Her seçim dönemi yaşadığımız o heyecan yüklü günlere geldik çattık. Vatandaş oyunun kıymetini en iyi bu dönemlerde anlar. Siyasiler vaatlerini ortaya saçar. Kimin inandırma kuvveti yüksekse o galip gelir.

Tabii vaatler kararsız seçmen içindir. İşe duygu temelli ya da ideolojik bakanlar için vaatlerin bir önemi olmaz.

Doğumdan ölüme parti aynıdır. Zor değişir.

Yalnız işin garibi Türkiye’de iktidarı genelde değişim taraftarları belirler.

Bayram safhasını geçtik. Sohbetlerde en tatlı dakikalar siyasetin dolayısı ile seçimlerin konuşulduğu anlardı öyle değil mi?

‘Tayyip yine alır’ diyenler ile ‘bu sefer iş bitti geçmiş olsun’ diyenler çarpıştı durdu…

Az kaldı elbette. Sonucu hep birlikte göreceğiz.

ERDOĞAN İLE PARTİNİN OYU FARKLI OLURSA!

Seçmenin mutlu olduğu durumlar da var kızgınlıkları da… Sandığa gidildiğinde mutlu taraflarını Erdoğan’a oy atarak göstereceklerini belirtiyorlar. Kızgın taraf ağır basarsa bir günah keçisi lazım elbet, partiye tepki göstereceklerini salık veriyorlar.

Seçmen iradesinden ne çıkarsa hak odur. İtiraz olamaz.

Lakin şefkat tokadı ile şamarın arasındaki ince çizgiyi kaçırmamak lazım.

Erdoğan’ı başkan seçip mecliste azınlıkta bırakmak bir komutanı teçhizatsız askerlerle cepheye sürmeye eşdeğer bir yaklaşım olur.

Böyle bir tablo ortaya çıkarsa maalesef tez zamanda yeniden sandık yolu görünür.

Sık sık seçimlerin olduğu 90’lı yılları hatırlayanlar, bu sürecin nasıl bir istikrarsızlık anlamını taşıdığını çok iyi bilir.

Vakit kaybedecek zamanda değiliz!

HATA VARSA DÜZELTİLMELİ

Erdoğan iktidarlarının en temel özelliği yapılan bir işte hata var ise düzeltmek için çaba harcandığını seçmene hissettirmekti.

Çalışan elbet hata yapacaktır. Enflasyon belasının çözümünde halkın ekonomik sıkıntılarının giderilmesinde elbette alınacak daha çok yol var. Ekonomi sisteminin değişimine kadar yapılan bir yanlışı her zaman düzeltmeyi bildi Sayın Cumhurbaşkanı…

Göçmenlerle ilgili özellikle bu dönem bilinçli bir politika dâhilinde geri gönderimler hızlanacak.

Sorun olan alanlarda halka umut verilmeli. Uluslararası arenada, savunma sanayiinde ve özellikle enerji projelerinde alınan yol; iç hatlardaki kısır tartışmaların kurbanı olmamalı.

Elbette Erdoğan ölümsüz değil. Bir gün iktidarı bırakacak. Esas olan devlet. Ölümsüz olması gereken Türk devleti ve devletimizin politikaları… Mavi Vatan, Kızıl Elma…

Devletimize bir zeval gelmesin. Rabbim kavga ve gürültülerden uzak hayırlı bir seçim dönemi nasip etsin.