Bir Garip Dünya

Tarih boyunca insanoğlu daima kendini var edip yaşamını en yüksek seviyede idame ettirmek düşüncesinde olmuştur. Kimi zaman dahasına ulaşabilmek gayesiyle hareket etmiş kimi zaman ise gayret edenlerin başarısından istifade ederek devam etmiştir yoluna.

 

Zamanla var olma durumu da içsel anlamda tatmin etmemiş olacak ki en iyi olma ya da alanında tek olma iç güdüsü ile mücadele başlamıştır. Yoluna konulan engeller ya da nazarındaki bireyleri yok edebilme çabası sarmıştır bünyesini. Onu darmadağın eden bu durum zamanla hırsa dönüşmüş olmasından mıdır bilinmez başarma hevesi yerini rakipsiz olma olgusuna bırakır. Ve kendini ispat etme çabası ile daha da trajikomik sahnelere dönüşüverir birden.

 

EN olması hırsı yerini bEN olma çaresizliğine bırakır ve soyutlanarak yalnızlaşır insan farkına bile varmadan. Çevresindeki ışıltı yok olana değin kamaşmıştır gözleri... Bi kaç güzel iltifat yeterli sanır her şey için... Aynadaki sureti farklıdır herkesten çünkü EN'dir sözüm ona!

Hepimizin dilinden kolayca dökülüveren, bunca bilgi ve birikime sahip nice ecdadın bile hâyâ duyduğu kelimedir oysa ki 'Biliyorum..' 

 

Çünkü bilmek aslında bir yüktür sırta... Öyle bir yüktür ki omuzlarında bu yükü hissedenler asla yükselemezler. Yani ne EN olurlar ne de bEN... Bir su damlasına dahi hürmet ederler o deryada kaybolurcasına yok olurlar. Yokluk beraberinde bir tokluk bırakır kapıya. Bu kapıdan girenler her türlü açlığı tokluğa, varlığı yokluğa, bolluğu darlığa ,makamı hiçliğe değişirler. Varları da yoktur yokları da toktur bu makamda.

 

Onlar her şeyi BİR'e tercih ederken HİÇ olurlar.

 

O ne güzel makamdır ki insanı ta en derin zerresine kadar fark ettirir, küfre karşı lâl ettirir, harama karşı kör ettirir, gıybete karşı sağır ettirir.

 

Ne güzel makamdır ki insanı gayesi belli olan bir kul ettirir. Aradan benlik çıkar. Ve 'Sen çıkınca aradan sadece kalır Yaradan.'  ariflerinde dediği gibi.O zaman anlam kazanır bu beden, bu ruh ve bu zaman.

Oysa ne çok söz var yok olmayı beklercesine öyle bir sonsuzluk ki sonsuzlukta kaybolan.

 

Bu nedenle düşüncelerimi bir kaç satırı ile sayfalarca ders veren Hazreti Mevlânâ'nın şu sözleri ile sonlandırmak arzusundayım.Hepimizin var olma gayreti ile yanıp söndüğü bu dönemde asırlara damga vurmuş olmasının temelini nasıl var ettiğini açıkça ortaya koymuş çünkü Pîr.

 

'Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen HİÇ! ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.'

 

 HİÇ olmayı kendimize destur edebilmek bilincinin tüm benliğimizi kuşatması elbette ki temennim.

 

Sevgi ve saygı ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Özel Arşivi