Bu can, bu dünyada, kafeste bir kuş
Uçar mı uçmaz mı gör deli gönül
Seni alır yere, vurur, eder tuş
Üryan mı rüya mı yor deli gönül
Diner mi dinmez mi gözünde yaşlar
Karaydı gözlerin, kemandan kaşlar
Telkin için şimdi, imamsa başlar
Ne ektin ne biçtin, sor deli gönül
Bir baktım, güllük, gülistanlık bir pazar
Ölmüşmüyüm, bekçi, mezarım kazar
Eş, dost, komşu gitti, bak azar azar
Başın saptırmaya, vur deli gönül
Haydi gönül haydi, inleme boşa
Ne ektiysen nimet, o gelir aşa
Hani sultan idin, Allah'sız paşa
Şükrün yoktu senin, kör deli gönül
Cennet ırak kalmış, cehennem sıcak
Şeytan kadeh sunmuş, açmışta kucak
Kaçıyorum burda, ah köşe bucak
Alevler üstümde, kor deli gönül
Geçiyor da bir bir sene de ay da
Ana, baba, evlat vermiyor fayda
Hani dilin bülbül, olmuştu şeyda
İmanın ahlâkın, kâr deli gönül
Bir fatiha, üç ihlası, hor görme
İyiliklere sen, duvarlar örme
Bu dünya geçici, harama varma
Mizan kurulunca, kur deli gönül
Otur dertlerini, ayıkla şimdi
Neydin, kimdin, nesin, söyleyver imdi
Seni yaratanı, bildin mi kimdi
Arşın sahibi var, var deli gönül
Halime'yim işte dünyadan geçtim
Acı tatlı belki, meylerden içtim
Yakasız gömleğim, elimle biçtim
Kimedir isyanın, dur deli gönül
Nefsine çevir sen, sur deli gönül