Ölüm hep dilimizdedir. Günlük hayatta kurulan cümlelerin bir yerinde ölümü geçiririz. Sanki hep bu bilinçle yaşarız.

Ta ki yanımızda yöremizde gerçek bir ölümle karşılaşana kadar… İşte o zaman aslında ne kadar da ölümden kaçak yaşadığımızı anlarız.

Hele ki vefatını duyduğumuz kişi kendi jenerasyonumuzdan ise boğazımıza bir şey çöker. Öylece kalakalırız…

Cumartesi böyle bir gündü benim için… Çok sevgili Gökhan Tozoğlu’nun vefat haberini akrabalığımız münasebetiyle ilk aile eşrafından duydum. Mesajı gördüğümde vefat edenin o olabileceğine hiç ihtimal vermedim, veremedim…

Yapacakları, çalışma azmi, idealleri olan bir insandı… Ayrıca çok dürüst ve sevecendi… Bu genç yaşına rağmen arkasında çokca, “iyi bilirdik”ler bıraktı…

Bu vesile ile tekrar Selin Tozoğlu’na, minik evladına ve tüm aileye sabırlar diliyorum… Mekanı cennet olsun inşallah…

Bir taraftan da genç yaşta bir insanın bütün her şeyi bir gecede bırakıp gitmesi ister istemez insana iç muhasebe yaptırıyor…

Dönüp bakıyorsun debelendiğin hayatına, çevrene, gördüğün çıkar çatışmalarına, tüm mücadelelere, sevmelere, hayal kırıklıklarına, bize hayat veren gel-gitlere, maddi hırslara, durduğumuz yerde çırpınışlarımıza, beton yığınları içinde kalbimizi yaşatmaya çalışmamıza…

Hepsi diyorsun…

Bir nefes…

*****

KART VARSA ZENGİNSİN!

Bugünkü manşetimizde uzun zamandır dikkatimizi çeken ve artık küresel raporlara da yansıyan kredi kartı kullanımını işledik.

Gerçekten kart kullanımı sınırları aşmış vaziyette… Nakit para kavramı artık neredeyse en gencinden en yaşlısına kimsede kalmadı.

Özellikle pandemi döneminde yaşlılarımızı bile kredi kartı kullanmaya kendi ellerimizle teşvik ettik. Temassız ödeme özelliğiyle hemen herkes ödeme yapmıyormuş gibi alışveriş yapar oldu.

İnsanlar ekonomik olarak kendilerini güçsüz hissettiklerinde kredi kartına sarılarak bedava(!) alışverişin tadını bir güzel çıkarıyorlar fakat buz dağının görünmeyen kısmı kart devrettiğinde akıllara zarar oluveriyor.

Evet,

şu sıralar çevremden kartım patladı cümlesini çok fazla duyar oldum.

Dar boğazdayken bile AVM’lerin, restourantların kalabalığını hepimiz görüyoruz, şahit oluyoruz. Bunun bir yerde tersine döneceği çok belliydi.

Çok ama çok dikkatli olmak lazım.

*****

SUUDİ AMERİKA!

Birkaç gündür sosyal medya ve televizyonlarda Riyad’da görkemli Cadılar Bayramı kutlamalarına şahit oluyoruz.

Ben televizyonda ilk gördüğümde bir Avrupa ülkesinden sahneler zannettim. Meğerse bazı dini günleri sırf şirk diye yasaklayan Suudi Arabistan’da Cadılar Bayramı açılımı yaşanmış.

Suudi Arabistan yönetiminin izniyle Riyad’da Cadılar Bayramı kutlamaları serbest hale gelmiş.

Ülke gençliği Vahhabilikten, batılı anlayışa keskin bir geçiş yapmış vaziyette…

Ne diyelim Prens Selman’ın reform çalışmaları ülkede meyvelerini veriyor!