İsmehan Tüfekçi
Kader gayrete aşıktır
Merhabalar kıymetli okurlarım,
Kader ve kaza inançlarımız var hepimizin değil mi? Peki her şey kader midir? Hayatımızdaki her anı kadere bağlamalı mıyız? Yaya yolunda karşıdan karşıya geçerken araç gelirken eğer kaderimde ölmek yoksa diyerek yola atlasak.. Bu da kader midir. Hayır, bunlar kader değildir. Kader bizim çabamızın ve gayretimizin ardından bizim karşımıza çıkan olaydır. Ülkemiz büyük bir deprem felaketi ile karşı karşıya kaldı. Orada malzemeden çalan müteahhit, işini iyi yapmayan usta yüzünden belki de binlerce insanlar hayatını kaybetti. Şimdi bu ihmalsizlik mi yoksa, kader mi? Biz işimizi en doğru ve düzgün şekilde yapacağız, ardından kader diyeceğiz. Yazımı sevdiğim bir yazı ile bitirmek istiyorum..
"Gazneli Sultan Mahmut'un İyaz adında bir kölesi vardır. Sultan Mahmut İyaz'a otuz beyin aldığı kaftan ücreti öder. Beyler, kıskançlıktan coşunca nihayet padişahı bile kınamaya başlayıp padişaha yakınırlar:
—Bu senin İyaz'ında otuz adamın aklı yokken nasıl olur da otuz beyin kaftan parasını yer?
Padişah bu soruya uzun bir zaman cevap vermez. Bir süre sonra nihayet bu soruyu soran otuz beyle avlanmak üzere dağlara, ovalara çıkar. Uzakta bir kervan görür. Beyin birisine:
—“Git de sor bakalım. O kervan hangi şehirden geliyor?” der.
Bey hemen gider, sorup gelir:
—“Rey’den geliyormuş sultanım.” der.
Sultan Mahmut:
—“Peki nereye gidiyormuş?” diye sorunca, bey kalakalır.
Sultan Mahmut bir başka beye:
—“Git bakalım, nereye gittiklerini öğren” der.
Bey hemen gider, sorup gelir:
—“Yemen’e gidiyormuş sultanım.” der.
Sultan Mahmut:
—“Yükü neymiş?” diye sorunca, bey kalakalır.
Sultan Mahmut bir başka beye:
—“Hadi sen de yükü neymiş onu öğren?” der.
Bey hemen gider, sorup gelir:
—“Her cins mal varmış sultanım.” der
Sultan Mahmut:
—“Rey’den ne zaman çıkmış?” diye sorunca, bey kalakalır.
Böylece otuz beyin hepsi de aciz ve noksan çıkar. Bunun üzerine Sultan Mahmut beylere:
—“Ben bir gün tek başına İyaz'ımı sınadım. Şu kervan nereden geliyor git anla, dedim. Gitti, hepsini sorup öğrenmiş. Benim emirim olmadan kervanın bütün ahvalini olduğu gibi bir bir anlattı. Siz, otuz defa da ne öğrenebildiyse, o hepsini birden bir defa da öğrenip geldi. Sizin otuzunuzun otuz kere de getirdiği bilgiyi, ben ondan bir defa da zahmetsizce öğrendim. İşte İyaz'la farkınız burada.''
Beyler mahcup olurlar ve:
—“Bu kadar kabiliyet Allah vergisidir, çalışmakla olmaz.” derler.
Sultan Mahmut:
—Hayır der, insanın zararı kendi kusurundan, kârı ise gayretindendir. O halde tedbirdeki kusurunuzu takdire havale etmeyin.
Evet, sevgili dostlar sizler de başarısızlıklarınızı kadere havale etmeyin. Gerçek nedenlerini bulmaya çalışın"