Hilali Gördük Mü?

Şüphesiz Mesnevi Şerif’in her kıssası çok kıymetli ve hikmet dolu. Okuduğum zaman beni içine alan ve zaman zaman rehberim olan Hz. Ömer’in zikredildiği o hikayeyi sizlerle de paylaşmak isterim.

Hz. Ömer’in halife olduğu zamanlarda, Ramazan ayının vakti geldi. Birkaç kişi hilali gözetmek için dağa çıktı. Aralarında Hz. Ömer (RA) de vardı. Oruç ayının başladığını ilân edecek olan yeni ayı görmenin heyecanı içindeydiler. İçlerinden biri “Ya Ömer! İşte hilâl, şurada” dedi. Hz. Ömer (RA) bunun üzerine gökyüzüne dikkatlice baktı. Fakat hilâli göremedi. Hilâli gördüğünü söyleyen adama:

 -Gökyüzünü senden daha iyi görüyorum. Ben hilâli göremedim. Sen ellerini ıslayıp yüzünü bir sıvazla da, ondan sonra bak bakalım. Hilâli görebilecek misin?, dedi.

Adam söylenileni yapınca “Demin gördüğüm hilâl, şimdi yok oldu.”dedi. Hz. Ömer (RA),“Kaşından kıvrılan bir kıl gözünün önüne geldi. O kıl seni yanılttı.” dedi.

Ve Hazreti Pir devam eder;

“Kıvrılmış basit bir kıl bile gökyüzündekini görmeye perde oluyorken senin her uzvun, her düşüncen eğrilik içinde olduğu müddetçe senin hâlin nice olur? Doğrulara uy da düşüncendeki eğrilikler düzelsin. Sen o doğru yol üzere olan kişinin yanından ayrılma!”

İşte hayat tam da böyledir. Gözümüzün önündeki kılı kaldırmak hiç aklımıza gelmez ve hilâli gördüğümüzü iddia edip o yolda ilerleriz. Mühim olan o kılı farkedip gerçek hilâli bize bulduracak dost bulmaktır. Menfilikten uzak sadece hakikat uğruna elimizi tutacak bir dost.

Şimdi bırakalım hilâli gördüğümüzü haykırmayı da yanımızda biz “Gördüm.” diye bağırırken kim var ona bakalım. Rıza için bir dost varsa orada görünen hilâldir korkmayalım.

Sevgi ve saygı ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Özel Arşivi

Kavuk

15 Ağustos 2024 Perşembe 00:00