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bizim 'önce vatanım' diyen, kalbi Türkiye için atan, siyaseti şahsi ikbal vasıtası değil millete hizmet etmenin aracı olarak gören tüm vatandaşlarımıza bilhassa da gençlerimize kapımız sonuna kadar açık." çağrısını yaptı.
Seçilme yaşının 30'dan 18'e AK Parti iktidarı tarafından indirildiğinin bilinmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İçinde bulunduğumuz süreçte bırakın bir dava arkadaşımızı kaybetmeyi, tek bir çakıl taşının dahi bizden kopartılmasına müsaade etmeyiz, böyle bir şeyi de arzu etmeyiz. Bir taraftan yeni katılımlarla kadromuzu güçlendirirken diğer taraftan da üyelerimizden başlayarak 85 milyonla bağlarımızı tahkim edeceğiz. Sadece kendi seçmenlerimize değil, bizzat genel başkanlarının 'tıpış tıpış oy vereceksiniz' diyerek iradesine ipotek koyduğu insanlarımıza ulaşacak, onların da kalbini kazanmaya çalışacağız. Ne demek siyasette tıpış tıpış oy vereceksin? Sen ne zamandan beri benim vatandaşımın, halkımın iradesine ipotek koyuyorsun? Bunlar siyaseti daha öğrenemediler. Herhalde tıpış tıpış gidecekler, öyle anlaşılıyor. Bunun için 2023 çok önemli. İstikbalimizin teminatı olan genç kuşakların, icraat yerine yalnızca polemik üreten cambazlara bakarak siyasetten soğumasına izin vermeyeceğiz. Bunu da ötekileştirmenin değil hep olduğu gibi yine sevginin, birliğin, beraberliğin, kardeşliğin diliyle yapacağız."
Partilileri ayağa davet eden Erdoğan, "Gençler hazır mıyız; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte kardeş olacağız. Türkiye olacağız." diyerek sözlerini tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Dünyanın en merak ettiği konu, Rusya'yı tahıl koridorunun açılması konusunda nasıl ikna ettiniz?" sorusuna Erdoğan, "Artık onu bana bırakın. Önce Biden'a anlatacağım sonra size." karşılığını verdi.