Günümüzde sıkça karşılaştığımız bir durum, insanların dobra olmakla patavatsız olmayı birbirine karıştırmasıdır. Herkesin hayatı hakkında her şeyi direkt söylemek, başka hayatlar hakkında ahkam kesmek dobra olmak olarak algılanıyor.
Ancak bu, patavatsızlıktan başka bir şey değildir. İnsanları kırdığınızı, üzdüğünüzü görmezden gelmek, açık sözlülük değil, saygısızlıktır.
Dobralık, kişinin düşüncelerini açıkça ifade etmesidir. Ancak bu, karşısındaki insanı kırmadan, incitmeden yapılmalıdır. Patavatsızlık ise, düşünceleri düşüncesizce, karşısındaki insanı umursamadan dile getirmektir. Dobra insan, eleştirilerini yapıcı bir şekilde ifade ederken, patavatsız insan, kırıcı ve aşağılayıcı bir dil kullanır.
Bazı insanlar, duygularını ve düşüncelerini açıkça ifade etmekte zorlanabilirler.
Bunun başka başka sebepleri olabilir. Kimi insanlar çekingen yapıdadır, kimi insanlar ise daha önce yaşadıkları kötü deneyimler nedeniyle kendilerini ifade etmekten çekinirler.
Patavatsız insanlar, bu durumu fırsat bilerek, insanların hassas noktalarına dokunmaktan çekinmezler. Bu durum, o kişilerin daha da kırılmasına ve üzülmesine neden olur.
O yüzden azıcık empati kurmak gerekir. Karşımızdaki insanın duygularını anlamaya çalışmak, ona saygı duymak önemlidir.
Ayrıca, düşüncelerimizi ifade ederken dikkatli olmalı, kırıcı ve incitici durumlardan kaçınmalıyız.
Unutmayalım ki, her sözün bir etkisi vardır ve bu etkiyi göz ardı etmemeliyiz.