Kan Değerlerinizde Bu Vitamin Eksikse Geçmiş Olsun! Sinsice İlerliyor!

B12 vitamini, vücut için hayati öneme sahip temel vitaminlerden biri. Beyin fonksiyonlarından sinir sistemi sağlığına, kırmızı kan hücrelerinin üretiminden kemik sağlığına kadar birçok sistemin düzgün çalışmasında rol oynuyor. Ancak uzmanlara göre, özellikle ileri yaşlarda vücudun bu vitamini alma ve kullanma kapasitesi azalabiliyor. Prof. Dr. F. Hümeyra Yerlikaya Aydemir, konuya şu sözlerle dikkat çekiyor: “Bilişsel gerileme ve bunama riski üzerinde en büyük etkiye sahip olan vitamin muhtemelen B12’dir. Ancak bazı bireylerde yeterli beslenme ya da takviye olmasına rağmen kan seviyeleri bir türlü yükselemiyor.”
EMİLİM SÜRECİNDE MİDE VE BAĞIRSAK ENGELİ
B12 vitamini eksikliğinin emilimi engellediğini belirten Aydemir, “Mide ve ince bağırsakta özel bir mekanizma ile emiliyor. Midede salgılanan intrinsik faktör adlı bir proteinle bağlandıktan sonra ince bağırsakta emilebiliyor. Ancak bu sistemdeki herhangi bir bozukluk emilimi büyük ölçüde engelliyor. Türkiye’de yaygın görülen Helicobacter pylori enfeksiyonu ve kronik gastrit, mide asidini azaltarak B12’nin gıdalardan ayrılmasını ve vücuda geçmesini zorlaştırıyor. Ayrıca mide ameliyatları ve yaşa bağlı gelişen atrofik gastrit de emilimi ciddi şekilde etkileyebiliyor” diye konuştu. Sıklıkla kullanılan mide ilaçları (proton pompası inhibitörleri), şeker hastalarında yaygın olarak verilen metformin ve bazı anesteziklerin (örneğin nitröz oksit), B12 seviyesini düşürdüğünü; aynı şekilde yüksek lif ve çinko tüketiminin de bu emilimi baskıladığını sözlerine ekledi.
EKSİKLİK SİNSİ İLERLİYOR: BELİRTİLER YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKABİLİYOR
B12 eksikliğinin genellikle yavaş ve sinsi bir şekilde ilerlediğini kaydeden Aydemir, “Bağırsaklarda yaşayan yararlı ve zararlı bakterilerin de B12 vitaminiyle rekabet halinde olduğu ortaya çıktı. İnce bağırsakta normalden fazla bakteri bulunması, bu bakterilerin vitamini tüketmesine yol açarak vücudun emilim kapasitesini düşürüyor. Bu durum özellikle sindirim sistemi problemi olan bireylerde daha belirgin hale geliyor. B12 eksikliği genellikle yavaş ve sinsi bir şekilde ilerliyor. İlk aşamalarda yorgunluk, baş dönmesi, ağız yaraları ve iştahsızlık gibi belirtiler görülürken; ilerleyen dönemlerde ellerde-ayaklarda uyuşma, depresyon, hafıza sorunları, kas zayıflığı ve nörolojik bozukluklara yol açabiliyor. Hatta bazı durumlarda bu hasarlar kalıcı hale gelebiliyor” ifadelerini kullandı.
REFERANS ARALIKLARI TARTIŞMALI
Türkiye’de B12 vitamini için alt sınır genellikle 190 pg/mL olarak kabul ediliyor. Ancak Japonya ve bazı Avrupa ülkelerinde bu eşik 500 pg/mL. Uzmanlara göre, bireyler “normal aralıkta” görünse bile eksiklik belirtileri yaşayabiliyor. “Ben kendi B12 düzeyimi 500 pg/mL’nin üzerine çıkarmayı hedefliyorum. Aksi halde eksiklik belirtileri devam ediyor” diyen Prof. Dr. Aydemir, bu konuda sağlık politikalarında güncellemeye ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
TAKVİYE GEREKEBİLİR: ÖZELLİKLE 60 YAŞ ÜSTÜ DİKKAT!
Genellikle takviyelere mesafeli yaklaştığını ancak B12 vitamini konusunda durumun farklı olduğunu belirten Aydemir, “Bu kadar çok faktör B12 seviyesini düşürüyorken, yalnızca diyetle yeterli seviyeye ulaşmak mümkün olmayabiliyor. Özellikle 60 yaş üzerindekiler için takviye, zaman zaman elzem hale geliyor. B12 vitamini eksikliği, çoğu zaman gözden kaçan ama ciddi sonuçlar doğurabilecek bir sağlık sorunu. Özellikle yaşlı bireyler, sindirim sistemi hastalığı olanlar ve uzun süreli ilaç kullananlar risk grubunda. Kan tahlillerinde “normal” görünen değerlerin bile yetersiz olabileceği göz önüne alındığında, bireylerin semptomları dikkate alarak düzenli takip yaptırmaları büyük önem taşıyor” cümlelerine yer verdi.