Emrullah Nergiz
Tarihi Bir Dönüm Noktası
Her açıdan zor bir seçim olacak.
Türkiye son 20 yılın ardından en keskin virajlarından birini alıyor.
İç politikaya baktığımızda kısır tartışmaların zirve yaptığı bir dönemden geçiyoruz.
Bir tarafın vaat olarak açıklayacağı bir programı çürütmek için hemen başka bir yola giriliyor. En son Teknofest olayında yaşadık.
Her ne olursa olsun Türkiye’ye mâl olmuş devlet projelerinin sahibi millettir. Ve o projeleri yok etmek isteyen bugün değilse yarın karşısında yine milleti bulacaktır.
Muhalefet bloku daha evvel hiç yaklaşmadığı kadar yakın hissediyor kendini iktidara. Seçmenini ve kararsız seçmeni de bu şekilde konsolide etme yoluna gidiyor.
Türkiye’de yeniden koalisyonlar dönemi başlarsa; bugün gündem dahi olmadan halledilen birçok mesele önümüze gelecek.
İçeride ve dışarıda devlet resmen 180 derece yön değiştirecek. Bugün düşman olduklarımız dost, dost olduklarımız ise düşman olacak.
Türkiye etkilediği tüm coğrafyalarla birlikte yeniden bir dönüm noktasına gelecek…
Sahada milletin en çok eleştirdiği mesele kuşkusuz ki ekonomi.
Özellikle 2018’deki dolar krizi ardından pandemi derken enflasyon aldı başını gitti.
Evet devlet her kesime yoğun bir destek politikası uyguluyor. Lakin vatandaşlar verilen bu desteklerin yarayı kapatmaya yönelik değil pansuman niteliğinde olduğunu düşünüyor. Bu yüzden 2018 seçimlerine göre oylar düşüş eğiliminde gösteriliyor. Bilinmeli ki hiçbir anket seçim günü oluşacak psikolojiyi ölçemez!
Ekonomi beli büktü. Kabul edelim. Lakin hayatımızın tamamı ekonomi değil. Hepimizin hayatında bugünden daha zor şartlar olmuştur. Bir şekilde yaşantımız sürmüştür. Lakin Türkler yüzyıllardır her şeyden feragat etseler de bağımsızlıklarından feragat etmediler. Defaten devletler kuruldu yıkıldı…
Bugünkü kritik eşiğe biraz bu açıdan bakmak gerekiyor.
Akdeniz’de Karadeniz’de, Ermenistan sınırında, Suriye, Irak, İran sınırında yeniden şekillenecek politikalardan bahsediyoruz. Dünya çapında ulaştığımız İHA/SİHA füze, milli uçak, ve radar teknolojisini hangarlarda çürütmekten bahsediyoruz.
Orta Asya’da, Balkanlar’da, Afrika’da ve Asya’nın büyük bölümünde -biz içeride hissetmesek de- bir ERDOĞAN gerçeği var.
Devlet dışarıda yaptığı her işi açıklayamaz.
Türkiye özellikle son 10 yılda imparatorluk bakiyesi olduğunu yeniden hissettirdi dünyaya.
Erdoğan gibi bir liderin azmi başarısı çalışkanlığı ve karizması buna altlık oluşturdu. Bugün onun iktidardan düşmesi demek bütün bunların yok olması anlamına geliyor.
Erdoğan düşerse; maalesef tüm mazlum coğrafyalarda yeis hâkim olacak. Yeşeren umutlar kuruyacak.
Bugün algılar maalesef hakikatlerin önüne geçmiş durumda.
Hükümet dâhil hiç kimse hatasız günahsız değil. Neticede 21 yıllık bir iktidar döneminden bahsediyoruz.
Ancak bu hatalar ne kadar büyük olursa olsun devletimizin Dünya konjonktüründe bir alt lige düşmesine neden olmamalı. Bu yüzden tarihi bir dönüm noktasındayız.