Lig Maratonu Uzun
Konyaspor, bu hafta son Süper Lig şampiyonu Galatasaray`ı evinde misafir etti. Maç öncesi yapılan açıklamalar ve takımın yüksek özgüveni maçın keyifli ve güzel geçeceği yönündeydi. Basın sözcüsü yöneticimizin ulusal medyaya yaptığı açıklamada KESİNLİKLE üç puanı biz alacağız sözleri birçok taraftar tarafından olumlu karşılansa da bu tür iddialı ve rakibi hırslandıracak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini düşünüyorum.
Yeni sezon öncesinde taraftarların maça ilgisi oldukça yüksekti ve kombinelerin büyük bir çoğunluğu da bu hafta bitirildi. Bu olumlu bir gelişme gibi düşünülse de arka planında riskler de barındırmıyor değil. İstanbul takımlarıyla oynanan maçlara olan ilgi hepimizin malumu. Ancak Anadolu takımlarıyla oynanan maçlarda bu seyirci potansiyelini yakalayamıyoruz. Durum böyle olunca muhtemelen kombine sahiplerinin bir kısmı ileriki maçlarda tribünde olmayabilirler. İnşallah yönetim bu durumu göz önünde bulundurmuş ve gerekli tedbirleri almıştır.
Maça gelecek olursak….
Konyaspor maça beklenmeyen ve ön görülmeyen bir ilk on bir ile sahaya çıktı. Belki de son yıllarda hiç görmediğimiz bir saha dizilişine sahipti ve sahada bu dizilişin neler sunacağını kimse ön görmüyordu. Özellikle üçüncü bölgede rakibe baskı yaparak oyun kurmasını engellemeye ve uzun toplar ile çıkmasını sağlayacak bir oyun oynamaya çalıştı. Bu taktik ilk yarıda çok güzel işledi ve rakibin oyun kurgusunu bozdu. Temsilcimiz zaman zaman güzel ataklar yaparak ileride de etkili oldu. Ancak böyle bir etkili oyunun hemen arkasından rakibin ceza sahamıza nadir geldiği anlarda maalesef çok basit bir golle kalemizde golü gördük. Bu gol defans kurgusundaki görmediğimiz anlayışın bir tezahürü oldu diyebiliriz. Ali hoca risk almıştı ve bu riskin faturası da kesilmiş oldu. Ancak oyuncularımız skoru almak için oldukça çaba sarfederken maçın son dakikalarında golü bularak soyunma odasına beraberlikle gitti.
İkinci yarı rakip bizim bu oyun planımızı bozacak taktik anlayışla sahaya çıktı ve ikinci yarının başları diyebileceğimiz anlarda yine savunmanın hatasıyla golü kalemizde gördük. Sonraki dakikalarda oyun planımıza sağdık kalarak mücadele etsek de golü bulamadan sahadan yenik ayrıldık. Uzun yıllar sonra iç sahamızda böyle zor durumda kalan bir İstanbul takımı gördüm desem yanlış olmaz diye düşünüyorum. Ali hoca geçtiğimiz haftadan farklı bir on bir ve taktik ile sahaya çıktı ve büyük risk aldı. Belki bu riski ilerleyen haftalarda almazdı. Çünkü daha ligin ikinci haftasındayız ve bu oyun tutar mı diye düşündü. Zaman zaman bu oyun tutsa da savunmadan istenmeyen basit zafiyetlerin ortaya çıkmasına neden olmadı değil. Ali hoca maçı almak için yaptığı değişiklikleri gördüğümde biraz acemice davranmış da oldu. Kalemiz maalesef istenmeyen bir performans sergiliyor. Kalecimizin kendisini toplaması adına Deniz`e şans verilebilir ve Deniz`in de kendini göstermesi adına bir şans olabilir.
Ben ikinci hafta itibari ile bu maçı kaybetmiş olsak da takımın oyun kurgusu, isteği ve takımdaşlık ruhunu çok beğendim. Sonuç belki istediğimiz gibi olmadı ancak son şampiyonu burada eli boş da gönderebilirdik. Lig maratonu uzun ve takımımız daha çok galibiyetler ve puanlar alacaktır.
13 transfer yapmış ve uyum konusunda hala zamana ihtiyacı olan bir takımın etkili bir oyun oynaması benim için çok önemli. Yapılan transferlerin büyük bir çoğunluğunda da başarılı olunduğu kanısındayım. Oyuna on birde başlayan yeni transferlerin yanı sıra sonradan giren Melih bize güzel mesajlar verdi. Bu nedenle başta Başkan olmak üzere Konyaspor yönetimini tebrik ediyorum.
Gelecek hafta Bodrumspor ile oynayacağız. Süper Ligde ilk defa karşılaşacağımız rakibimizden bu oyun ile en az bir puan alabileceğimizi düşünüyorum. Çünkü o maçta uygulanacak taktik çok başka olacaktır ve uzun yıllardır hasret kaldığımız ileri ucumuzun gol bulmasında sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Önemli olan takımımızın gol yeme alışkanlığı kazanmadan kalesini gollere kapatması olmalıdır. Gol yemeyen takım kaybetmeyen takımdır…
Saygı ve selamlarımla…
