Doğaya olan merakım hep tazedir tıpkı doğa gibi. Yeniden ve yeniden doğuşuna şahit olabilme ihtimali beni hep heyecanlandırır.

Saflığın tane tane süzülüşüne hayran kalırım. Riyasızdır çünkü. Açmak içinde solmak içinde vaktini bekler. Sorgulamadan doğru anı kollar.

Varlığındaki her şeyi yerli yerinde kullanır. Kokusundaki benzersizlik, rengindeki özen, atlattığı kışlar, var olma mücadelesi kaide dahilindedir. Her birinin ortaya koymaya çalıştığı bir fikir vardır. Aydınlatmak istediği bir karanlık. Bu nedenle hikayelerini anlamak için çok düşünürüm üzerinde. Tıpkı “Anemon Çiçeği” üzerinde düşündüğüm gibi…

İsmi ilk okuyuşta farklı gelmiş olsa da aslında hemen hemen bir çoğumuzun aşina olduğu bir çiçektir. Fransızcada dağ lalesi olarak bilinen nadide ülkemizde rüzgâr çiçeği olarak da anılır. Birbirinden farklı muhteşem renkleriyle adeta kendine hayran bırakır.

Yunan mitolojisinde adına yazılmış bir hikaye okumuş olsam da beni derinden sarstığını söylemem anlamsız olur. Çünkü böylesine kendine hayran bırakan bir varlığın ardında çok daha narin bir hikayesi olduğunu düşünürüm. Bir kaç aşk dizesine sığdırılamayacak derin bir gizi taşır benliğinde bana göre.

Peki nedir?

Anemon benim nezdimde hesapsız bir çiçektir. Güneşin parlaklığına öyle düşkündür ki bütün rengini ona hediye etmek istercesine açar taç yapraklarını. Bazı çiçekler gibi akşamın geleceğini düşünerek ihtiyatlı davranmaz. Gün batmaya yakın birer birer kapanırken diğer çiçekler kendilerini korumak istercesine, anemon fırsat bulamaz. Bu nedenle üşür. Fakat ertesi sabah yeniden uyanır. Aynı ihtişamla açar yapraklarını unutmuşçasına incindiğini. Herkesin ihtiyatlı davranarak kendini ortaya koymadığı zamanlarda tüm benliğiyle yine karşısındadır güneşin. Kapanmak için vakit bulup bulamayacağını düşünmeden renk cümbüşü sunar yine etrafa. Üşüyeceğini bile bile üstelik. Devam edip gider bu döngü. Böyle böyle anemon olmuştur belki de kim bilir?

O zaman şimdi soruyorum size;

Üşümeyi göze almayan anemon olur mu?

Acıya, incine aynı yolda yürümeye devam etmek herkese nasip olur mu?

Anemon olmak için kaç akşam üşür bir çiçek?

Kaybetmeyi göze alamayan kazanmayı nasıl bilecek?

Sevgi ve saygı ile…