Ömür Heybesi

İnsan hayata bir defa açıyor gözlerini ve yalnız geliyor dünyaya. Duygularını, düşüncelerini, fikirlerini ömür heybesine usul usul dolduruyor. Akıp giden zaman içinde nasibine varana kadar yol alıyor. Ta ki yolculuğuna bir yoldaş bulup heybesini onun heybesiyle birleştirip omuzlayana dek.

Bu olayla birlikte yaşamı başka bir döneme evriliyor. Tek başına ancak ailesinin desteği ile ilerlediği yola, yine bir başına ama bu kez benlikten çıkıp “biz” olarak adım atıyor. Hâl böyle olunca ömür heybeleri de birleşmiş oluyor.

Tamda bu sebeple heybedekilerin birbirini dengelemesi önem teşkil ediyor. Nasıl mı?

Kişinin kendi heybesinde ne yok ise yoldaşında olması, onda eksik olanın diğerinde tam olması terazinin kefelerini eşitliyor. İki heybede de merhamet, sevgi ve saygı olmazsa olmazlar arasına giriyor. Bunların yetersiz olduğu durumlarda ise terazinin dengesi şaşıyor. Biri diğerinin yükünü almaya devam ettikçe ağırlaşan yük altında ezilmeye başlıyor ki bu durum pek çok sıkıntıyı beraberinde getiriyor. Başlarda küçük ve sıradan gelen fazlalıklar zamanla altından kalkılması zor ağırlıklara dönüşüyor. Kendi eksiğini unutan bu kez karşı tarafın fazlalıklarıyla meşgul olmaya başlıyor.

O nedenle terazinin hangi kefesinde neyin eksik ya da fazla olduğunu araştırmak yerine insanın önce kendi heybesinden emin olması önem arz ediyor. Neyim eksik neyim fazla muhasebesini kişi kendi yaptığı ve gayretle tamamlamaya çalıştığı takdirde ortaya çıkan küçük farklılıklar kolayca örtülebiliyor. Ancak kendini bi kenara koyarak hep karşıdan isteme zannı üzeri örtülemeyecek çatlakları beraberinde getiriyor.

Oysa ki bütün bu karmaşaya neden olanlara harcadığımız enerjiyi, güzelliklere ve huzura odaklanarak harcayabildiğimizde her şey bambaşka oluyor.

Çünkü esas olan ömür denen bu yolda birlikte yol almak. Engele takılıp düştüğümüz her anda yoldaşımızın elimizi tutacağından emin olmak. Zor sandığımız her anı birbirimize kolay kılmak. Yaşam denilen ve çoğu zaman çeşitli imtihanlarla sınandığımız bu yolda birbirimize destek olarak devam etmek. Yeri geldiğinde onun heybesindeki çakıl taşlarını tek tek ayıklamak ya da o farkında olmadan içini güllerle doldurmak.

Değilse ne anlamı kalırdı beraber yaş almanın? Muhabbetle demlenen ve huzurla içilen bir bardak çayın ne anlamı kalırdı?

Sevgi ve saygı ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Özel Arşivi