Filistin-Kudüs Ve Mescid-İ Aksa

Sermaye, siyaset ve medya gücünü elinde bulundurduğu için tüm insanlığı sömüren Siyonizm, yine tüm dünyanın gözü önünde Filistin’de işgal ve katliamlarına devam etmektedir. Bu yüzden Kudüs bilincinin sıcak tutulması, Filistin davasının unutturulmaması büyük önem taşımaktadır.

Bu nedenle, İslam ümmetinin en dağınık olduğu dönemlerden birisini yaşadığımız şu günlerde Kudüs bilinci bize yeniden kim olduğumuzu hatırlatacak, bizi yeniden özümüze döndürecek, bize yeniden cihat şuurunu verecek etkinliklere, programlara her zaman ihtiyacımız vardır.

“YAHUDİ HİÇ BİR TAŞIN ALTINI BOŞ BIRAKMAZ”

Refah-Yol Hükümeti Başbakanı, Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın şu cümlelerini hatırlayalım;
“Şeytan, Allah’ın mevcudiyetini ve kudretini bildiği gibi, Siyonist Yahudi de İslam’ın canının cihat olduğunu bildiği için, bütün gücüyle Müslümanların cihat ruhunu söndürmeye çalışmaktadır.”
“Biz, her taşın altında Yahudi var demiyoruz. Fakat Yahudi hiçbir taşın altını boş bırakmaz!”
“Ilımlı İslam ile ne anlatılmaya çalışılır? Yani cihat şuuru olmayacak, hak ve adaleti hâkim kılma gayesi ve sorumluluğu taşımayacak, bozuk ve batıl düzene karışmayacak, Siyonizm’e hizmetçilik yapacak, ama namaz kılacak, oruç tutacak, umreye koşacak, dünyadaki ve ülkedeki düzeni Siyonist merkezler tanzim edecek. Sen sadece Yahudi’ye vergi ve faiz ödeyeceksin. Aldığın her malın fiyatının yarısını sömürü sermayesine haraç olarak vereceksin.”

Erbakan Hoca’mız Müslümanları, ümmeti bağlayan şu sözü söylemişti: “Kudüs coğrafi değil imanî meseledir!”

Şükür ki; ülkemizde Saadet Partisi ve Milli Görüş var. 30 Nisan 2022’de dünyanın başşehri İstanbul’da “Siyonizm’in Planlarına Karşı Filistin ve Kudüs’ün Özgürlüğü” konferansı düzenlendi. Konferansta başta Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu olmak üzere çeşitli İslam ülkelerinden temsilcilerin katıldığı konferansta Filistin’in bağımsızlık meselesinin Müslümanların ve insanların sorunu olduğunun altı çizildi.

Geçişte Adalet Bakanlığı yapmış rahmetli Şevket Kazan’ın bir hatırasını iktisap/alıntılıyorum. Sene 1987. HAMAS’ın kuruluş yıldönümü dolayısıyla Ürdün’de bir program düzenlenmiş ve Erbakan Hoca’mız davet edilmiş. Erbakan Hoca’mız kendini temsilen toplantıya Şevket Kazan Bey’den katılmasını istemiş. Şevket hoca programdan konuşma sırası kendine gelince “Euzu besleme” çekerek Fil Suresi’ni okuyup, surenin izahını yapmış. Daha sonra sözlerini aşağıdaki gibi tamamlamış;

“Gelelim bu olayın bugünle alakasına, bugün yeryüzünde yaşayan Müslümanlar sizlerden ibaret olsaydı, bu Yahudi zulmü karşısında Cenab-ı Allah tıpkı Ebrehe’nin ordusuna yaptığı gibi gökyüzünden size yardım etsinler diye Ebabil kuşlarını gönderir, o kuşların pençelerinden yeryüzüne inen taşlarla bu zalim Yahudi milletini yerle yeksan ederdi. Etmiyor. Çünkü yeryüzünde bir buçuk milyar Müslüman var. Ve bu Müslümanlar size yapılan bütün bu zulümler karşısında hiçbir şey yapmıyor, sadece seyrediyorlar. İşte bu bir buçuk milyar Müslüman’dan mahşer günü hesap sorulsun diye Ebabil kuşları gelmiyor. Allah adil-i mutlaktır. Bu duyarsızlığın hesabını bu bir buçuk milyar Müslüman’dan o gün elbette soracaktır.”

Hesaba çekilmeden kendini hesaba çekmeyen ümmetin vay haline!

Ağlama duvarı değil, Burak’ı bağlama duvarı.

Büreyde’den (ra) rivayete göre, Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur; “Beyt-i Makdis’e vardığımızda Cibril parmağıyla kayayı delerek burak’ı oraya bağladı.”(Tirmizi,Tefsiru’l-Kur’an,17)

Yahudilerin ağlama duvarı olarak ritül yaptıkları yer,aslen Burak’ın bağlandığı duvar olduğu hadisten öğreniyoruz.

Şairlerin dilinden Kudüs;

Kudüs şairi rahmetli Nuri Pakdil üstadımızın her birimizin hislerine tercüman olarak dediği gibi; “Yüreğimin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır.”

Üstat Abdürrahim Karakoç; “Sabahtan haber yok, ufuklar kara / Semerkand kan ağlar,yanar Buhara / Keşmir, Kâbil, Kerkük hasret bahara / Kudüs’ün, Sina’nın bayramı nasıl?”

Hoşça kalın, dostça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Turan Aydın Arşivi