Farah Zeynep Abdullah, bizlere ne anlatmaya çalışıyor?
Halit Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eseri Aşk-ı Memnu'nun film uyarlaması Bihter, 16 Kasım'da izleyenlerle buluştu. Prime Video'da yayınlanan filmi izleyenlerin kimisi çok beğenirken kimisi de eleştiri yağmuruna tuttu.
Birçok kişi Bihter filmine yönelik fikirlerini paylaşmak için adeta sıraya girmişti! Filmin yayınlanmasıyla, sosyal medya Bihter'i yere göğe sığdıramayanlardan, eleştiri yapmaktan bitap düşenlerden geçilmez oldu.
Başarılı oyuncu geçtiğimiz günlerde galasını gerçekleştirdiği 'Bihter' filmi ile ve tuhaf kıyafeti ile kendisinden söz ettirmeyi başardı.
Peki, film neden yoğun bir kesim tarafından ağır eleştirilere maruz kalırken yoğun bir kesim tarafından övgü ile karşılandı?
Sebebi aslında çok basit, bir kesim Farah'ın başarılı oyunculuğuna övgüler yağdırırken bir kesimin yıllardır kabullenemediği 'Yasak Aşk' ın alenen yaşanıyor oluşuydu.
Bunun yanı sıra yıllardır televizyonda her yıl yayınlanmasına rağmen rekor kıran 'Aşkı Memnu' dizisinin izleyicilerinin bu filmi kesinlikle kabullenemiyor oluşudur.
Bihter'de dördüncü duvarın kırılması, nadiren başvurulan bir tekniktir çünkü seyircide şok etkisi yaratır ve ancak ustalıkla kullanıldığında izleyiciyi derinden etkileyebilir.
Kameraya doğrudan hitap etmek, karakter ile izleyici arasında benzersiz bir bağ kurabilir; ancak bu, karakteri derinlemesine tanıma fırsatı vererek gerçekleşir. Bihter karakteri de tam olarak buradan izleyiciyi yakalayacağını düşünmüştü.
Farah aslında büyük bir risk ile karşı karşıya kaldı. Türk toplumu yıllardır Bihter karakteri hatalar yapmasına rağmen giyinişi ile tarzı ile kendini sevdirmişti.
İnsanoğlu göze hitap edileni çabuk benimsiyor maalesef...
Galada giydiği kıyafet filminden daha çok eleştiri alıp kötü yorumlara maruz kaldı. Şık sade bir kıyafet giyse, göze hitap ettiği için filmde yoğun o günlere maruz kalacaktı.
Yapılmış olanı başını sonunu değiştirerek yeni bir eser meydana getirmek elbette eserin aslını aratacaktı.
Farah gibi başarılı bir oyuncu elbette bunu görmezden gelmiş olamaz.
Projesinin önüne kıyafetlerinin geçmesine izin vermesinin sebebi belki de filme gelecek olan eleştirileri baştan kabul etmesiydi...
Seyirci, kahramanın en zor anlarında bile onun yanında olmalıdır. Film, Bihter’in bakış açısıyla anlatılmasına rağmen, onu tanımadan ve anlamadan sona eriyor.
Ben filmi izlerken neyi hangi arada yaşadılar, kim neden bunu yaptı bunu anlamaya çalışırken film bitti.
İzleyici kesimi de bu durumdan rahatsız oldu. Belki de tadı damağında kaldı deyimini yaşatmak istediler. Fakat sonunu bile bile izlemek izleyicide beklentiyi çok yükseltmişti. Bihter filmi bu beklentiyi karşılayamadı.
Bu sebeple 'Bihter' yoğun eleştirileri göğüslemek durumunda kalıyor...
