Miyasenur Atcı Duysak
Toplumun Çekirdeği 'Aile'
Aile bütün bireyler için vazgeçilmez bir varlık göstergesidir. Toplumun en temel yapı taşını oluşturan aile yapısı itibariyle toplumlarda kültürel kimliğin, insani birtakım özelliklerin ve değerlerin, tarihsel sürekliliğin koruyucusu ve aktarıcısı olan bir kurumdur. Aile kurumu eskiye nazaran işlevselliğini başka kurumlara devretmiş olsa da, başka şekilde yerine getirilmesi çok mümkün olmayan temel işlevleri sebebiyle halen varlığını ve önemini korumaktadır. Yani aslında yapısı itibariyle vazgeçilmez bir konuma sahiptir. Ancak böyle bir konuma sahip olsa bile, ailenin yapı ve bütünlüğündeki çözülmeler telafisi çok mümkün olmayan sorunlara yol açmaktadır. Aile içinde yaşanan bazı sorunları şu şekilde sıralandırabiliriz.
Aile yaşam döngüsünün belirli dönemlerinde sen ve ben çatışması yaşayan çiftler, çocuklarının doğumu ile anne ve baba rol paylaşımında uyum sağlayamamakta, aile içi ilişkilerde uyum ve işbirliği sorunları iletişim çatışmalarına yol açmaktadır. Çatışma yapısı gereği her iki taraf zarar görmekte , sevgi ve saygı ortadan kalkmaktadır. Aynı zamanda bu durum eşlerin duygusal, fiziksel örselenmesine yol açmaktadır. Şiddetin eşler arasında egemen iletişime dönüşmesi kadının erkekten uzaklaşmasına ve içe kapanmasına yol açmaktadır. Çocuk ise eğitim döneminde dikkat, konsantrasyon ve öğrenme güçlükleri, derslerinde başarısızlık, arkadaşları ve öğretmenleriyle iletişim sorunları yaşamaktadır.
Sistemde olumlu duygularda eksiklik, yoksunluk sorunlarına veya depresyona yol açabilir. Eşlerin kişilik özelliklerinde farklılık, birbirleriyle ilgili beklentilerini ortaya koymada yaşadığı güçlük, eşini baskı altına alarak beklentilerine uygun düşünmeye ve davranmaya zorlaması çiftler arasında iletişim sorunlarına yol açabilmektedir.
İlişki yaşamın bütün evresidir. Çocukluk, gençlik, karı-koca ve ebeveynlik rolleri ile ileriye doğru yürür, geriye doğru oluşan bir süreç sağlıklı değildir. İlişkide alıp, verme ancak karşı tarafın alabileceği kadar verdiğimiz ve onun da verebileceği kadar istediğimiz sürece sağlıklı yürür, sınır da budur. Sevgi, her iki tarafında eşit olarak verip, almasına dayanarak ve her iki tarafında kendisini güvende hissetmesiyle oluşur ve büyür. Eşler sevilme, saygı, değer, kabul edildiğini, yakınlığı ve duygusal doyumu hissetmek isterler. Bu sistem ilişkinin sağlıklı sürmesine yardımcı olmaktadır.
Yukarıda anlatılmak istenenler aslında birbirine bir bütün halinde bağlıdır. Bir olayın sebebi, diğer olayında başlatıcısı halini almıştır. Bu yüzden Sosyal bir kurum olarak aileye yardım etmek insana yardım etmektir. Aile kurumunu güçlendirmek, toplumu güçlendirmektir. Güvenli bir gelecek sağlamaktır. Hayatımızı oluşturan kavramların temelini oluşturan aile her kültürde bir değer ifade eder. Tüm beklentilerin, isteklerin, arzuların, güzelliklerin, acıların yaşandığı bir kurumdur. Bu yüzden aile yapısının korunmasına ve güçlenmesine çok büyük ihtiyaç vardır.
Türkiye İstatistik Enstitüsü verilerine göre, evliliklerin ilk beş yılında %40 oranında boşanmaların görülüyor olması, ailenin ilk evresinde çiftlerin ilişkilerinde meydana gelen değişimi yönetmede, krizi çözmede yeterli düzeyde bilgi ve tecrübeye sahip olmadıklarını gözler önüne serer niteliktedir.
Şehirlerde kentleşme konut, sağlıklı barınma, iş ve çocuğun eğitimi gibi konular aile yapısında sorun kaynağı oluşturan etkenler arasındadır. Çocuk ihmalinin, istismarın ve çalışan çocuklar ile madde bağımlılığın çocuklar arasında hızla yaygınlaştığı görülmektedir. Madde kullanımının 11 yaşına düştüğünü hesaba katarsak, kentleşme olgusu beraberinde birçok sosyal sorunları da tetiklemektedir. Bu yazı aile kurumunun giderek önemini yitirmesi ve de bu durumdan en çok çocukların etkilenmesi, bu durumda da farklı yönelimlere meyletmelerinden hareketle oluşturulmasına dikkat çekmek amacıyla hazırlanmıştır. Günümüzde aile kurumunun hafife alınması, birçok farklı oluşumun meydana getirilmesi, aile kurumuna yönelik baltalama hareketidir. Ailenin toplumsal yapı için önemi konusuna dair üç maymunun oynanması problemli bir yere tekabül etmektedir.
Sevgili okurlar aile konusunda ne zamana kadar üç maymunu oynamaya devam edeceğiz ? Aileye sahip çıkmazsak bazı şeyler için çok geç kalmış olacağız.
Selam ve saygılarımla…